Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Ekili tarlaya zarar vermek fail açısından mala zarar verme suçunun yanında tazminat sorumluluğunu da neden olacaktır.

Türk Ceza Kanununun 151. maddesinde, başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişilerin mala zarar verme suçundan cezalandırılacakları belirtilmiştir. Bu nedenle, herhangi bir sebeple, kanunda yazılan şekillerde başka bir şahsa karşı ekili tarlaya zarar vermek suçunu işleyen kişi veya kişiler mala zarar verme suçunu işlemiş olacaklardır.

Bunun yanında yine başkasına ait ekili tarlaya zarar vermek eylemini gerçekleştiren kişilerin verdikleri zarar nedeniyle üzerlerinde tazminat sorumluluğu bulunmaktadır. Mağdurun, zararını ve bu zarara neden olan kişilerin kim olduklarını ispatlaması durumunda, başkasının ekili tarlasına zarar veren kişiler maddi tazminat davası ödemek durumunda kalacaklardır.

Ekili Tarlaya Zarar Vermek Suçu ve Cezası

Ekili tarlaya zarar vermek eyleminin mala zarar verme suçu kapsamında değerlendirildiğini belirtmiştik. Bu suçun basit şeklinin cezası, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır.

Mala zarar verme suçu, Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında işlenirse fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Ayrıca bu suçun yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak işlenmesi durumunda verilecek ceza bir katına kadar artırılır.

Hayvanlara Yedirmek Suretiyle Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2016/5768 sayılı kararı, Sanıkların kendilerine ait olan ve çobanlıklarını yaptıkları küçükbaş hayvanlarını, suç tarihinde, katılanın … Köyü K….. mevkinde bulunan tarlasına sokarak, tarla da bir kısmı ekili ve bir kısmı da toplanmış durumda bulunan kavunları küçükbaş hayvanlarına yedirmek suretiyle zarar verdikleri, sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamında anlaşıldığından, mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Belediyeye Ait Kepçe İle Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2016/2611 sayılı kararı, … Belediye Başkanlığı’nda kepçe operatörü olarak çalışan sanığın, belediyeye ait kepçe ile katılana ait tarla içerisinde belediyeye gidecek su kanalını açarak tarlada ekili bulunançavdarlara zarar vererek mala zarar verme suçunu işlediği iddia olunan somut olayda, belediye başkanı tarafından su kanalı açmak için görevlendirilen sanığın, kendisine gösterilen yerlerde su kanalı açtığı, bu kapsamda sadece kendisine verilen görevi ifa ettiği, dolayısıyla sanığın suç kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Müştereken Tapuya Kayıtlı Yerde Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 2016/2611 sayılı kararı, Suça konu olan bir kısmı buğday ekili bir kısmı boş olan tarla, tapuda katılan …, … ve… adına müştereken kayıtlı olup sınırla ayrılmayarak tek tarla olarak kullanıldığı, … ve …’ya ait olan kısımların fiilen sanık tarafından kullanıldığı, suç tarihinde sanığın kullandığı kısmın ekilmemiş, katılana ait kısma ise buğday ekildiği, sanığın katılanın kendi kullandığı kısma tecavüz ettiği gerekçesiyle katılanın ekmiş olduğu buğday ekili alanın 2,5 metre eninde ve 380 metre boyunda olan kısmını biçerek balya yaptığı, 22.04.2010 tarihinde olay yerinde jandarma tarafından tutulan tutanağa göre balyaların alınmayıp olay mahallinde bırakıldığının tespit edildiği, fen bilirkişisinin 28.11.2010 tarihli raporuna göre, sanık tarafından biçilen alanın katılana ait olduğu, bu bağlamda sanık hakkında mala zarar verme suçundan hüküm kurulması gerekirken, kanıtların takdirinde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde sanık hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Ortaklığın Giderilmesi Davası açılan Yerde Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2016/859 sayılı kararı, Sanık ile katılan arasındaki anlaşmazlığa konu tarla üzerinde suç tarihinden önce rızai taksimin mevcut olup olmadığının, ortaklığın giderilmesine ilişkin olarak açılan dava dosyası da getirilip incelenerek belirlenmesi ve katılanın ektiği meyve fidanları ve diğer bitkilerin taksimde kendisine düşen pay dışına ekilmiş olup olmadığının tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Hayvanları Bilerek Otlatmak Suretiyle Başkasına Ait Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/8328 sayılı kararı, Sanığın, tarla komşusu olan katılana ait tarlaya büyükbaş hayvanlarını sokarak tarlada ekili bulunan turplara zarar vermek suretiyle mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda;
31.10.2012 tarihli olay yeri tespit tutanağında; katılana ait tarladaki turpların zarar görmüş olması, tarlada büyükbaş hayvan ayak izlerinin olduğunun tespiti ve tanık …’ın yargılama aşamasında sanığa ait büyükbaş hayvanları katılana ait tarla içindeyken ve sanığı da tarla yanından geçerken gördüğünü beyan etmesi karşısında; sanığın katılana ait tarlada neticeyi bilerek ve isteyerek hayvan otlatıp kasten mala zarar verme suçunu işlediği gözetilmeden mahkumiyeti yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek beraatine karar verilmesine yasaya aykırıdır.

Kamuya Ait Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/8026 sayılı kararı, Olay tarihinde suça sürüklenen çocuğun katılan kuruma ait tarım arazilerinde ekili bulunan buğday tarlasına küçükbaş hayvanları sokmak suretiyle katılan kurumu 1854 TL zarara uğratmak suretiyle kamu malına zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda, tanık anlatımları, keşif , bilirkişi raporu, katılan kurum beyanları ve tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Sınır Anlaşmazlığı Olan Yerde Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/7160  sayılı kararı, Sanığın savunmalarında kendi tarlasından traktörü ile geçmek suretiyle yolu kullandığını, katılanın tarlasının bir kısmını yol olarak kullanmadığını, mahsulüne de zarar vermediğini, iki tarla arasında sınır anlaşmazlığı olduğunu beyan etmesi, keşif sonucu dosyaya ibraz edilen 17/09/2012 tarihli, iki fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapora göre dava konusu yerin iki parsel arasındaki fiili zemindeki yol olduğu, hassas ölçüm neticesi, sınır arasındaki yolun zemin alımı ile kadastro parselinin bilgisayar ortamında çakıştırılması neticesi hazırlanan krokide kırmızı ile gösterilen 882. metrekarelik kısmın davacının parselinde kaldığı, yeşil renkle boyalı B harfi ile gösterilen kısmın sanığa ait 5763 sayılı parselde kaldığının tespit edildiği, 5762 ve 5763 nolu parsellerin ortak sınırının zemin ve pafta uyumsuzluğu olduğunun belirtildiği, bu raporun sanığın sınır ihtilafı bulunduğuna dair savunması ile uyumlu olduğu, sanığın kasten mala zarar verme saikiyle hareket ettiğine dair bir delil veya belgenin bulunmadığı, katılanın, oluştuğunu düşündüğü zararlar için tazminat hukuku hükümleri gereğince dava açma olanağının bulunması nedeniyle aralarındaki ilişkinin hukuki mahiyette olduğu, mala zarar verme suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Ecrimisil Ödenen Kamuya Ait Yerde Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/6972 sayılı kararı, Katılanın mülkiyeti hazineye ait …………. köyü 118 ada 1 parsel nolu tarla vasfındaki taşınmaza buğday ektiği, daha sonra sanığın bu yeri traktörle sürmek suretiyle buğdaylara zarar vererek mala zarar verme suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; ….. köyü 118 ada 1 nolu parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin hazineye ait olduğu, sanığın bahsi geçen yeri katılanın buğday ekmesi nedeniyle 3091 sayılı kanun hükümleri gereğince bu yerin kendi zilyetliğinde bulunduğunu belirterek şikayette bulunduğu ve tecavüzün önlenmesini talep ettiği, bunun üzerine …………. Kaymakamlığının 19.10.2010 tarihli kararında katılanın taşınmazdaki tecavüzün menine ve sanık tarafından ecrimisil ödenmek suretiyle kullanılmasına devam edilmesi kararı verildiği, bu karardan sonra sanığın davaya konu yeri sürdüğünün anlaşılması karşısında, unsurları itibariyle oluşmayan mala zarar verme suçundan sanığın beraatine kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Traktörle Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 2015/6972 sayılı kararı,  suça sürüklenen çocuklar… ve …’nin suç tarihinde, …’in kullandığı traktörle kaybolan ineklerini ararken katılana ait yulaf ekili tarlanın içine traktörle girip 50 metre kadar tarla içinde ilerleyip ekili yulaflara zarar verdikleri suça sürüklenen çocukların ikrarları, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, mahkemenin sübutu kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Ot İlacı Atılarak Ekili Tarlaya Zarar Vermek

Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 2014/6460 sayılı kararı, sanığın olay tarihinde, arazileri bitişik komşu olan katılanın ekili çay bitkilerinden 5 metrelik bir alandaki bölgeyi ilaç atmak suretiyle, çay bitkilerinde değer kaybı oluşturarak zarar vermesi şeklinde gerçekleştiği iddia edilen olayda, sanığın aşamalardaki savunması dosyaya sunulan İlçe Tarım Müdürlüğünün 07/09/2010 tarihli raporunda katılana ait tarlada ilaçlama, yabancı ot ilacı atıldığına dair bulguya rastlanmadığına dair tespit ve Çay Kur Genel Müdürlüğünün yazısında yer alan “olağan dışı bir bulgu yoktur” kaydı karşısında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin cezalandırılmasına yeterli delil olmadığı gibi, kuşkunun da giderilememiş bulunması karşısında sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Ekili Tarlaya Zarar Vermek Tazminat Davası

Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2014/13254 sayılı kararı, Davacı, davalı ile aralarında tarla sınırı bulunduğunu, ancak davalının aralarındaki mevcut tarla sınırına yağmur sularının tahliyesi için çukur kanal açtığını, bunun sonucunda yağmur sularının kendi tarlasına zarar verdiğini, çukurun kapatılması suretiyle muarazanın giderilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Somut olaya gelince; söz konusu çatağın yağmur suları ile doğal yollarla meydana geldiği ayrıca her iki taşınmazda buğday ekili olduğu için zeminde herhangi bir işlemin yapılmasına imkan vermeyeceği gerekçesiyle, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki çekişmenin yukarıda belirtilen yasa hükümleri gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gerektiği halde mahkemece bu düzenlemelere uygun bir araştırma ve inceleme yapılmış değildir.

Hal böyle olunca, mahkemece uzman bilirkişiler aracılığı ile yerinde yeniden keşif yapılarak davalının eyleminden kaynaklanan bir tecavüz ve zararın söz konusu olup olmadığının araştırılması, zararın varlığının belirlenmesi halinde alınması gereken önlemlerin saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Mala zarar verme suçu ve ekili tarlaya zarar vermek eylemiyle ilgili olarak Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.