Mahkemede tanık olmak istemiyorum bu mümkün müdür? Tanık tarafı olmadığı bir olayla ilgili beş duyu organı ile bilgi sahibi olan kişidir. Mahkemece dinlenmesine karar verilen tanıklar çağrı kağıdı ile çağrılırlar. Usulüne uygun olarak çağrılıp da mazeretini bildirmeksizin gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararı çıkartılır. Ayrıca gelmemelerinin sebep olduğu masraflar tespit edilerek kamu alacaklarının tahsili usulüne göre ifade vermeye gelmeyen tanıktan tahsil edilir.
Tanığa gönderilen çağrı kağıdına ifade vermeye gelmemenin sonuçları yazılır.
Tanığın zorla getirilmesi sadece hakim veya mahkemece dinlenmesi için çağrılmasında uygulanacak yönteme ilişkindir. Bu nedenle polis veya jandarma tarafından “bilgi sahibi” olarak dinlenecek kişilerin davete rağmen gelmemeleri durumunda bu yöntem uygulanamaz.
Kural olarak, yaşı, cinsiyeti, eğitimi ne olursa olsun herkes tanık olarak dinlenebilir. Çocukların da tanık olarak ifadelerinin alınması mümkündür. Suçun mağduru da, yeminsiz olmak kaydıyla tanık olarak dinlenebilir.
Akrabalık Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme Mümkün müdür?
CMK’nın 45. maddesine göre, aşağıdaki kimseler tanıklıktan çekinebilir
a) Şüpheli veya sanığın nişanlısı.
b) Evlilik bağı kalmasa bile şüpheli veya sanığın eşi.
c) Şüpheli veya sanığın kan hısımlığından veya kayın hısımlığından üstsoy veya altsoyu.
d) Şüpheli veya sanığın üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları.
e) Şüpheli veya sanıkla aralarında evlâtlık bağı bulunanlar.
Sonradan Tanıklıktan Çekinme Hakkını Kullanan Kimsenin Beyanları Hükme Esas Alınamaz
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014/180 sayılı kararına göre, CMK’nun 45. maddeleri uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı bulunan, soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı ve kovuşturma aşamasında mahkeme huzurunda tanıklıktan çekinme hakkını kullanmayarak tanıklık yapan, ancak duruşmanın devamı niteliğindeki keşifte tanıklıktan çekinme hakkını kullanan, maktûle ve sanığın ortak çocukları 1996 doğumlu Halil…’ın tanıklıktan çekinmiş olması nedeniyle önceki beyanlarının 5271 sayılı CMK’nun 210 ve 217. maddeleri uyarınca hükme esas alınmasının mümkün olmadığı kabul edilmelidir.
Tanıklıktan Çekinme Hakkının Hatırlatılması Yasal Zorunluluktur
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2013/454 sayılı kararına göre, Tanıklıktan çekinme hakları olan kimselere, bu hakları dinlemeye başlamadan önce hatırlatılmalı, bu hakları kullanıp kullanmayacakları hususu sorulup, keyfiyet tutanağa yazılmalıdır. Tanıklıktan çekinme hakkı bulunan bir kimsenin bu hakkının kendisine hatırlatılması zorunlu olduğundan, bu hak hatırlatılmadan dinlenilmesi halinde beyanlarının delil olarak değerlendirilmesi de artık mümkün değildir.
Olayın Tek Görgü Tanığı Olsa Dahi Çekinme Hakkı Bulunmaktadır
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/4781 sayılı kararına göre, Olayın tek tanığı …’nın, sanığın eşi olan katılanın başka eşinde olma üvey çocuğu olduğu ve sanığın kayın hısımlığından altsoyu sayıldığı, CMK’nın 45/1-c bendine göre tanıklıktan ve yeminden çekinme hakkı bulunduğu, tanığın yaşı nedeniyle yeminsiz dinlenilmesinde isabetsizlik bulunmamakta ise de, tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılmadan dinlenilmesi ve anlatımlarının hükme esas alınması suretiyle CMK’nın 45/1-c, 217/2. maddelerine aykırı davranılması yasaya aykırıdır.
Kuzenin Tanıklıktan Çekinme Hakkı Bulunmaktadır
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/626 sayılı kararına göre, CMK’nın 45. maddesinde tanıklıktan çekinme hakkı olanların sınırlı olarak sayıldığı, sanığın kuzeninin dördüncü derece kan hısmı olduğu, CMK’nın 45/1-d maddesi gereğince tanıklıktan çekinme hakkının bulunmadığı ve anılan Kanunun 51. maddesine dayanılarak yeminsiz dinlenemeyeceği gözetilmeden, tanık …’ın sanığın kuzeni olduğundan bahisle yeminsiz olarak dinlenmesi ve beyanının hükme esas alınması yasaya aykırıdır.
Meslek Nedeniyle Tanıklıktan Çekinme Mümkün müdür?
CMK’nın 46. Maddesinde meslek ve sürekli uğraşları nedeniyle tanıklıktan çekinme sebepleri düzenlenmiştir. Bu maddeye göre,
Meslekleri ve sürekli uğraşıları sebebiyle tanıklıktan çekinebilecekler ile çekinme konu ve koşulları şunlardır
a) Avukatlar veya stajyerleri veya yardımcılarının, bu sıfatları dolayısıyla veya yüklendikleri yargı görevi sebebiyle öğrendikleri bilgiler.
b) Hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ve bunların yardımcıları ve diğer bütün tıp meslek veya sanatları mensuplarının, bu sıfatları dolayısıyla hastaları ve bunların yakınları hakkında öğrendikleri bilgiler.
c) Malî işlerde görevlendirilmiş müşavirler ve noterlerin bu sıfatları dolayısıyla hizmet verdikleri kişiler hakkında öğrendikleri bilgiler.
Yukarıdaki fıkranın (a) bendinde belirtilenler dışında kalan kişiler, ilgilinin rızasının varlığı halinde, tanıklıktan çekinemez.
Kendisi Veya Yakınları Aleyhine Tanıklıktan Çekinme Mümkün Müdür?
Anayasanın 38/5 maddesine göre, hiç kimse kendisini ve kanında gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz. Benzer şekilde CMK’nın 48. maddesine göre de, tanık, kendisini veya 45 inci maddenin birinci fıkrasında gösterilen kişileri ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikte olan sorulara cevap vermekten çekinebilir. Tanığa cevap vermekten çekinebileceği önceden bildirilir.
Tanıklıktan bu anlamda çekinmenin konusu sadece cezai soruşturma veya kovuşturmaya yol açacak nitelikteki hususlara ilişkindir.
Tanığın kanunda belirtilen yakınları hakkında soruşturma veya kovuşturma aşaması başlaması durumunda ise tanıklıktan çekinme CMK’nın 45. maddesine göre yapılmalıdır.
Yakınları aleyhine tanıklıktan çekinme hakkının hatırlatılmaması tanık beyanını geçersiz kılar
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2017/241 sayılı kararına göre, Sanığın, suça konu eroini aldığını beyan ettiği … isimli kişinin kullandığını belirttiği … numaralı GSM hattının, 09.06.2015 tarihli iletişim tespit tutanaklarında “X şahıs” olarak yer alması karşısında; sanık hakkındaki iletişimin tespiti kararlarının getirtilmesi, … numaralı GSM hattının suç tarihinde kim adına kayıtlı olduğu araştırılarak, tespit edilecek kişinin CMK’nın 48. maddesi gereğince kendisini veya aynı Kanun’un 45.maddenin birinci fıkrasında gösterilen kişileri ceza kovuşturmasına uğratabilecek nitelikte olan sorulara cevap vermekten çekinme hakkı hatırlatılarak tanık olarak dinlenmesi, gerektiğinde suç duyurusunda bulunularak, makul süre soruşturmanın sonuçlanmasının beklenmesi, dava açıldığı ve sorgusu yapıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi sağlanarak, sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
Hangi Tanıklar Yeminsiz Dinlenir?
CMK’nın 50. maddesine göre, aşağıdaki kimseler yeminsiz dinlenir,
a) Dinlenme sırasında onbeş yaşını doldurmamış olanlar.
b) Ayırt etme gücüne sahip olmamaları nedeniyle yeminin niteliği ve önemini kavrayamayanlar.
c) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veya hükümlü olanlar.
Gizli Tanıklık Mümkün müdür?
Tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike oluşturacaksa; kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler alınır. Kimliği saklı tutulan tanık, tanıklık ettiği olayları hangi sebep ve vesile ile öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlüdür. Kimliğinin saklı tutulması için, tanığa ait kişisel bilgiler, Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından muhafaza edilir.
Tanıklıktan Sebepsiz Yere Çekinmenin Hukuki Sonucu Nedir?
Yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde, derhâl serbest bırakılır.
Ceza yargılamasında tanıklık ve mahkemede tanık olmak istemiyorum sorununa ilişkin olarak Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.