Ceza Kanununa göre, adam öldürmeye azmettirme cezası kasten adam öldürme suçu ile aynıdır. Nitekim Türk Ceza Kanununun azmettirme başlıklı 38. maddesine göre, “Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.”
Dolayısıyla adam öldürme suçunu işleme hususunda henüz bir fikri ve net bir kararı olmayan bir kimseye adam öldürme suçunu işlemeye yönelik bir kararın verdirilmesine neden olan kişi adam öldürmeye azmettirme cezası ile cezalandırılacaktır.
Adam Öldürmeye Azmettirme Cezası Ne Kadardır?
Kasten adam öldüren kişinin alacağı ceza ile adam öldürmeye azmettirme cezası aynıdır. Bu durumda eğer bir kişi ağırlaştırıcı hükümler olmadan başka bir şahsı öldürürse müebbet hapis cezası ile cezalandırılacaktır. Bu şahsın başka birinin azmettirmesi ile bu suçu yani kasten adam öldürme suçunu işlediği anlaşılırsa adam öldürme konusunda bir şahsı azmettiren kişi de müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Bunun yanında şayet adam öldürme suçu TCK’nın 82. maddesinde belirtilen nitelikli hallerden biri ile işlenmişse mesela tasarlayarak, herhangi bir kadına karşı ya da boşandığı eşe karşı kasten adam öldürme eylemi gerçekleştirilmiş ise hem adam öldürme suçunu işleyen hem de azmettiren ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Eğer azmettirme sonucunda adam öldürme eylemi teşebbüs aşamasında kalırsa azmettiren adam öldürmeye teşebbüs suçundan ceza alacaktır.
Hangi Durumlarda Adam Öldürmeye Azmettirme Cezası Verilir?
Bu hususta esas çözülmesi gereken ve uygulamada hata yapılabilen nokta burasıdır. Yargıtay kararlarından da anlaşılmaktadır ki, bazen azmettiren olmadığı halde müebbet hapis cezası alan ve dolayısıyla tutuklu olarak uzun yıllar ceza evinde tutulan; bazen de adam öldürme suçu konusunda bir şahsı azmettirdiği halde beraat kararı verilen ve böylece ceza adaletinin sağlanamadığı durumlar söz konusu olabilmektedir.
Bu itibarla gerek mağdur gerekse sanık yönünden düşünüldüğünde maddi gerçeğin ortaya konularak adam öldürme eyleminde gerçekten bir azmettiren var ise tespitinin yapılabilmesi vicdanların bir nebze de olsa rahatlamasını sağlayacaktır.
Peki Adam Öldürmeye Azmettirme Cezası Verilebilmesi İçin Şartlar Nelerdir?
İlk olarak, adam öldürme suçunu işleyen kişide, azmettirme öncesinde, kasten adam öldürme eylemini işleme hususunda verilmiş bir karar olmamalıdır.
Dolayısıyla adam öldürme eylemini işlemesi noktasında azmettirilmeye çalışıldığı esnada zaten failin bu eylemi işlemeye bizzat kendisinin ve daha önceki bir zamanda karar vermesi halinde adam öldürmeye azmettirme suçundan bahsedilemez. Zira asıl eylemi gerçekleştiren kişinin zaten sağlam bir adam öldürme kararı bulunmaktadır. Bu şahsın azmettirilmesine gerek yoktur. Azmettiren olsa da olmasa da şahıs adam öldürme eylemini gerçekleştirecektir.
Bir kişinin iç dünyasında adam öldürme konusunda tam netlik kazanmamış bir düşüncesi bulunabilir. Bu durumda başka bir şahıs bu kişinin adam öldürme konusundaki düşüncesini somut bir karara dönüştürülmesine neden olursa azmettiren sıfatına sahip olacaktır. Burada problem, hangi durumlarda adam öldürme suçunu gerçekleştiren kişi de somut olarak bu eylemi gerçekleştirme kararının bulunduğunun ortaya konulmasıdır. Bu husus da dosyanın ve içindeki delillerin en ince ayrıntısına kadar analiz edilmesi ve yerleşik Yargıtay uygulamalarında nasıl bir yöntem ile azmettirme olgusunun ortaya konulduğunun bilinmesi ayrıca mahkemenin ikna edilmesi ile ilgilidir.
Adam öldürmeye azmettirme cezası verilebilmesi için ikinci olarak, kendisinde adam öldürme düşüncesi olmayan kişide bu yönde bir kararın verilmesine neden olan davranışın gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Elbette adam öldürmeye azmettiren kişinin bu eylemin işleniş tarzı ile ilgili net talimatlar vermesi veya ayrıntılara girmesi gerekmez. Önemli olan kasten yapılan azmettirme sonucunda failin adam öldürmeye karar vermesi ve bu eylemini gerçekleştirmesidir.
Kasten Öldürme Suçlarında Ağır Ceza Avukatı Neden Önemlidir
Kasten adam öldürme suçlarının niteliği itibariyle ağır cezalık suçlardan olması ve ağırlaştırılmış müebbet ile müebbet hapis cezası olmak üzere hürriyeti bağlayıcı yaptırımlar ile cezalandırıldığı göz önüne alındığında tecrübeli ağır ceza avukatı ile çalışılması ve sürecin tüm aşamalarında birlikte hareket edilmesi gerektiği şüpheden varestedir.
Bunun yanında, öldürme eyleminin meşru savunma altında ya da haksız tahrik sonucu işlendiği iddia ediliyorsa hukuka uygunluk sebeplerinin somut olayda oluşup oluşmadığı, haksız tahrikin derecesi, meşru savunmada saldırıya ve savunmaya ilişkin şartlar, meşru müdafaada sınırın aşılıp aşılmadığına ilişkin hususların titizlikle değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu şekilde sanık işlediği eylemin daha az cezayı hak ettiğini veya kişisel cezasızlık sebeplerinin varlığı halinde cezalandırılmaması gerektiğini savunma hakkına sahip olur. Aksi takdirde, yüksek cezalarla karşı karşıya kalınabilir.
Bu itibarla, kasten öldürme suçlarında, emniyet ve jandarma gibi kolluk makamlarından, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasına ve yine üst yargı makamları da dâhil olmak üzere tüm yargılama sürecine kadar olan aşamalarda, gerek şüpheli ve sanık, gerekse mağdur yönünden bu kişilerin yasal haklarının tecrübeli bir ağır ceza avukatı olarak savunulması önem taşımaktadır.
Adam Öldürmeye Azmettirme Cezası Yargıtay Kararları
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2018/1354 sayılı kararı, sanıklar …,…, … ve…’ın …ilçesi … mevkiinde bulunan zilyetliği …, … ve… isimli şahıslara ait olan 80.000 metrekare araziyi satın almak üzere anlaştıkları, bu araziyi sanık …’na 200 milyon TL’ye satılmış gibi gösteren bir belge düzenledikleri, sanık …’nun orman ve hazine ile ilgili sorunu halletmek için gerekli davaları açıp işi çözdükten sonra taşınmazın yarısını zilyetliği olan şahıslara kayıt ettirip diğer yarısını da kendi aralarında paylaşımı konusunda anlaştıkları, söz konusu arazinin bir kısmında müşteki sanık …’nin hak iddia etmesi üzerine sanıklardan …’ın …ilçesine gittiği, bu konuda görüşürken … ile mağdur … arasında kavga çıktığı, kavga sonucunda sanık …’in sanık …’yi bacağından bıçakladığı, …’ın bu olaydan sonra…’a döndüğü ve diğer sanıklara olayı anlattığı, …’in arazideki haklarını savunacağını söylediği, bunun üzerine sanıklardan …, …, … ve…’un kendi aralarında konuşup …’ye bir ders ve ceza vermek, gerekirse …’yi öldürmek konusunda anlaştıkları ve bu yönde aralarında karar aldıkları, arazi işinde sanık …’in daha önce aktif olarak rol alması nedeniyle ortaya çıkan bu sorunu çözmesi için anılan sanıklarca sanık …’in görevlendirildiği, bu karar doğrultusunda sanık …’ın haklarında verilen hükümler kesinleşen sanıklar…, …,… ve olayda ölen sanık …’le birlikte … ilçesine gittikleri, yolda araba içerisinde sanık …’in mağdur …’e yönelik eylem karşılığında sanık … …’dan 100.000 TL alacaklarından bahsettiği, sanıkların … ilçesine varıp mağdur …’in bulunduğu yeri tespit ederek silahlarıyla ateş ederek onu nitelikli şekilde öldürmeye teşebbüs ettikleri olayda; Sanık … …’un eylemi gerçekleştiren sanıkları mağdur …’i tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçuna azmettirdiği hususu, tüm dosya kapsamı itibariyle sübut bulduğundan, sanığın cezalandırılması yerine yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2019/5225 sayılı kararı, sanık …’ın olaydan üç gün önce maktul ve katılanı öldürmek amacıyla D…. ilçesine gelerek, maktul ve ailesinin bulunduğu yer olan tatil mekanını tanık R….’e sorarak öğrendiği, söz konusu işletmenin yerini tespit ettikten sonra yine tanık R….’e ait cep telefonundan aynı gün sanık …’i arayıp telefon görüşmesi yaptığı, …/… olay gününe kadar bir pansiyonda konaklayarak eylem için hazırlık maksadıyla keşif yaptığı, kaldığı pansiyonda kendisini … ismiyle tanıttığı, olay günü gece saat: 01:20 sıralarında olay yerine gidip öncesinde gizlenerek maktul ve katılanı gözetlediği, sokağın tenhalaşmasını fırsat bilerek maktul … ve ailesinin bulunduğu masaya doğru ateş etmek suretiyle maktul …’ı tasarlayarak öldürme ve katılan …’i tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçlarını işlediği, sanık …’ın maktul ve katılan ile arasında husumet olduğuna dair savunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı ve katılan … tarafından doğrulanmadığı, sanık …’ın olay nedeniyle göz altına alındıktan sonra ifade verip serbest kalması sonrası sanık … ile buluştukları, tanık …’ın kollukça alınan ifadesinde 27/07/2015 günü saat: 16.00 sularında olay yerine yakın bir yerde markasını ve plakasını bildirdiği bir araç içerisinde iki şahsın beklediğini, bu şahısların olayın meydana geldiği yer olan “Saklı Bahçe” isimli yeri gözetlediklerini beyan ettiği ve bu kişilerden birisinin … olduğunu teşhis ettiği, yapılan araştırma sonucunda tanığın beyanında geçen marka ve belirtilen plakanın bir harfi farklı olan plakaya sahip aracın sanık …’ın kardeşi olan … üzerine kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, olaydan bir süre önce 02.11.2014 tarihinde sanık …’ın kardeşi olan …’in, katılan …’i bıçaklayarak öldürmeye teşebbüs ettiği, bu olay nedeniyle …’in tutuklandığı, katılan …’in kolluk tarafından alınan ifadesinde, H…. hakkında şikayetinden vazgeçmesi hususunda sanık … tarafından telefonla ve gıyabında tehdit edildiğini, olay günü de …’in annesinin arayarak bu durumdan S….’ın rahatsız olduğunu, bu işin kötü bir sonuca varacağını söylediğini beyan ettiği, tüm bu hususlar nazara alındığında sanık …’ın katılan … ile aralarındaki husumet de dikkate alınarak, sanık …’ı tasarlayarak adam öldürme ve tasarlayarak kasten adam öldürmeye teşebbüs suçlarına azmettirdiğinin anlaşılması karşısında; sanığın sübut bulan suçlardan mahkumiyeti yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Adam Öldürme Suçu ve Adam Öldürmeye Azmettirme Cezası ile ilgili konularda Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.