Yağma Suçunda Müşteki Beyanı

Yağma suçunda müşteki beyanı ve teşhisi suçun ispatı açısından önemli bir yer tutmaktadır. Zira yağma olaylarında genelde tanık yoktur. Birebir olayın muhatabı olması nedeni ile yağma suçunda müşteki beyanı tutarlı ve istikrarlı ise önde ve üstün niteliktedir. Şayet bu konuda duraksama varsa ortada yenilmesi gereken bir şüphenin olduğunun düşünülmesi gerekir.

Sadece Müşteki Beyanı İle Ceza Verilir Mi?

Bütün isnat araçları delildir. Soyut olarak da deliller eşdeğerdedir. Bu nedenle deliller yeterince araştırılmamış veya soruşturma eksik ise bu hususlar giderilmelidir. Soruşturma evresinde toplanmamış delilleri mahkemenin toplaması gerekir. Hâkimin sanık lehine ve aleyhine olan delilleri araştırıp, tam bir inanışla özgürce değerlendirerek kuşkudan arınmış bir sonuca ulaşması gerekir. Kuşkular yenilmelidir. Yani hükümde varsayıma dayalı kuşkulu kalan hususlar olmamalıdır. Maddi gerçeğin olayın bir bütünü veya parçasını temsil eden kanıtlardan ortaya çıkarılması gerekir.

Bir takım varsayımlara dayanılarak karar verilmesi ceza muhakemesinin amacına kesinlikle aykırıdır. Kuşku ve çelişki yenilmeden karar verilemez. Bir suç varsa bunun failini belirleyebilmek ancak kanıtların yorumu ile olanaklıdır. Ceza mahkûmiyeti bir ihtimale değil, kesin ve açık bir ispata dayanmalı ve bu ispat, hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa imkân vermemelidir. Yüksek ihtimal ile deliller yeterli toplanmadan bir ceza verilemez. Eylem veya eylemlerin bir suç olup olmadığının belirlenmesi için, önce söz konusu eylemin işlenip işlenmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu da kanıtların yorumu ile cevaplanacaktır. Hakim hangi kanıtı nasıl yorumladığını, yorum ile nasıl bir kanıya ulaştığını, kararının gerekçesinde göstermek zorundadır.

Yağma Suçunda Müşteki Beyanı Yargıtay Kararları

Daha önceki yazılarımızda,

Yağma Suçunun İspatı Nasıl Yapılabilir

Yağma Suçunda Delil Yetersizliği

Yağma Suçundan Tutuksuz Yargılanmak Mümkün Müdür?”

Yağma Suçuna Teşebbüs” konularında ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı. Bu yazılarımıza linklerden ulaşabilirsiniz.

Bu yazımızda ise “Yağma Suçunda Müşteki Beyanı” hususunda örnek Yargıtay içtihatları bağlamında konu somut bir şekilde ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Yağma Suçunda Müşteki Beyanı Üzerine Failin Yakalanması

Robber Running Fast 1368 6330
Yağma Suçunda Müşteki Beyanı 4

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2019/956 sayılı kararı,

Sanık ve yanında bulunan ve açık kimlik bilgileri tespit edilemediği için haklarında ayırma kararı verilen üç şahsın boş arazide sigara içmekte olan mağdura yaklaşıp, meçhul şüphelilerden birinin mağdurdan sigara istediği, mağdurun bu talebi olumlu karşılayıp sigara vereceği sırada sanık …’in mağdurun cep telefonunu görüp yanındaki arkadaşından bıçak alıp mağdurun boğazına dayayıp, “Ceplerini boşalt” dediği, mağdurun bağırması üzerine sanığın mağdura birkaç tekme atıp direncini kırmaya çalıştığı, mağdurun bağırıp çevreden yardım istemesi üzerine sanık ve diğer şüphelilerin kaçtıkları, mağdurun olayı polise bildirmesi üzerine güvenlik kuvvetleri tarafından çevrede yapılan araştırma sonucunda şüphelinin, müştekinin gösterdiği istikamette bir fabrikanın içinde yakalandığı, kullandığı çakı bıçağının da fabrikanın girişinde bulunduğu ve sanık tarafından bıçağın kendisine ait olduğunun kabul edildiği olayda; mağdurun aşamalarda değişmeyen, oluş ile örtüşen istikrarlı beyanına hangi nedenlerle itibar edilmeyerek, sanık savunmasına üstünlük tanındığı denetime olanak verecek şekilde karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Yağma Suçunda Müşteki Beyanı ve Müştekinin Sanığı Teşhis Etmesi

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2023/11038 sayılı kararı,

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. İnternet üzerinden tanıştığı sanık … ile cinsel ilişkiye girme konusunda anlaşan mağdurun olay günü saat 00.00 sularında kendisine söylenen kiralık eve gittiği, sanık …’ın mağduru içeriye alıp beklemesini söylediği, ardından sanık … ile kimlik bilgileri tespit edilemeyen suç arkadaşlarının içeriye girdikleri, sanık …’in elinde silah olduğu halde, “…bu bayanın nişanlısı bizim arkadaşımız, abimiz, o şimdi yolda geliyor, yanlış yaptığın…” şeklinde sözler sarf ettiği ve devamında mağdurun üzerinde bıçak gezdirdikleri, ardından mağdurdan 10.000,00 TL para istedikleri ve bu parayı patronu olan tanıktan kaza yaptığı bahanesiyle talep etmesini söyledikleri, mağdurun korkup patronu olan tanık M….’yi arayarak kaza yaptığını söyleyerek 10.000,00 TL para istediği, tanık M….’den 10.000,00 TL parayı sanık …’in hesabına gönderdiği ve paranın sanık …’in hesabına ulaşması üzerine sanık ve suç arkadaşlarının mağduru serbest bıraktıkları ve bu haliyle sanığın nitelikli yağma suçunu işlediği maddi vaka olarak kabul edilmiştir.

2. Mağdurun aşamalarda özde değişmeyen ve tutarlı istikrarlı anlatımlarda bulunduğu saptanmıştır.

3. Kolluk tarafından tutulan tutanaklar dosya içerisinde mevcuttur.

4. Olayın geçtiği evi kiraya veren tanık Y….’nin, sanık …’i canlı, çoklu, beş kişi içinden iki kez “…evi kiralayan kişi olarak teşhis ettiği…” ve buna ilişkin teşhis tutanağının dosya içerisinde mevcut olduğu görülmüştür.

5. Sanık … ile mağdurun aynı oturumda hazır bulunduğu 13.04.2017 tarihli oturumda Mahkemece yapılan yüzleştirmede işleminde mağdurun “…Evet bu şahıs evdeydi, silahlı olan buydu. Bu kadının erkek arkadaşı var psikopattır diyen bu şahıstır…” şeklinde açıklama yaparak mağdurun sanık …’i teşhis ettiği anlaşılmıştır.

6. Suça konu paranın havale işlemine ilişkin banka dekontu dosya içerisinde mevcuttur.

7. Mağdurun zararının kovuşturma aşamasında giderildiği saptanmıştır.

Yargıtay’ın Gerekçesi

Mağdurun tutarlı ve istikrarlı anlatımları, tutanaklar, sanık savunmaları, banka dekontu ve tanık anlatımları karşısında, sanığın suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar edilmeyerek eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden; hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Alkollü Şahsın Arabayı Yağmalaması ve Yağma Suçunda Müşteki Beyanı

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2023/11135 sayılı kararı,

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. 06.03.2018 günü gece vaktinden sayılan saat 23.20 civarında sanığın aracıyla yolda seyir halinde bulunan ve teyze çocuğu olması nedeniyle önceden tanıdığı mağdurun önüne çıkarak mağduru durdurduğu, mağdura tekme tokat vurarak cebir kullanmak suretiyle mağduru zorla arabadan indirdiği ve arabasını almak istediği, mağdurun arabanın anahtarlarını vermemek için direndiği, bunun üzerine emanete kayıtlı silahı çekerek mağdura doğrulttuğu, ağzına dayadığı, “vururum lan seni” dediği, mağdurun bir yolunu bulup sanığın elinden kurtulduğu ve anahtarları da vermeyerek yaya olarak kaçtığı, anahtarları alamayan sanığın aracı götüremediği, böylece sanığın silahla gece vakti yağma suçuna teşebbüs ettiğinin kabul edildiği anlaşılmıştır.

2. Sanık savunmasında mağdurun kuzeni olduğunu, olay günü evde alkol aldığını, araç lazım olduğu için daha öncede birkaç defa kendisinden araç almış olduğu mağdurla yolda karşılaştığını, durdurduğunu ve arabayı istediğini mağdurun da alkollü olduğu için arabayı veremeyeceğini söylediği, kendisinin ısrar ettiğini ve aralarında tartışma çıktığını, mağdurun evi ıssız bir yerde olduğu için yanında olan boncuk atan tabancayı çıkardığını mağdurun kendisine daha önceden yedek anahtarı verdiğini, istese yedek anahtar ile arabayı götürebileceğini ancak götürmediğini suç işleme kastı olmadığını beyan etmiştir.

3. Mağdur … beyanında sanığın kuzeni olduğunu, zaman zaman kendisine kullanması için verdiğini ancak olay günü alkollü olduğu için vermek istemediğini, sanığın silah çektiğini, kendisinin de arabanın anahtarını alıp kaçtığını, bu nedenle arabayı alamadığını beyan etmiştir.

4. Dosya arasında bulunan 08.03.2018 tarihli Olay Yeri Görgü Tespit ve Yakalama Tutanağı dosya arasında mevcuttur.

5. Çekmeköy Ömerli Jandarma Karakol Komutanlığı tahkikat evrakı dosya arasında mevcuttur.

6. … İl Sağlık Müdürlüğü 07.03.2018 tarihli mağdurun sağ pelviste minimal derma abrazyon ve hassasiyetinin olduğunu bildirir geçici rapor vardır.

Yargıtay’ın Gerekçesi

5237 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki yasal düzenleme doğrultusunda iradi olarak aldığı alkol etkisinde suç işleyen sanığın kusur yeteneğinin var olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; mağdurun aşamalarda değişmeyen tutarlı iddiaları ve bunu doğrulayan adli rapor içerikleri, sanığın aşamalarda tevil yollu ikrarını içeren savunmaları, olaya ilişkin tutanaklar karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Cep Telefonunun Yağmalanması Yağma Suçunda Müşteki Beyanı

Close Up Man Preparing Steal From Young Woman 23 2149133075
Yağma Suçunda Müşteki Beyanı 5

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2023/10319 sayılı kararı,

İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

1. İlk Derece Mahkemesinin kabulüne göre, olay esnasında, sanığın ilk eyleminde katılanı kolundan tutarak sarstığı ve duvara doğru yasladığı, bilahare zorla cebir uygulayarak elinden telefonunu aldığı, görüşme yaptığını söyleyip telefonu katılana geri verdiği, daha sonra araç içerinde bulunan ve kimliği tespit edilemeyen şahsın yönlendirmesiyle katılandan telefonu tekrar alarak olay yerinden uzaklaşmaları şeklinde gelişen eylemin bir bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu hususunda tam bir vicdani kanaate varılarak sanığın nitelikli yağma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

2. Mağdur aşamalarda değişmeyen beyanlarda bulunmuştur.

3. Sanık telefonu aldığını kabul etmiş ancak cebir uygulamadığını beyan etmiştir.

Yargıtay’ın Gerekçesi

Yağma suçları 5237 sayılı Kanun’un 148, 149 ile 150 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Yağma başkasının zilliyetliğindeki taşınabilir malı zilliyetin rızası olmadan faydalanmak amacıyla cebir ve tehdit ile yarar sağlamak maksadıyla alınmasıdır. 5237 sayılı Kanun’ un 148 inci maddesinin birinci fıkrasında yağma suçu temel şekli, ikinci fıkrasında senet yağması, üçüncü fıkrasında cebir karinesine yer verilmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinde yağma suçunun nitelikli halleri düzenlenmiştir. 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinde hukuki ilişkiye dayanan alacağın tahsili amaçlı yağma ile değer azlığı yaptırıma bağlanmıştır.

Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanı beyanı, sanığın tevil yollu savunması karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden ve ilk derece mahkemesinin suç vasfının tayininde bir isabetsizlik görülmediğinden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

Yağma Suçunda Müşteki Beyanı ve Ağır Ceza Avukatının Önemi

Court Hammer Books Judgment Law Concept 144627 30452 7
Yağma Suçunda Müşteki Beyanı 6

Yağma suçunda, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasında ve yine yargılama sürecindegerek şüpheli ve sanık, gerekse mağdur yönünden bu kişilerin yasal haklarının tecrübeli bir ağır ceza avukatı olarak savunulmasının önemi şüpheden varestedir.

Bu anlamda yağma suçunda dosya kapsamında yer alan tüm delillerin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, özellikle tanık beyanları arasındaki çelişkilerin ortaya konulması, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş deliller mevcutsa bu durumun yargılama esnasında adli makamların önüne sunulması ve özelikle şüpheden sanık yararlanır prensibi gereğince yağma suçunda delil yetersizliği durumunda beraat kararı verilmesi yönünde mantıklı ve hukuki gerekçelere dayanan savunmanın yapılaması gerekmektedir.

Aksi takdirde, mağdur açısından kendisine karşı işlenen yağma suçu takipsiz kalabileceği gibi, sanık açısından ise işlemediği ve Türk Ceza Kanununda çok ağır cezai yaptırımlar öngören bir suç isnadı nedeniyle haksız yere ve uzun yıllar ceza evinde yatmak zorunda kalması sonucunu doğuracaktır.

“Yağma Suçu” özelinde ise “Yağma Suçunda Müşteki Beyanı” ve “Sadece Müşteki Beyanı İle Ceza Verilir mi? konularında Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.