Mesajla Tehditin Cezası

Mesajla tehditin cezası Türk Ceza Kanununun 106. maddesinde belirtilmiştir.

Tehdit suçu Yargıtay kararlarında bir kimsenin bir zarara veya kötülüğe uğratılacağının bildirilmesi, kişinin iç huzurunu ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgu şeklinde tanımlanmıştır.

Tehdit suçu, failin kendi isteği doğrultusunda mağduru hareket etmeye zorlamak şeklinde olabileceği gibi, mağdurun gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemini engellemeye çalışmak şeklinde de gerçekleşebilir.

Tehdit kabul edilen eden söz ve davranışların fail tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmemesinin tehdit suçu açısından bir önemi yoktur. Örneğin, “seni döveceğim” sözleri ile fail tehdit suçunu işlemiş olur ve cezalandırılır. Dolayısıyla fail, tehdit ettiği mağduru yaralamak için bir eylemde bulunmasa dahi söylediği sözler nedeniyle TCK 106 madde gereğince tehdit suçundan cezalandırılır.

Hangi Söz ve Davranışlar Mesajla Tehditin Cezası Kapsamında Kabul Edilir?

Tehdit eyleminin sözle olması şart değildir. Fail, bir takım haksızlıkları gerçekleştireceğini yazı, jest, mimik veya başka hareketlerle açığa vurursa tehdit suçu oluşur. Örneğin, belli bir bölgedeki yaşayan kişilerin zarara uğratılacağını ima ederek gözdağı verme düşüncesiyle evlerinin duvarına ya da kapısına çarpı işareti yapılması halinde tehdit suçu oluşacaktır. 

Bu itibarla tehdit suçu açısından önemli olan ne şekilde işlendiği değil tehditin mağdurun iç huzurunu bozmaya, korku ve endişe meydana getirmeye elverişli olmasıdır.

Tehdit sonucu mağdurun fiilen korkması da şart değildir. Nitekim Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2002/6926 sayılı kararında da belirtildiği gibi, müşteki ile kavga ettikten on dakika sonra elinde av tüfeği ile müştekinin kapısı önüne gelen sanığın ‘sizi öldüreceğim’ demesi silahla tehdit suçu için yeterlidir. Mağdurun fiilen korkması şart olmayıp, eylemin objektif olarak mağdurun iç dünyasında korku meydana getirmeye elverişli olmasının yeterlidir.

Uyarı niteliğinde söz veya hareketler tehdit suçu kapsamında değerlendirilemez. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/1960 sayılı kararında da belirtildiği gibi, Sanığın, kayınpederi olan müştekiye gönderdiği mesajın, eşinin yalnız başına gezmemesine, etrafta kötü olarak algılanacağına yönelik uyarı niteliğinde olduğu ve tehdit kastıyla değil daha ziyade ihtar amacıyla söylendiğinin anlaşılması karşısında, tehdit suçunun oluşmadığına karar verilmiştir.

Fail gelecekte yapmayı düşündüğü bir eylemi değil de geçmişteki bir olayı kastederek mağduru tehdit ederse tehdit suçu oluşmaz. Örneğin, fail aynı işyerinde çalışan mağdura “beni şikayet etseydin seni çok fena yapardım” dese failin kastettiği eylem geleceğe yönelik olmadığından tehdit suçu oluşmayacaktır.

Hukuki bir takım hakların kullanılacağı yönünde söylenen sözler de hakaret sayılmaz. Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2007/ 7431, sayılı kararında da belirtildiği gibi,  “Sanığın müştekiye söylediği ‘seni valiye şikâyet edeceğim’ biçimindeki sözleri, yasal bir hakkı kullanılacağının ifade edilmesi mahiyetinde olması nedeniyle tehdit suçu oluşmaz.

Mesajla Tehditin Cezası Ne Kadardır

Ölümle tehdit ve vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle yapılan tehditin cezası altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır. Bu nedenle örneğin seni öldüreceğim, kemiklerini kıracağım gibi ifadeleri kullanan fail altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Malvarlığı değerlerine yönelik bir tehdit suçu gerçekleşmiş ise fail mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Tehdidin;

a) Silahla,

b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,

c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde ise, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Mesajla Tehditin Cezası Yargıtay Kararları

Daha önceki yazılarımızda, “Tehdit Suçunda Haksız Tahrik”, “Tehdit Suçu ve Tehditin Cezası”, “Tehdite Karşı Ne Yapılır”, “Sözlü Tehditin İspatı” konularına ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı. Bu yazılara linkten ulaşabilirsiniz.

Bu yazımızda ise, “Mesajla Tehditin Cezası” na ilişkin Yargıtay Ceza Dairelerinin verdikleri örnek kararlar bağlamında ve farklı ihtimaller üzerinden konu aktarılmaya çalışılacaktır. 

Tehdit Mesajlarının Sanığın Kullandığı Elektronik Posta Adresinden Gönderilip Gönderilmediğinin Tespit Edilmesi

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2019/6958 sayılı kararı, Sanığın savunmasında, suça konu katılanın elektronik posta hesabına gönderilen tehdit mesajlarını kendisinin atmadığını belirtmesi ve Mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun bu konuda açıklayıcı olmaması karşısında; maddi gerçeğin ortaya çıkarılması açısından, suç tarihinde sanığın kullandığı bilgisayar, telefon, tablet vb. cihazların neler olduğunun ve halen kullanımda olup olmadığının tespitine çalışılması, tespiti halinde bu cihazlardan, aksi durumda halen kullandığı cihazlardan “…” isim ve soyismiyle açılan “………@gmail.com” elektronik posta adresinin kullanılıp kullanılmadığı, kullanıldığı tespit edildiği takdirde hangi tarihler arasında girildiği, ayrıca soruşturma aşamasında dosyaya sunulan elektronik posta çıktısı örnekleri esas alınmak suretiyle, internet servis sağlayıcısı ve IP adresinin tespit edilip edilemeyeceği hususunda, bilişim alanında uzman bilirkişilerden rapor aldırılması ayrıca söz konusu hesabın üzerindeki bilgilerden yola çıkarak açık kaynak araştırması yapılmak suretiyle, suça konu tehdit mesajlarını sanığın kullandığı elektronik posta adresinden gönderilip gönderilmediğinin tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden; mesaj içeriğindeki sözlerin, TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen vücut dokunulmazlığına yönelik tehdit suçunu oluşturmasın rağmen, eksik inceleme ve hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Tehdit Mesajlarının Gönderildiği Telefon Hattının Kime Ait Olduğunun Belirlenmesi

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2010/13495 sayılı kararı, Sanığın tehdit içeren mesajları kendisinin çekmediğini ve tehdit mesajlarının gönderildiği cep telefonu hattının kendisine ait olmadığını savunması karşısında, tehdit mesajlarının gönderildiği telefon hattının kim adına kayıtlı olduğunun tespiti ile, sanık adına kayıtlı değilse hattın sahibinin usulünce tanık olarak dinlenilerek, suç tarihlerinde hattı sanığın kullanıp kullanmadığının saptanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Birden Fazla Kişiye Gönderilmesi Durumunda Mesajla Tehditin Cezası

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/12733 sayılı kararı, Mahkemece kabul edilen tehdit mesajlarının, mesaj tespit tutanağına göre 01.03.2013 ve 13.02.2013 tarihlerinde gönderildiği ve tutanak içeriğinde başkaca tehdit içerikli mesajların da bulunduğunun anlaşılması karşısında; TCK’nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit eylemi nedeniyle belirlenen temel ceza, suçun birden fazla kişiye karşı işlenmesi nedeniyle TCK’nın 43/2. maddesi uyarınca artırıldıktan sonra, tehdit mesajlarının farklı tarihlerde gönderilmesi nedeniyle yine temel ceza üzerinden aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca artırım yapılarak bulunacak miktarın önceki cezaya ilavesiyle sonuç cezanın saptanması gerektiği gözetilmeden yalnızca TCK’nın 43/2 maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle eksik ceza tayini yasaya aykırıdır.

Haksız Tahrik Durumunda Mesajla Tehditin Cezası

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/15137 sayılı kararı, Sanığın aşamalardaki “şikayetçinin 150.000 TL borcunu ödemediği, çeklerin karşılıksız çıktığı, şikayetçiye yönelik icra takibi başlattığı ve mağduriyeti nedeniyle şikayetçiye tehdit ve hakaret mesajları gönderdiğine” dair savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre tehdit suçu yönünden TCK’nın 29, hakaret suçu yönünden ise anılan Kanunun 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması yasaya aykırıdır.

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2018/18919 sayılı kararı, Katılanın, sanığın işyerine fayans döşeme işi yaptığı, ancak taraflar arasında işin kapsamı ve ücret konusunda anlaşmazlık bulunduğu, dosya içerisinde yer alan kayıtlara göre, olay günü ilk olarak katılanın, sanığın telefonuna “Ahmet, senin gibi adi insan görmedim ben, sen bizi ne zannediyon, benim paramı getir, getirmezsen seni 75 -YTL’ye rezil etmetsem şerefsizim” şeklinde mesaj göndermesi üzerine, sanığın suça konu tehdit mesajını katılana gönderdiğinin ve suçun bu mesaj üzerine işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında TCK’nın 29. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, yerinde görülmeyen gerekçeyle sanık hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Mesajların Telefon Sahibi Dışında Biri Tarafından Gönderildiği Yönündeki Savunma

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2018/17723 sayılı kararı, Mağdura tehdit mesajlarının gönderildiği telefon hattının sanık tarafından kullanıldığı ve sanığın, söz konusu mesajı, telefonunu bir ziyareti esnasında verdiği mağdur ile aralarında husumet bulunan akrabaları olan K1 ve K2’nın göndermiş olabileceği savunması karşısında, K1 ve K2’nın usulünce dinlenerek, tüm kanıtların birlikte değerlendirilip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Whatsapp ile Gönderilmesi Durumunda Mesajla Tehditin Cezası

pexels photo 46924

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2018/467 sayılı kararı, CMK’nın 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Somut olayda; şüphelinin kullandığı telefon hattından, şikayetçinin kullandığı hatta, hem sms hem de whatsapp yoluyla gönderilen tehdit ve hakaret içerir mesajlara ait dökümler dosyada yer almaktadır. Bu mesajlar dikkate alındığında, şüpheli hakkında isnad edilen suçlardan dolayı kamu davası açılması için yeterli şüphenin mevcut olduğu, mahkemenin iddianamenin iadesine konu ettiği ses kaydının suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delil niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Facebook ile Gönderilmesi Durumunda Mesajla Tehditin Cezası

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/5871 sayılı kararı, Sanığın, facebook isimli sosyal paylaşım sitesindeki kendi sayfasından, mağdurun arkadaşlarıyla olan resimleri paylaşarak 23.07.2014 tarihinde “Ulan beş harfli kız bu burda bitmedi intikam soğuk yenen bir yemektir şimdi sıcaktır soğusun yiyecem kızım ” şeklindeki ve yine aynı sayfadan 31/07/2014 tarihinde ” bu olay burda bitmez, ben oraya gelecem, sen kaybolsan bile seni bulacam, zarar verecem çevrene arkaşlarına akrabalarına yemin ederim ki yapacam, ben ne dakadar ağladıysam sen 1000 katını ağlayacan ” şeklindeki mesajları paylaştığı, sayfanın son satırına suça sürüklenen çocuğun kendi isminin ilk harfi ile mağdurun isminin ilk harfini “B—–B—-” yazdığı mesajlara rağmen, mahkeme tarafından tehditin bizzat mağdura karşı yapılmadığı, iletme kastının olmadığı ve mağdurun özel sayfaya bakmadığı sürece haberdar olamayacağı şeklinde yerinde olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Twitter ile İletilmesi Durumunda Mesajla Tehditin Cezası

Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2017/13436 sayılı kararı, şüpheliler …, … ve … haklarında hakaret ve tehdit suçlarından şikayet üzerine yürütülen soruşturmada, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından her ne kadar şüpheliler hakkında kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, iddia konusu mesajların gönderildiği müştekiye ait facebook ve twiter paylaşım sitesi hesapları ve gönderilen mesaj içerikleri gerekirse bilirkişi aracılığı ile incelettirilerek ve müştekinin şikayet dilekçesinde bildirdiği tanıklar dinlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği halde müşteki ve şüphelilerin dinlenmesi dışında etkili bir soruşturma işlemi yapılmadan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmaktadır.

Tehdit Suçu ve Mesajla Tehditin Cezası konusunda Bilişim Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.