Hırsızlık iftira suçu, yani malın müşteki tarafından çalınmamasına rağmen onun çaldığı yönünde ihbarda bulunulması iftira suçunu oluşturur. Bu durumda hırsızlık iftirasına maruz kalan kişi hakkında ihbarda bulunan kişiye karşı iftira suçundan suç duyurusunda bulunabileceği gibi tazminat davası da açabilir.
İftira suçu, suçsuz olduğu bilinen bir kişiye karşı hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi şeklinde tanımlanabilir. Bu suçta, iftira edenin amacı, iftira attığı kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamaktır.
İftira suçu, emniyet veya savcılığa yapılacak ihbar veya şikâyet yoluyla gerçekleşebileceği gibi, iftira atan tarafından idari makamlara sunulacak haksız ithamlar içeren dilekçe ile de oluşabilir. Bunun yanında, bir kişi masum olduğunu bilmesine rağmen başka birisi hakkında basın ve yayın yoluyla onun hakkında hukuka aykırı bir fiil isnadında bulunursa yine iftira suçu oluşacaktır.
Dolayısıyla malının bir kişi tarafından çalınmadığını bilmesine rağmen yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak bu kişi hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlayan kişi iftira suçundan cezalandırılır.
Hırsızlık İftira Suçu Şikâyete Tabi midir? Hırsızlık İftira Suçuna Hangi Mahkeme Bakar?
Hırsızlık İftira suçu şikâyete tabi değildir. Masum olmasına rağmen hukuka aykırı bir eylemle isnat edilen veya kendisi suç işlememiş olmasına rağmen suçta kimliği kullanılan kişiler hakkında savcılık bilgi sahibi olursa şikâyet olmasa dahi soruşturma başlar. Ayrıca hırsızlık iftira suçunun mağduru ilerleyen süreçte şikâyetinden vazgeçse dahi yargılama devam eder ve sanığın iftira suçunu işlediği anlaşılırsa cezalandırılır.
Hırsızlık İftira suçu, olayın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar. Yanı savcılık 8 olayın üzerinden 8 yıl geçmedikçe soruşturma başlatabilir.
Hırsızlık İftira suçuna, suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesinde bakılır.
Hırsızlık İftira Suçunun Cezası
Hırsızlık İftira suçunun en basit hali, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sanık, delilleri de kendisi uydurarak hırsızlık iftira suçunu işlerse cezası yarı oranında arttırılır.
Haksız suçlamaya maruz kalan kişi hakkında atılan iftira nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa cezası yine yarı oranında arttırılır.
Haksız suçlamaya maruz kalan kişi iftira nedeniyle gözaltına alınır veya tutuklanırsa iftira atan kişi, iftira suçundan ceza alacağı gibi ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılır.
Hırsızlık iftira suçu atılan kişi müebbet dışında bir hapis cezasına mahkûm olması durumunda, iftira eden, mağdurun mahkûm olduğu cezanın 2/3’ü kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Hırsızlık İftira Suçu Yargıtay Kararları
Daha önceki yazılarımızda
“Hırsızlık Suçunda Parmak İzinin Önemi”
“Hırsızlık Suçu Nasıl İspatlanır”
“Mağdurun Rızası Varsa Hırsızlık Suçu Oluşmaz” konularında ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı.
Bu yazımızda ise “Hırsızlık İftira Suçu” konusunu Yargıtay Ceza Dairelerinin verdiği çeşitli kararlar üzerinden incelemeye çalıştık.
Çekin Çalındığı Yönünde İftirada Bulunulması
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2014/2909 sayılı kararı, Aralarındaki ticari ilişkiye istinaden kendi rızasıyla mağdura verdiği çekin çalındığı iddiasıyla herhangi bir isim vermemekle birlikte tahsil için ibrazı halinde mağdur hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılacağını bilerek şikayetçi olan sanığın eyleminin, TCK’nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçunu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek suç uydurma suçundan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Çeklere Ait Borçlardan Kurtulmak İçin Çeklerin Çalındığı İftirası
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2023/5385 sayılı kararı, sanık …’ın araç içinden hırsızlık yapıldığı iddiası ile kolluk birimlerine müracaatta bulunduğu, ilk beyanında çalınan çeklerin numaralarına ait bilgi vermediği, daha sonradan vekili aracılığı ile sunduğu dilekçede çek bilgilerinin verildiği, soruşturma sırasında verilen 31.08.2015 tarihli dilekçe ile bir kısım çeklerin müşterilere verilen çeklerden olduğunu ve bu çekler yönünden şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, şikayete konu edilen çeklerden bir kısmının alacaklılar tarafından tahsil edildiği, bir kısmının karşılıksız çıkarak icra dosyalarına konu edildiği, sanıkların boş olarak çalındığını iddia ettiği çeklerden bir kısmının üzerindeki yazıların sanık …’a ait olduğu, hırsızlık soruşturması sonucunda çeklerin hamilleri olan … Beton, … Beton A.Ş…’nin aralarında bulunduğu toplam 8 şüpheli hakkında atılı suçu işlemediklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle ek kovuşturmaya yer olmadığı kararları verildiği, sanıkların ticari ilişki içerisinde oldukları kişilere verdikleri çeklerin tamamının araç içinde evrak çantasında bulunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dava dosyasına getirilen icra takip dosyaları incelendiğinde, sanıklar hakkında çok sayıda icra takip işlemi yapıldığının anlaşıldığı, sanıkların hırsızlık suçunun gerçekte işlenmediğini bildiği halde icra takibine konu edilen çeklere ait borçlardan kurtulmak veya tahsilini geciktirmek amacıyla gerçeğe aykırı biçimde suç duyurusunda bulundukları, sanıkların kendileri tarafından düzenlenen çeklerin kimlerin elinde olduğunu, dolayısıyla hangi şahıslar hakkında hırsızlık suçundan işlem yapılacağını bilecek durumda oldukları ve eylemlerinin iftira suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
Hırsızlık İftirası ve Suç Uydurma Suçu
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2020/11063 sayılı kararı, sanığın …. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı müracaatta evine hırsız girdiğini ve bilezikleri ile birlikte ağaç kesme motorunun çalındığını iddia etmesi üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, hırsızlık eyleminin gerçekleştiği iddia edilen yere olay yeri inceleme ekiplerinin gittiği evin kapı kilidinin olmadığı, pek kullanılmayan bir ev olduğunun kolluk görevlilerince görülmesi ve sanığa sorular sorulması üzerine çelişkili beyanlarda bulunduğu, altınları hatırlamadığı bir kuyumcuya sattığını ve parasını karı kızla yediğini şimdi hatırladığını fakat; ağaç kesme motorunun çalındığını beyan etmesi üzerine olay mahallinden polis merkezine intikal edildiği, sanığın ifadesinde ağaç kesme motorunun çalınması olayından dolayı şikayetçi olduğunu ve hırsızlık olayında çöplükte çalışan …’den şüphelendiğini, evinin kapısının asma kilidinin bu şekilde açıldığını bilen tek kişi olduğunu beyan etmesi üzerine kollukça görgü tespitte yapılan fotoğraflama da evde çekyat altında bulunan ağaç motorunun kimin olduğunun sorulması üzerine ağaç motorunun kendisinin olduğunu ve motoru her zaman koyduğu yere bakmayı unuttuğunu beyan ettiği somut olayda bilezikleri ve ağaç kesme motorunun çalındığına dair beyanının müştekiye yönelik suçu işlediğine dair düşünceyi geçen bir isnadının olmaması dikkate alındığında iftira suçunu oluşturmayıp, işlenmediğini bildiği hırsızlık suçunu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmek suretiyle suç uydurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden; suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde iftira suçundan beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Sattığı Cep Telefonunun Çalındığı İftirasında Bulunmak
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2023/373 sayılı kararı, suça konu cep telefonunu eski kiracısı olan katılana satıp, satış bedelinin bir kısmını alıp telefonu katılana teslim ettikten sonra, cep telefonu için kararlaştırılan satış bedelinin kalan kısmını alamaması üzerine, cep telefonunun aracın torpido gözünde iken içinde faturası da olduğu halde kutusu ile birlikte çalındığından bahisle şikayetçi olduğu anlaşılan olayda, sanığın bildirdiği IMEI numarası ile cep telefonunu elinde bulunduran, hukuka aykırı fiil isnat edilen kişinin belirlenebilir olması karşısında, eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen iftira suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
Yetkili Makamlara Yapılmayan Hırsızlık İftirası
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2014/1610 sayılı kararı, İftira suçunun oluşabilmesi için yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; K.. konutlarını inşa eden şirketin saha sorumlusu tanık H.. K..’ın işyerine gelen sanığın, kendisini evden kovan katılan hakkında “K.. konutlarındaki kabloları ” çaldığı yönündeki gerçeğe aykırı iddiasının sanık tarafından soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için yetkili makamlara yapılmış bir ihbar veya şikayet olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle iftira suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırıdır.
Hırsızlık Suçunu Birlikte İşledikleri Yönünde İftira Atılması
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2023/106 sayılı kararı, Dava konusu olay, sanığın araç hırsızlığına karıştığı ve hakkında yürütülen soruşturma kapsamında alınan beyanında gerçekleştirdiği hırsızlık fiilinde müştekinin de yanında olduğu, müştekinin aracı çaldıktan sonra kendisinin de araca binerek olay yerinden uzaklaştıklarını belirterek müşteki hakkında hırsızlık suçundan soruşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla müştekiye iftira ettiği iddiasına ilişkindir.
Sanık savcılık ifadesinde aracı çalanın kendisi olmadığını, müştekinin aracı çalıp yanına gelerek kendisini aldığını belirtirken, mahkemedeki savunmasında suçu beraber işlediklerini hatırladığını, bu şekilde birçok suçtan ceza aldığını, diğer suçlarla karıştırmış olabileceğini belirtmektedir.
Müşteki kendisine iftira atıldığını, suç tarihinde yurt dışında olduğunu beyan etmiştir.
Sanığın hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilen müşteki ile hırsızlık fiilini birlikte gerçekleştirdikleri şeklinde ifade vererek hakkında soruşturma açılmasını sağladığı hususu sabittir. Müştekinin ise sanığın iddia ettiği fiilin meydana geldiği 29.12.2014 tarihinde yurt dışında olduğu pasaport kayıtlarından anlaşılmıştır. Açıklanan deliller karşısında sanığın suç işlemediğini bildiği bir kimseye hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak üzere yetkili makamlara bildirimde bulunmak suretiyle iftira suçunu işlediği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, sanık hakkında kanuni dayanağı da gösterilmeksizin beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
Sanığın, Aracını Satmasına Rağmen, Aracının İkametinin Önünden Çalındığını İhbar Etmesi
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2023/5048 sayılı kararı, Dava konusu olay, sanığın, ruhsatı adına kayıtlı olan aracını, yeğeni olan katılana 22.000,00 TL karşılığında sattığı, katılanın 12 ay boyunca aylık taksitler halinde satış bedelini ödemeye devam etmesine rağmen aracın ruhsat devrini gerçekleştirmediği, bu duruma karşılık katılanın da kalan taksitleri ödemekten vazgeçmesi üzerine İstanbul ilinde ikamet eden sanığın evinin önünde bulunan aracının çalındığına dair şikayette bulunduğu, katılan hakkında yapılan soruşturmada hırsızlık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinden iftira suçunun oluştuğu iddiasına ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, sanığın eyleminin Anayasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı değerlendirilerek, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı ve sanığın suç işleme kastı olmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü;
Bölge Adliye Mahkemesince, katılan hakkında verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve sanık ile katılan arasındaki hukuki ihtilaf dikkate alınarak, sanığın işlemediğini bildiği halde, katılan hakkında soruşturma ya da kovuşturma başlatılmasını sağlamak amacıyla müracaatta bulunduğu bu nedenle üzerine atılı suçu işlediği gerekçesiyle iftira suçundan mahkumiyetine karar vermiştir.
GEREKÇE
Katılan ile aralarında hukuki ihtilaf olan sanığın, aracını katılana satmasına rağmen, aracının İstanbul ilindeki ikametinin önünden çalındığını ihbar ederek, İzmir ilinde ikamet eden katılanın evinin önünde park halinde bulunan aracı geri aldığı, katılan hakkında hırsızlık suçundan soruşturma yapıldığı ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği böylece, sanığın, katılan hakkında hukuka aykırı fiil isnat ederek soruşturma başlatılmasına sebep olduğu ve iddialarının gerçeği yansıtmadığı anlaşılmakla; sanığa yüklenen eylemin iftira suçunu oluşturduğuna yönelik verilen bölge adliye mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamış ve hukuka aykırılık görülmemiştir.
Sanığın Rızasıyla Teslim Etmesine Rağmen Hayvanlarının Çalındığını İhbar Etmesi
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2023/4443 sayılı kararı,
1-Dava konusu olay; sanık, kendisine ait olan hayvan ağılında 5 adet keçi, 15 adet oğlak ile 3 erkek tekenin müştekilerce çalındığından bahisle şikayetçi olduğu, şikayet neticesinde müştekiler hakkında hırsızlık suçundan soruşturma başlatıldığı, yapılan soruşturma neticesinde müştekilerin ve tanıkların beyanları sanığın hayvanları rızasıyla teslim ettiği sabit görüldüğünden şikayetçiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve sanık hakkında şikayette bulunmaları üzerine şikayetçilere yönelik iftira suçunu işlediği iddiasına yöneliktir.
2-İlk Derece Mahkemesinin Kabulü; suçun yasal unsuru olan manevi unsurun gerçekleşmemesi nedeniyle beraat kararı verilmiştir.
3-Bölge Adliye Mahkemesi Kabulü; sanığın üzerine atılı suçun sübut bulduğu gerekçesiyle mahkumiyet kararı verilmiştir.
GEREKÇE
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
Bu itibarla; sanığın suçsuz olduğunu bildiği müştekilere hukuka aykırı bir fiil isnat ederek soruşturma başlatılmasına sebep olduğu davada; iddia, savunma, müşteki, tanık beyanları, olay tutunakaları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığın sanığın, suç tarihinde müştekiler … ve …’a kendisine ait olan 5 adet keçi, 15 adet oğlak ile 3 erkek tekenin çalındığı hakkında şikayetçi olarak hırsızlık suçunu işlemediğini bildiği halde hakların soruşturma veya kovuşturma açılmasını sağlamak amacıyla yetkili makamlara ihbar ve şikayette bulunduğu anlaşılmakla suçun bu eylemle yasal unsurlarının gerçekleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesince verilen mahkumiyet kararına ilişkin kabul ve uygulamada hukuka aykırılık görülmemiştir.
Hırsızlık Suçu ve “Hırsızlık İftira Suçu” konusunda Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.