15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı cezası Türk Ceza Kanununun 103. maddesinde düzenlenmiştir. Bu suçun mağdurunun kız ya da erkek olmasının uygulanacak yaptırım açısından bir farkı bulunmamaktadır. Eğer mağdur 12 yaşından küçük ise bu durumda cinsel istismar suçunu işleyen fail ya da failler daha da ağır cezalarla karşı karşıya kalacaklardır.
Ceza Kanununda çocuğu cinsel yönden istismar eden kişinin cezalandırılacağı belirtilmiştir. Ancak çocuğa yönelik cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde verilecek ceza daha az olacaktır. Bunun yanında, çocuğun cinsel istismarının vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda daha ağır cezalar gündeme gelecektir.
15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı cezası konusuna geçmeden önce hangi eylemlerin istismar sayıldığını belirtmekte fayda görüyoruz.
Çocuğun Cinsel İstismarı Ne Demektir?
TCK 103’e göre, çocuğun cinsel istismarı deyiminden,
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılmaktadır.
Ceza Kanunu ve Yargıtay uygulamalarına göre, cinsel davranışlarla çocuğun vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, çocuğun cinsel istismarı suçunu işlemiş olur. Çocuğun cinsel istismarı suçunun basit şekli cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişkiye varmayan cinsel eylemler ile gerçekleştirilir. Failin çocuk olan mağdura yönelik yüzeysel ve nispeten hafif derecede cinsel davranışlarını ifade eden sarkıntılık ise çocuğun cinsel istismarı suçunun daha hafif şekli olarak kabul edilmektedir.
Çocuğun Cinsel İstismarı ve Sarkıntılık Suçu
Aşağıda belirtilen Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere, sarkıntılık suçu, kesik ve ani bir hareketle işlenen bir suçtur. Failin işlediği fiil, süreklilik gösterir ve cinsel amaçla gerçekleştirilen çok sayıda eylemden oluşursa sarkıntılık değil, cinsel saldırı suçu meydana gelir.
Yargıtay kararlarına göre, mağdurun cinsel organına dokunma, kalçasına dokunma, mağdurun vücudunu okşama, basit cinsel saldırı kabul edilmektedir. Bunun yanında, mağdurun saçını okşama, mağdurun bacaklarına ve vücuduna kıyafetleri üzerinden dokunma ise Yargıtay tarafından sarkıntılık suçu kapsamında değerlendirilmektedir.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 10.04.2014 tarih ve 2014/4849 sayılı kararı, sanığın eczaneye müşteri olarak gelen mağdureyi, muayene amacıyla eczanenin arka tarafında yer alan bölüme geçmesini sağlayıp, kimsenin bulunmadığı ortamda mağdureyi sandalyeye oturtup, üzerindeki kıyafeti ve iç çamaşırını çıkardıktan sonra eliyle mağdurenin cinsel organına dokunduğu anlaşılmaktadır. Daireye göre, sanığın bu şekildeki eylemi nedeniyle basit cinsel saldırı suçunu oluışturur.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 14.12.2021 tarih ve 2021/9957 sayılı kararı, sanığın, olay gecesi evinde misafir bulunup, eşinin yeğeni olan on altı yaşındaki mağdure ile odada yalnız kaldığı sırada boynundan öperek göğsüne dokunma şeklindeki fiziksel temas içeren eyleminin kısa süreli, ani ve kesintili gerçekleşmesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kalmaktadır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 28.05.2014 tarih ve 2014/7077 sayılı kararı, sanığın mağdurenin kalçasını eliyle sıkarak basit cinsel saldırı suçu işlediğinin anlaşılmaktadır.
15 yaşından küçük çocuğun cinsel istismarı cezasına ilişkin eylemin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda nitelikli çocuğun cinsel istismarı suçu meydana gelir.
Bu nitelikli hâlin söz konusu olabilmesi için, vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya sair bir cismin sokulması gerekir. Bu itibarla, mağdurun vücuduna erkeğin cinsel organı sokulabileceği gibi, vajinal veya anal yoldan cop gibi sair bir cisim sokulması halinde de bu suç oluşur.
Bu nedenle, nitelikli hâlinin oluşabilmesi için, gerçekleştirilen eylemin cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir.
Nitelikli çocuğun cinsel istismarı suçuna ilişkin maddede “organ” ifadesi kullanılmaktadır. Bu nedenle nitelikli halin oluşumu yalnızca cinsel organ ile değil vücuda girebilecek başka organlar ile de gerçekleşebilir. Bu nedenle failin kadın veya erkek olması suçun oluşumunu etkilemez.
15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası Ne Kadardır?
TCK’nın 103. Maddesine göre,
*Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
*Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
*Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz.
*Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.
*Çocuğun cinsel istismarı suçunun,
a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,
c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,
d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,
e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
*Çocuğun cinsel istismarı suçu sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı Cezası
Çocuğun çocuğa cinsel istismarı cezası Türk Ceza Kanununun 31. maddesine göre 3 kısımda değerlendirilmektedir. Bu itibarla 12 yaşından küçük çocuklar, 12-15 yaş aralığında bulunan çocuklar ve 15 yaşından büyük ancak 18 yaşını tamamlamamış çocukların çocuğun cinsel istismarı suçundan ceza alıp almayacakları veya ne kadar ceza alacakları ayrı ayrı incelenmelidir.
12 Yaşından Küçük Çocuklar Yönünden Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı Cezası
12 yaşından küçük çocukların cezai ehliyeti yoktur. Bu nedenle 12 yaşından küçük çocukların çocuğun cinsel istismarı suçunu işledikleri kesin olsa dahi haklarında rapor alınmasının bir anlamı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, her halükarda, ceza sorumluluğu bulunmayan 12 yaşından küçük çocuklar, çocuğun cinsel istismarı suçunu işlemeleri durumunda, haklarında ceza davası açılamaz.
Savcılık aşamasında çocuğun gerçek yaşının 12 yaşın altında olduğu anlaşılırsa, çocuk hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi gerekir. Yargılama sırasında çocuğun 12 yaşından küçük olduğunun anlaşılması durumunda ise, mahkeme, “suça sürüklenen çocuk hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı vermelidir.
12-15 Yaş Aralığındaki Çocuklar Yönünden Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı Cezası
Bu yaş aralığında yer alan çocuklar hakkında öncelikle ceza verilebilmesi için çocuğun cinsel istismarı suçu açısından algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekir.
Alınan rapor sonucunda suça sürüklenen çocuğun cinsel istismarı suçu eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği kanaatine varılırsa cezai sorumluluğunun olmadığı kabul edileceğinden ceza verilemez.
Bunun yanında, 12-15 yaş aralığındaki suça sürüklenen çocukların işledikleri çocuğun cinsel istismarı suçu eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince geliştiğinin adli rapor ile saptanması durumunda cezai sorumluluklarının olduğu kabul edilir ve bu çocuklar cezalandırılır. Ancak bu çocukların alacakları ceza indirimli olarak belirlenir. TCK’nın 31/2 maddesi gereğince, TCK’nın 103. maddesinde belirtilen çocuğun cinsel istismarı suçundan verilecek cezanın yarısı indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.
15 Yaşından Büyük Ancak 18 Yaş Altı Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı Cezası
Bu yaştaki çocukların cezai ehliyetleri tamdır. Bu nedenle işledikleri eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmediği noktasında adli rapor alınmasına gerek yoktur.
Bununla birlikte bu grupta yer alan çocuklar, yaşlarının küçük olması ve halen sanık değil suça sürüklenen çocuk statüsünde olmaları nedeniyle cezalarından belli oranlarda indirim yapılır.
Bu nedenle çocuğun cinsel istismarı suçunu işleyen suça sürüklenen çocuklar hakkında 15 yaşından büyük ancak 18 yaş altı çocuğun cinsel istismarı suçu cezasını gerektiren durumlarda TCK’nın 31/3 maddesi uygulanır. Bu maddeye göre, fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.
Bu durumda bilişim suçunu işleyen 15-18 yaş aralığındaki çocuklar hakkında TCK’nın 103. maddesinde belirtilen cezalarının üçte biri indirilir ve bu hâlde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.
Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı ve 15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası Yargıtay Kararları
Daha önceki yazılarımızda,
“Cinsel İftira Mağdurları Hangi Hukuki Hakları Sahiptirler”
“Cinsel Saldırıya Teşebbüs Cezası”
“Cinsel Suçlarda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi”
“Cinsel Suçlarda Mağdurun Çelişkili Beyanları” konularında ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı. Bu yazılarımıza linklerden ulaşabilirsiniz.
Bu yazımızda ise “Çocuğun Çocuğa Cinsel İstismarı” ve “15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası” konularında örnek Yargıtay içtihatları bağlamında konu somut bir şekilde ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Aynı Mağdura Yönelik Cinsel İstismar ve Cinsel Taciz Suçlarının İşlenmesi
Sanığın evine arkadaşı G…. ile gittiğinde mağdurenin bacaklarını ellemesi şeklinde basit cinsel istismar eyleminde bulunduğu, aynı gün içerisinde mağdureye tişört giydirme teklifinde bulunarak ve kendisi ile beraber yatmasını isteyerek cinsel taciz kapsamında sözler sarfettiği, ayrıca bu olay öncesinde de sanığın mağdurenin kullanmış olduğu cep telefonuna sürekli mesajlar attığının anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin basit cinsel istismar ve zincirleme şekilde cinsel taciz suçlarını ayrı ayrı oluşturmasına karşın, sanık hakkında zincirleme şekilde çocuğun basit cinsel istismar suçundan hüküm kurularak cinsel taciz suçundan ayrıca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Sarkıntılık Boyutunu Aşan 15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/2823 sayılı kararı,
Sanığın farklı tarihlerde dört kez mağdure …’un bacaklarını ve kalçasını, yine farklı tarihlerde iki kez mağdure …’nin göğüslerini okşaması şeklindeki eylemlerinin sarkıntılık düzeyini aşarak çocuğun basit cinsel istismarı suçlarını oluşturduğu gözetilip TCK’nın 103/1-1. cümlesi gereğince cezalandırılması yerine, suç vasfında hataya düşülerek cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kaldığından bahisle TCK’nın 103/1-2. cümlesi gereğince mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/4933 sayılı kararı,
Sanığın önceleri elini mağdurenin omuzuna atma, elinden tutma, dudağından öpme gibi eylemlerde bulunduğu, son olayda ise, araç içerisinde alt kıyafetlerini çıkarttığı mağdurenin vajinasına cinsel organını sürttüğü, buna göre mağdureye yönelik cinsel istismar eylemlerinin sarkıntılık düzeyini açıkça aştığı anlaşıldığından, hakkında lehe olan TCK’nın 103/1. maddesinin birinci cümlesinde yer alan çocuğun basit cinsel istismarı suçundan hüküm kurularak asgari 8 yıldan ceza verilmeye başlanması gerekirken, yazılı şekilde hataya düşülerek temel cezanın 3 yıl olarak belirlenmesi suretiyle noksan cezaya hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Servis Şoförünün Çocuğa Cinsel İstismarı
Suç tarihinden önce sanığın servis şoförlüğünü yaptığı araçla okula giden mağdurenin zaman içerisinde sanıkla arkadaşlığını ilerletmesi üzerine babası müşteki tarafından servisten alındığı ve bu olaydan üç hafta kadar sonra mağdurenin yolda gördüğü sanığın aracına binmesinin ardından gittikleri sokak arasında araç içerisinde sanıkla öpüştüğü tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından mağdurenin üç hafta önce servisten alınması nedeniyle devam eden bir hizmet ilişkisi olmadığı ve sanık hakkında koruma gözetim yükümlülüğü bulunduğu ileri sürülebilir ise de mağdurenin servisten alınmasından üç hafta sonra atılı suçun işlenmesi karşısında sanığın koruma gözetim yükümlülüğünün devam ettiğinden de bahsedilemeyeceği göz önüne alınarak eylemine uyan TCK.nın 103/1. maddesi ile hüküm kurulması gerekirken anılan madde ile belirlenen temel cezanın koşulları oluşmadığı halde aynı Kanunun 103/3. maddesi ile arttırılması neticesinde fazla ceza tayini yasaya aykırıdır.
Cinsel İstismar Suçunda Çocuğun Gerçek Yaşının Araştırılması
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2014/3596 sayılı kararı, Resmî bir kurumda doğup doğmadığı dosya kapsamından anlaşılmayan mağdurenin kayden 31.08.1995 doğumlu ve suç tarihi itibarıyla 14 yıl 9 aylık olup aşamalarda sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmesi, mağdurenin velâyet hakkına sahip olan müştekilerin de olay nedeniyle şikâyetçi olmadıklarını bildirmeleri karşısında, suçun oluşumuna etkisi nazara alınarak öncelikle resmî bir kurumda doğup doğmadığının araştırılıp doğmadığının tespit edilmesi halinde, yaş tespitine esas olacak şekilde kemik grafileri çektirilip tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulundan rapor alınması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş alınarak mağdurenin gerçek yaşının bilimsel şekilde saptanmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Basit Cinsel İstismar Suçu
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/276 sayılı kararı, Sanığın tüm aşamalarda istikrarlı olarak mağdurun anüsüne ve ağzına cinsel organını sokmadığını sadece cinsel organının mağdurun bacaklarının arasına sürterek boşaldığını savunması, adli tıp raporunda sanığın bu savunmasını doğrular biçimde mağdurun anüs muayenesinde fiili livatanın maddi delilleri olan ekimoz, çatlak, sıyrık ve bunlara ait skatris bulgularına rastlanmadığının belirtilmesi, mağdurun da açıkça sanığın cinsel organını vücuduna soktuğuna ilişkin bir beyanının bulunmaması karşısında, sanığın sabit kabul edilen cinsel istismrar eyleminin “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca 5237 sayılı TCK’nun 103/1. maddesi kapsamında basit cinsel istismar aşamasında kaldığının kabulü gerekmektedir.
Cinsel Suçlar Avukatının Önemi
Cinsel davranışlarla işlenen eylemler neticesinde cinsel istismar suçu, cinsel taciz suçu, sarkıntılık suçu gibi birçok farklı suçun oluşması mümkündür.
Cinsel suçların hepsinin cezaları birbirinden farklıdır. Bu nedenle farklı mahkemelerde duruşmaları yapılır. Mesela, cinsel taciz suçu ve sarkıntılık suçu asliye ceza mahkemelerinde görülürken, cinsel saldırıya ağır ceza mahkemesinde bakılmaktadır.
Bu nedenle cinsel davranışların, suç oluşturup oluşturmadıkları ya da hangi suçu oluşturacağını belirlemek fail açısından çok önemlidir. Bu tespit yapılırken olay örgüsü mantık silsilesi çerçevesinde aktarılmalı ve lehe olabilecek deliller adli makamlara eksiksiz sunulmalıdır.
Bu itibarla, cinsel suçlarda, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasında ve yine yargılama sürecinde gerek şüpheli ve sanık, gerekse mağdur yönünden yasal haklarının tecrübeli bir ağır ceza avukatı olarak savunulması büyük önem taşır.
“Cinsel Suçlar” ve “15 Yaşından Küçük Çocuğun Cinsel İstismarı Cezası” konusuyla ilgili her türlü hukuki probleminizde Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.