Hakaret suçu, somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle ya da sövme yoluyla yani soyut nitelikteki söz ve eylemlerle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesidir.
Fail mağdurun, belli bir zamanda, belli bir kişinin malını çaldığını söylerse mağdura yönelik somut olgu isnadında bulunmak suretiyle hakaret suçunu işlemiş olur. Ancak, mağdura yönelik, herhangi bir isnat içermeyen, genel nitelikte, eleştiri amacı taşımayan ve onurunu zedeleyici sözlerin sövme olarak kabulü gerekir.
Hakaret suçunun oluşturan söz ve eylemlerin tek tek kanunda belirtilmesi mümkün olmamakla birlikte, Yargıtay içtihatları doğrultusunda kaba ve nezaketsiz söz ve davranışlar (Terbiyesiz, saygısız, defol git gibi) ile beddua niteliğindeki sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağı kabul edilmektedir.
Sosyal medya kullanımının hızla yaygınlaşması ile birlikte hakaret suçu; instagram, facebook, twitter, whatsapp gibi uygulamalar aracılığıyla ya da elektronik posta göndererek internet üzerinden işlenir hale gelmiştir. Hakaret eylemi bu yöntemlerle işlenir ise yine fail TCK’nın 125. maddesi uyarınca cezalandırılır.
Hakaret Suçunun Cezası ve Aleniyet Unsuru
İnternet veya sosyal medya üzerinde hakaret suçunun işlenmesi halinde, temel ceza 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır. Bu suç aleni işlenirse, aleniyet nedeniyle hakaret suçunun cezası 1/6 oranında arttırılır. Bunun yanında, hakaret suçunun temel şekli şikâyete tabidir. Bu nedenle mağdur, hakaret edeni ve hakareti öğrendiği tarihten başlamak üzere 6 ay içerisinde şikâyet hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde şikâyet hakkını kaybeder
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 12.03.2019 tarih ve 2019 / 4842 sayılı kararına göre, Sosyal medya paylaşım sitesi olan Twitterda gerçekleştirilen hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı tartışılmadan hüküm kurulması.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 10.09.2019 tarih ve 2019 / 11905 sayılı kararına göre, Sanığın “facebook” isimli sosyal paylaşım sitesinde bulunan hesabından mesaj yoluyla katılana hakaret etmesi biçiminde gerçekleşen eyleminde sanığın paylaşımlarının herkes tarafından görülüp görülemeyeceği açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması,
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18.09.2017 tarih ve 2017 / 9111 sayılı kararına göre, anığın kendisine ait olduğunu kabul ettiği “facebook” isimli sosyal paylaşım sitesinde bulunan hesabında katılana ait fotoğrafları paylaşarak, fotoğrafların altına yazdığı iletilerde katılana yönelik olarak hakarete bulunması biçiminde gerçekleşen eyleminde, aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu tartışılmadan, TCK’nin 125/4. maddesinin uygulanması, yasaya aykırı kabul edilmiştir.
Hakaret suçu;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, işlenmesi halinde ise cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Hakaret Suçunda Haksız Tahrik Olur mu?
TCK md. 129/1’e göre, sosyal medya yoluyla hakaret suçunun bir haksız fiile tepki olarak işlenmesi halinde faile ceza verilmeyebilir veya cezası 1/3’üne indirilebilir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.10.2019 tarih ve 2019 /16455 sayılı kararında,suça sürüklenen çocuk, katılanın olaydan önce kız arkadaşına ve kendisine facebook üzerinden hakaret ettiğini, olay günü de kendisine hakaret ettiğini savunmuştur. Bu nedenle, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması açısından ilk haksız eylemin kimden kaynaklandığının araştırılması, tespit edilemediği takdirde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği suça sürüklenen çocuk hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 22.10.2019 tarih ve 2019 / 16455 sayılı kararı, sanığın aşamalarda kendisine sosyal paylaşım sitesi facebook üzerinden gönderildiğini savunduğu hakaret içerikli iletinin, katılan tarafından gönderildiğinin ve adı geçen katılan hakkında yaş küçüklüğü nedeniyle ayrı soruşturma yürütüldüğü anlaşılmıştır. Bu itibarla, ilgili soruşturma dosyasının akıbeti araştırılarak, dava açılmış olması halinde, birleştirilme ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanma olanağının tartışılmaması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 24.06.2020 tarih ve 2020/7893 sayılı kararı, sanığın, katılan tarafından mahrem görüntülerinin facebook ortamında paylaşılması nedeniyle küçük düşürüldüğünü iddia etmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması yasaya aykırıdır.
Sosyal Medya Üzerinden İşlenen Hakaret Suçlarında Failin Tespiti Nasıl Yapılır?
Hakaret gibi sosyal medya hesapları aracılığıyla işlenebilen suçlarda, suç ve cezaların şahsiliği prensibi karşısında, somut olayın şartları göz önünde bulundurularak asıl failin ve sorumluluğu bulunmayan kişilerin tespiti, Yargıtay içtihatlarında da işaret edildiği üzere hem bilişim hem de hukuki kanalların kullanılmasını gerektiren bir süreç içermektedir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 09.01.2019 tarih ve 2019 / 936 sayılı kararı, sanığın facebook üzerinden mesajları kendisinin paylaşmadığını savunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, facebook hesabının kime ait olduğunun tespiti için, sosyal paylaşım sitesinin yer sağlayıcısı olan şirketten, tespit edilen mesajların ne zaman ve hangi IP numaralarından geldiğinin sorulması, daha sonra da tespit edilecek IP numaralarının kime ait olduğu araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekmektedir.
Retweet Hakaret Suçunu Oluşturur mu?
Yargıtay içtihatlarına göre tek başına retweet yapmak da hakaret suçunu oluşturabilir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07.12.2015 tarih ve 2015/12777 sayılı kararı, sanığın, twitter adlı sosyal paylaşım sitesinde diğer sanık tarafından paylaşılan tweeti retweetlediğinin, sabit olması karşısında, kamu görevlisine görevinden dolayı zincirleme şekilde hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmuştur.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 18.04.2018 tarih ve 2018/5756 sayılı kararı, sanığın twitter isimli sosyal paylaşım sitesinden paylaştığı tweet ve retweetlerdeki ifadelerle, suçun işlendiği tarihler, paylaşımlarda kullanılan ifade ve resimlerden yola çıkılarak açıkça katılanı kastettiğinin anlaşılması ve bu paylaşımların küçük düşürücü, onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta olması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmuştur.
İnternetin ve sosyal medya platformlarının kullanımının hızla yaygınlaşması ile hakaret suçu da daha sık ve kolay işlenir hale gelmiştir. Hakaret suçuna ilişkin eylemlerin internet aracılığıyla işlenmesi durumunda hem kullanılan ifadelerin suç oluşturup oluşmadıklarının hem de faillerinin tespiti teknik bir takım bilgi sahibi olmayı ve bu anlamda bazı işlemler yapmayı gerektirmektedir.
Bu itibarla, hak kaybına uğramamak için bilişim suçlarına hakim tecrübeli ceza avukatının hukuki yardımı, sorunun çözümü adına katkısı önem taşımaktadır.
Hakaret suçu ilgili her türlü hukuki probleminizde Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.