Yazımızda, “Tanımadığın Birine Mesaj Atmak Suç Mu” sorusuna Yargıtay içtihatları doğrultusunda yanıt vermeye çalışacağız.
Eğer suç unsuru bulunduruyorsa ve yasal şartları oluşmuş ise tanınmayan bir kişiye atılan mesajlar TCK’da düzenlenen suçların meydana gelmesine neden olacaktır. Bu anlamda mağdurun telefonuna gerek sms gerekse sosyal medya araçlarıyla mesaj gönderilmesinde en sık karşılaşılan suçlar, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile cinsel taciz suçu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mesaj Atmak Suretiyle İşlenen Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu
Bu suçun oluşması için,
* Sırf huzur ve sükununu bozmak maksadıyla belirli bir kimseye ısrarla telefon edilmesi,
* Gürültü yapılması veya
* Hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması gerekmektedir.
Bu üç hareketten herhangi birisinin ısrarla ve huzur bozma amacıyla yapılması, fail açısından kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu meydana getirir.
Bunun yanında bu suçu oluşturacak hareketlerin “belirli bir kişiye” karşı yöneltilmiş olması gerekir. Dolayısıyla belirli bir kişiye yönelik olmayan bir hareket huzur bozma amaçlı da olsa kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu oluşmaz.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçunun Cezası
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun cezası, 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu nedenle bu suçu işleyen kişiler asliye ceza mahkemesinde yargılanırlar.
Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun takibi şikayete bağlıdır. Bu suçun mağduru şikâyet hakkını faili ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 ay içinde kullanmalıdır.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2016/1086 sayılı kararı, Müşteki … tarafından, bir erkek şahıs tarafından tanımadığı bir telefondan arandığı, telefonu açınca karşıdaki kişinin “ben Atalay” diye kendisini tanıttığı ve telefonu kapattığı, bu olaydan yaklaşık on gün sonra da suça konu telefondan iki kez cevapsız arandığı ve “seni görmezsem gözüme uyku girmiyor” şeklindeki mesajın gönderildiğinin beyan edilmesi karşısında, görgü tanığı bulunmayan olayda, CMK’nın 236/1, 210. maddeleri uyarınca müştekinin mahkemece dinlenilmesi, ilgili telefon numarasına ait suç tarihlerini gösterir arama, aranma, mesaj alma ve mesaj atma şeklindeki HTS kayıtlarının dosyaya getirtilmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2012/7183 sayılı kararı, Sanık hakkında şikayetçinin cep telefonuna mesaj göndererek hakaret ve şikayetçinin cep telefonunu defalarca arayıp kapatmak suretiyle rahatsız ettiği iddiasıyla hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından cezalandırılması için kamu davası açıldığı, sanığın atılı suçu işlemediğini, .. .. ile … numaralarının eski eşi N. A. tarafından kullanıldığını, … numaralı telefonun kendisine ait olmadığını ve şikayetçiyi tanımadığını savunması karşısında, savunmada ismi geçen N. A. tanık sıfatıyla dinlenerek ve telefon kayıtları incelenerek sonucuna göre hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçları açısından ayrı ayrı sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, sanığın eyleminin bir bütün halinde hakaret suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 2015/13772 sayılı kararı, Sanık savunması, katılan ile sanık arasında önceye dayalı husumet bulunması, mesajların karşılıklı olması ile son celse bitiminde katılanın “ ben o mesajları özellikle çektim, tuzağa düşsün diye” şeklinde beyanda bulunduğuna ilişkin mahkeme tarafından tutulan tutanak gözönünde bulundurulduğunda ve atılı suçun oluşabilmesi için failde mağdurun sırf huzur ve sükununu bozma özel kastı ile hareket edilmesinin şart olması nedeniyle, sanığın “sırf huzur ve sükunu bozma” özel kastıyla hareket ettiğinin dosya kapsamından anlaşılamaması karşısında, sanığın beraati yerine yetersiz gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/16150 sayılı kararı, Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun, sırf bu amaçla ısrarla telefon edilmesi, gürültü yapılması gibi eylemlerle ya da aynı maksatla hukuka aykırı başka bir davranışta bulunulması halinde oluşabilecek olması karşısında, sanığın, olaydan bir ay önce ayrıldığı eski kız arkadaşı olan katılana, 13.12.2010 ila 15.12.2010 tarihleri arasında barışmak amacıyla 4 kez kısa mesaj göndermesinden ibaret eyleminde, atılı suçun ısrar öğesi ile sırf huzur ve sükûnu bozma özel kastının bulunmadığı gözetilmeden, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2016/1077 sayılı kararı, -Katılanın anlatımları ile bu anlatımı doğrulayan ve suçta kullanılan GSM hattına ait HTS raporları birlikte değerlendirildiğinde, suçta kullanılan GSM hattı ile katılanın 11.09.2012 tarihinde bir kez aranması ve görüşmenin 3 saniye sürmesi, 07.10.2012 tarihinde ise dört adet, son olarak 09.10.2012 tarihinde bir adet yazılı mesaj göndermesi suretiyle, katılanın huzur ve sükununun bozulduğu anlaşılmakla yerinde olmayan gerekçe ile sanık hakkında beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/11251 sayılı kararı, Sanığın, katılana, değişik saatlerde 13 adet mesaj gönderdiğinin ve mesajların içeriğinde “sana benim gıcıklığım vardı, acısını çıkaracaktım, benim kim olduğumu bulamazsın, senide kızdırması çok hoşuma gidiyor bunu bil” ibarelerinin olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın eylemlerinin kişinin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Mesaj Atmak Suretiyle İşlenen Cinsel Taciz Suçu
TCK’nın 105. maddesine göre, bir kimseyi cinsel amaçlı taciz eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak cinsel taciz suçunun aynı maddenin 2. fıkrasında sayılan durumlardan biriyle işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu nedenle, mesela patron olan bir kişi aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle yanında çalışan kişilerden birisine cinsel amaçlı mesaj gönderirse bu durum nitelikli hal olarak değerlendirilir ve verilecek ceza yarı oranında arttırılır.
Cinsel taciz suçunun basit şekli şikayete tabidir. Bu nedenle, suçun işlendiğinin ve failinin öğrenildiği tarihten itibaren 6 aylık süre içerisinde şikayet hakkı kullanılmaz ise mağdur şikayet hakkını kaybeder. Cinsel taciz suçunun nitelikli halleri ise şikayete tabi değildir. Savcılık eylemden haberdar olur olmaz kendiliğinden soruşturma işlemlerini başlatır ve şikayetten vazgeçilmesi davanın düşmesine neden olmaz.
Yargıtay Kararları
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2014/977 sayılı kararı, Katılanın aşamalardaki tutarlı ve samimi görülen anlatımlarına, Cumhuriyet Başsavcılığınca tespit edilen telefon mesaj içeriklerine ve dosya kapsamına göre; sanığın telefonla gönderdiği mesajlarla mağdureyi cinsel yönden taciz edip, ayrıca hakaret ve tehdit ettiği anlaşıldığı halde, sanığın mahkûmiyeti yerine, yazılı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/2659 sayılı kararı, Müştekinin cep telefonuna mesajları gönderen hattın sanık adına kayıtlı olduğunun anlaşılması ve sanığın da bu hattın kendisine ait olmadığı yönündeki savunması karşısında öncelikle abonelik sözleşmesinin aslının ve mağdurenin şikâyet tarihinden altı ay öncesinden başlayarak cinsel taciz içeren mesaj gönderdiğini ifade ettiği de dikkate alınarak … Başkanlığından kayıtların getirtilerek abonelik sözleşmesi altındaki imzanın sanığa ait olup olmadığı ve bu hattın sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığının araştırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/2197 sayılı kararı, Sanığın, aşamalarda müştekiye cinsel taciz içerikli mesajların gönderildiği 506 592 … numaralı cep telefonunu kullanmadığını, Gaziantep’ de oturduğunu, … ilçesinde yaşayan müştekiyi tanımayıp bahse konu telefon aboneliğinin sahte şekilde düzenlendiğini iddia etmesi karşısında, cep telefonu şirketinden sanık adına kayıtlı olduğu bildirilen telefon numarasına ait sözleşme ile ekleri asıllarının temin edilerek imza inkarı halinde, sanığın imza örneklerinin alınıp bilirkişiden, sözleşmedeki imzaların sanığın eli ürünü olup olmadığına dair rapor alınması ve sanığın dosya içerisinde bulunan görüşme dökümüne göre söz konusu telefonla aranan kişilerin sanığı tanıyıp tanımadıkları araştırılarak varılacak sonuca göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2017/827 sayılı kararı, Sanığın aşamalarda, adına kayıtlı olan……..nolu telefonu fiilen hiç kullanmadığını, bu numaraya ait sim kartı annesi tanık …. kullandığı sırada olaydan bir yıl kadar önce kaybettiğini ve o dönemde başka bir telefon numarası kullandığını beyanla katılana gönderilen mesajları çekmediğini iddia etmesi karşısında, sanığın duruşmaya celbi ile mesajların gönderildiği dönemde kullandığı cep telefonu numarasının tespit edilmesinin ardından bu numara ile adına kayıtlı …… numaraya ilişkin olarak 30.07.2010-03.11.2010 tarihleri arasında yapılan telefon görüşmeleri ile mesajlaşmaları baz istasyonlarıyla beraber gösterir şekilde HTS kayıtlarının ilgili merciden temin edilmesini müteakip cinsel taciz içerikli mesajların gönderildiği numara ile yoğun olarak görüşme yapılan ilgili karşı numara kullanıcılarının tespit edilerek anılan dönemde kimle görüşme yaptıkları hususunda tanık sıfatıyla beyanlarının alınmasından sonra toplanacak delillere göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma ve Cinsel Taciz Suçu ile “Tanımadığın Birine Mesaj Atmak Suç Mu” konusuna ilişkin olarak Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.