Eş veya Çocukların Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi

Eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu TCK’nın 233/1. maddesinde düzenlenmiştir.

Bunun yanında yaşı veya hastalığı dolayısıyla kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan bir kimsenin kendi haline terk edilmesi durumunda eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu değil TCK’nın 97. maddesinde düzenlenen “Terk” suçu oluşur.

Eş veya Çocukların Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanununun 233/1 maddesine göre, Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişi, şikayet üzerine, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Aile hukukundan doğan bakım, eğitim veya destek olma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu uzlaşmaya tabidir.

Bu suçun takibi şikayete tabidir. Bu nedenle savcılık tarafından soruşturma işlemlerine başlanabilmesi için fiilin ve failin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık süre içerisinde şikayet hakkının kullanılması gerekmektedir. Bunun yanında yargılama aşamasında şikayetten vazgeçilmesi durumunda kamu davasının düşmesine karar verilir.

Eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu, bu suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesinde görülür.

Eş veya Çocukların Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Suçu Yargıtay Kararları

Gayriresmi İlişkiden Doğan Çocuğun Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/27502 sayılı kararı, sanığın da bilgisi dahilinde birlikte olduğu kadın tarafından, gayriresmî birlikteliklerinden doğan mağdurun, sanığın resmi nikahlı eşi olan …’a bırakılması biçiminde gerçekleşen olayda, suçun “kendi haline terk” unsuru gerçekleşmediği için terk suçunun oluşmayacağı, ancak sanığın, çocuk mağdura karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle eyleminin takibi şikayete bağlı olan eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yerinde olmayan gerekçeyle terk suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Mağdur Çocuğun Hastanede Tedavisi Devam Ederken Hastanede Bırakılması

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/25940 sayılı kararı, Sanığın, gayri resmî birlikteliğinden doğan mağduru hastalığından dolayı Hastaneye getirip tedavisi devam ederken hastanede bırakması ve bir daha geri almaması şeklinde gerçekleşen olayda, suçun yasal unsuru olan, “kendi haline terk” unsuru gerçekleşmediği için terk suçunun oluşmayacağı ancak sanığın mağdura karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle eylem, eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçunu oluşturur.

Boşanma Davasında Kendisi İçin Nafaka Talep Etmeyen Taraf Eş Veya Çocukların Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Suçundan Şikâyetçi Olamaz

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin  2021/9631 sayılı kararı, TCK’nın 233/1. maddesinde düzenlenen suçta, aile hukukundan doğan bakım eğitim veya destek olma yükümlülüğünün ihlalinin yaptırıma bağlandığı, somut olayda sanık ile katılanın 29/01/2015 tarihinde boşandıkları, boşanma kararının 05/05/2015 tarihinde kesinleştiği, dosya arasında bulunan boşanma dosyasında katılanın sanıktan maddi, manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin olmadığının anlaşılması karşısında, yükümlülüklerini yerine getirmediğinden söz edilemeyeceği ve atılı suçun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Yeni Doğan Çocuğun Başka Birisinin Evinin Önüne Bırakılması

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin   2021/8281 sayılı kararı, Sanığın, gayriresmî birlikteliğinden yeni doğan mağduru, tanık …’e ait evin mutfak kapı önüne alınacağı inancıyla bıraktıktan sonra mahallinde kalarak çocuğu gözetleyip, çocuğun tanık … tarafından alınması üzerine olay yerinden uzaklaşması şeklinde gerçekleşen olayda, suçun “kendi haline terk” unsuru gerçekleşmediği için terk suçunun oluşmayacağı, ancak sanığın mağdura karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle eyleminin TCK’nın 233. maddesinde düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu oluşturacağının gözetilmemesi yasaya aykırıdır.

Yeni Doğan Çocuğun Ablaya Bırakılıp Bir Daha Geri Alınmaması

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2015/39358sayılı kararı, Suça sürüklenen çocuğun Trabzon Doğum Hastanesinde evlilik dışı ilişkiden meydana gelen bebeğini doğurduktan sonra aynı gün bebeği hastanede ablası olan tanık A.. C..’ye bırakarak kaçması ve bir daha geri almaması şeklinde gerçekleşen eyleminde, suçun yasal unsuru olan, “kendi haline terk” unsuru gerçekleşmediği için terk suçu oluşmamış ise de, suça sürüklenen çocuğun mağdura karşı bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğünü ihlal etmesi karşısında, eyleminin TCK’nın 233. maddesinde düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal suçunu oluşturup oluşturmayacağı kararda tartışılmadan, eksik kovuşturma, yetersiz gerekçe ve hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Maddi Durumu İyi Olan Sanığın Eşine ve Çocuklarına Bakmaması

Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2016/10599 sayılı kararı, Sanığın, mahkemece kabul edilen, maddi durumu olmasına rağmen katılan ve ortak çocukları olan mağdurlara karşı aile hukukundan doğan bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi şeklindeki eyleminin TCK’nın 233/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı gözetilmeden ve evde huzursuzluk çıkarması şeklindeki eyleminin ise ne suretle TCK’nın 232/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarını oluşturacağı açıklanmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Yaşı Küçük Çocukların Birbirlerine Zarar Vermeleri Eş Veya Çocukların Bakım Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesi Suçunu Oluşturmaz.

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/2133 sayılı kararı, İncelenen somut olayda; şüphelilerin oğlu olan A… ile mağdur M…. ile FMV Özel Erenköy Işık İlkokulunda öğrenci oldukları, A…’nın mağdur M…nin su matarasına kendi idrarını koyarak mağdurun içmesine neden olduğu, olay nedeniyle şüpheliler haklarında mağdurun anne ve babasının şikayetçi olduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca çocuklarının suç işlemesi nedeniyle aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmiş sayılmayacakları, ihlal ettiklerine dair delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üzerine de itiraz merciince takdir ve değerlendirmenin mahkemesince yapılması gerektiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

TCK’nın 233. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun faili aile hukukundan kaynaklanan bakım, eğitim ve destek olma yükümlülüğü bulunan kişidir. Mağduru ise Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre, kendisine bakım, eğitim ve destek alma hakkı tanınan ve bu hakkı fail tarafından yerine getirilmeyen kişidir. Bu suç, mağduru ve faili bakımından özgü suç niteliğindedir. Somut olayda, mağdur aileden olmayan üçüncü bir kişidir. Mağdur ile anne, babası olan müştekilerin bu suçta zarar gören sıfatlarının bulunmadığı, itiraz merciince itiraz hakları bulunmayan mağdur ve müştekilerin itirazlarının reddedilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.

Eş veya çocukların bakım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu ile ilgili olarak Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.