Yazımızda, eşe karşı basit yaralamada beraat kararı verilmekte midir? Eşe karşı basit yaralamada şikayetten vazgeçme halinde ceza davası düşer mi? Eşe karşı basit yaralamanın cezası nedir? sorularının cevaplarını vermeye çalışacağız.
Eşe Karşı Yaralama Hangi Durumlarda Uygulanır?
Eşlerden birinin diğerinin vücuduna acı veren, sağlığını ya da algılama yeteneğini bozan her türlü eylemi kasten yaralama suçunu oluşturur. Dolayısıyla,tekme, tokat, yumruk, iteleme, kulak çekme, sopa ile vurma, bıçaklama gibi birçok yolla eşe karşı yaralama suçu işlenebilir. Ancak çıplak gezdirme, aç bırakma, sürekli alay etme, korkutma gibi merhamet ve şefkatle bağdaşmayan eylemler yaralama suçunu değil kötü muamele suçunu oluşturur.
Eşe karşı basit yaralama suçu açısından anlaşılması gereken Türk Medeni Kanunu hükümleri yönünden tarafların evli olmasıdır. Bu nedenle, eşler arasında boşanma davası olsa dahi aile mahkemesi tarafından boşanma kararı verilip bu karar kesinleşene kadar söz konusu ağırlaştırıcı durum uygulanmaya devam eder. Bunun yanında resmi evlilik ilişkisi olmamasına rağmen birlikte yaşayan kişiler bakımından eşe karşı yaralama eylemi nedeniyle ceza arttırılmaz. Dolayısıyla, dini nikâhla evli kişiler arasında da ağırlaştırıcı neden uygulanmaz.
Eşe Karşı Basit Yaralamanın Cezası
TCK’nın 86. maddesine göre,
Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır,
Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.
Kasten yaralama suçunun şimdiki eşe veya boşandığı eşe karşı işlenmesi halinde ise şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Eşe Karşı Basit Yaralamada Şikayetten Vazgeçme
Yaralama eylemi sonucunda mağdur basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanırsa bu suçun takibi şikayete bağlıdır. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanan kişi 6 ay içerisinde şikayet hakkını kullanmalıdır. Mağdur eğer 6 ay içerisinde şikayetçi olmazsa şikayet hakkını kaybeder. Basit tıbbi müdahale ile giderilebilir yaralama suçunda mağdur şikayetinden vazgeçerse, soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir. Yargılama aşamasında ise hâkim ceza davasının düşmesine hükmeder.
Bunun yanında basit yaralama eylemi eşe karşı işlenmiş ise mağdur olan taraf şikayetinden vazgeçse dahi soruşturma işlemleri devam eder ve tüm delillere doğrultusunda failin bu suçu işlediği anlaşılırsa şikayet olmasa dahi yaralama eylemini gerçekleştiren taraf ceza alır.
Eşe Karşı Basit Yaralamada Beraat Mümkün müdür?
Bu başlık altındaki yazımız elbette eşine ve hele de kadınlara yönelik yaralama eylemini gerçekleştiren tarafın ceza almamasını sağlamaya yönelik değildir. Ancak şu husus da bilinmektedir ki, eşler bazen fiziki müdahalelere ulaşmayan sözlü tartışma içerisine girmekte ve yaşadıkları üzüntü ve öfke ile karakollara veya savcılıklara giderek yaralandıklarından bahisle şikayetçi olmaktadırlar. Şikayetler resmi kayıtlara geçtikten sonra yukarıda da değinildiği üzere şikayetten vazgeçmenin bir anlamı kalmamaktadır.
Bu aşamada yapılabilecek tek şey, yaralama eyleminin gerçekten yaşanmamış olması ve mağdur tarafın herhangi bir baskı altında olmaksızın, özgür iradesiyle olayın gerçek yönünü anlatması kaydıyla, yaralama eyleminin gerçekleşmediğini her türlü delil ile ortaya koymaktır. Aksi taktirde suçlamanın muhatabı ceza alacaktır. Bu itibarla, her türlü suç isnadında olduğu gibi eşe karşı basit yaralamada beraat mümkündür.
Aşağıdaki Yargıtay kararlarından da anlaşılmaktadır ki, yaralama eyleminden ceza verilebilmesi için eylemin şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispatlanması gerekir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/455 sayılı kararına göre, sanığın savunmalarında mağdura yönelik üzerine atılı suçlamayı kabul etmemesi ve mağdur beyanının adli muayene raporu ile desteklenmemesi karşısında, sanığın yaralama suçunu işlediğine dair şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığının anlaşılması nedeniyle beraati yerine, yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/8876sayılı kararına göre, olay tarihinde sanığın aile içi geçimsizlik nedeniyle babasının evine giden eşi ile kızı olan üç yaşındaki mağduru eve götürmek için gittiği, eşinin evine dönmek istememesi üzerine sanığın kızını kucağına aldığı anlaşılmaktadır. Sanığın eşi çocuğu yeniden sanıktan almak istediği sırada çıkan kargaşada mağdur olan çocuğun üst dudağında 0.5 cmlik kesi oluşacak şekilde yaralanmış ancak mağdurdaki yaralanmanın hangisinin eylemi ile gerçekleştiği anlaşılamamıştır. Bu durum karşısında, sanığın atılı suçtan beraati yerine, dosya içeriği ile bağdaşmayan gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2016/17799 sayılı kararına göre, suça sürüklenen çocuğun savunmalarında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği, mağdurun da yargılama sırasında alınan beyanında olay günü suça sürüklenen çocuğun da kalabalık arasında bulunduğunu ancak kendisine vurmadığını, kendisine yaşı büyük olan sanıkların vurduğunu beyan etiği görülmüştür. Bu durum karşısında, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun sübut bulmadığı gözetilmeden beraati yerine, isabetsiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Eşe karşı yaralama suçuyla ilgili olarak her türlü hukuki probleminizde Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.