Cinsel Taciz Gizli Ses ve Görüntü Kaydıyla İspatlanabilir mi?

Yargıtay’a göre, belirli şartların gerçekleşmesi durumunda cinsel taciz gizli ses ve görüntü kaydıyla ispatlanabilir.

Nitekim yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre,  bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkânının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine ya da akrabalarına karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, esasen bu hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemez. Dolayısıyla bu durumlarda cinsel taciz suçu gizli ses ve görüntü kaydıyla ispatlanabilir.

Bunun yanında, kişinin kendisine karşı işlenmekte olan bir suçla ilgili olarak bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlar dışında, karşı tarafın konuşmalarını gizlice kaydetmesi hukuka uygun kabul edilemez. Yani böyle bir durum varsa cinsel taciz suçu gizli ses ve görüntü kaydıyla ispatlanabilir mi sorusuna olumlu yanıt vermek mümkün değildir.

Cinsel Taciz Eyleminin Mağduru Olduğunu İspatlama Amacıyla Yapılan Gizli Ses Kaydı Suç Oluşturmaz

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2020/1419 sayılı kararı, katılan …’in, eşinden boşanan ve samimi olarak görüştükleri komşusu olan sanık …’ye söylediği; “Ben senden hoşlandım. Seni sevdiğimi herkes duysun…” ve sanığın da katılana söylediği; “Ben seni cesaretlendirecek ne yaptım, bunu … Abla duysa ne olur…” biçimindeki karşılıklı konuşmalarının, sanık tarafından gizlice kaydedildiği ve sanıkla katılanın ailesi arasındaki ilişkinin cinsel taciz iddiaları nedeniyle bozulduğu, daha sonra, hakkında gayriahlaki yaşam sürdüğüne dair dedikodular çıkarılmasına öfkelenen sanığın, 09.09.2014 tarihinde, katılanın evinin kapısına gelip, yüksek sesle bağırdığı ve yaşanan bu tartışmanın da adliyeye yansıdığı, bu süreçte, her iki tarafın da komşusu olan ve daha önce devamlı birbirlerine gidip gelen taraflar arasındaki husumetin nedenini katılanın eşi …’ya sorduğunda; “Aramızda para mevzuu çıktı,… bıçakla kapıya geldi.” yanıtını alan tanık Ç….’e, sanığın, 10.09.2014 tarihinde, whatsapp uygulaması üzerinden, “Bi dinle, dün olanları anlarsın” notuyla 7 dakika 26 saniye süren ses kaydını gönderdiği olayda;
Katılan …’in, sanık …’yi, “Seni seviyorum, eşimi boşar seninle evlenirim, seni ne kadar çok sevdiğimi herkes bilsin, ben buna bir şey yapamıyorum, bana bir şans ver” biçimindeki sözleriyle cinsel amaçlı taciz ettiği, sanık …’nin, haksız bir saldırı altında ve başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delillerin muhafazasını sağlayıp, katılan … tarafından gerçekleştirilen cinsel taciz eyleminin mağduru olduğunu ispatlama ve gayriahlaki yaşam sürmesi ya da katılana olan borcunu ödememesi nedeniyle katılanla aralarında husumet bulunduğuna dair dedikoduların yayılmasından dolayı kendisine inanmayanlara ve taraflar arasında yaşanan süreci sorgulayan komşusu tanık Ç….’e, katılana iftira atmadığını, husumetin kaynağının katılanın olumsuz tutum ve davranışları olduğunu açıklayarak, onurunu ve şerefini zedeleyen haksız saldırıları bertaraf etme amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davranmadığı anlaşıldığından, sanığa yüklenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanık hakkında CMK’nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesine ilişkin yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Önceden Hazırlıklı ve Planlı Şekilde, Katılanın Özel Yaşam Alanına Giren Konuşmalarının Gizlice Kaydedilmesi Suçtur

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2016/12505 sayılı kararı, taraflar arasındaki telefon görüşmesinin içeriğinde yer alan ve cinsel taciz iddiasına konu olan konuşmaların söylenmesinde, sadece katılanın tutum ve davranışlarının etkili olmadığı, aksine, sanığın, sorduğu sorularla katılanın kendisi ile ilgili duygu ve düşüncelerini ortaya çıkaran sözler sarf etmesine katkıda bulunduğu, katılanın cinsel içerikli sözlerine hiçbir tepki göstermeksizin konuşmayı sürdürdüğü, katılanın “…Hayır, ben hiç istemiyorum dediğin anda, ben de tabi ki düşünmek durumundayım o zaman yani…” sözlerini de yanıtsız bırakarak, katılanla aralarındaki ilişkinin devamına zemin hazırladığı dikkate alındığında, katılan tarafından taciz edildiğini iddia etmesine rağmen başkalarına bu hususu açıklamak yerine en kısa sürede Cumhuriyet Başsavcılığı ya da ilgili kolluk makamlarına müracaat etmeyip, ancak katılanın kendisini şikayet etmesinden ve işten çıkarılmasından sonra katılan hakkında şikayetçi olan ve katılanın fiziksel olarak da cinsel tacizde bulunduğuna dair beyanlarından bilahare dönen sanığın, katılanla aralarındaki ilişkinin varlığını ve boyutunu anlamlandırmaya yönelik soruları üzerine katılan tarafından verilen yanıtlardan oluşan konuşmalar cinsel taciz olarak nitelendirilemez. Ayrıca, sanığın, kendi savunmalarında da açıkça belirttiği üzere, katılanla olan konuşmalarını kaydetme kararı alıp, bir hazırlık içerisine girmesi, sanığın cevapsız aramasından sonra katılanın sanığı araması ve sanığın sorduğu sorularla katılanı yönlendirmesi üzerine katılanın konuşmalarının gizlice kayda alınması karşısında, tesadüfen yapılan bir görüşme esnasında ve başka şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde değil, bir planlama dahilinde yapılan ses kaydı hukuka uygun kabul edilemez.

Açıklanan nedenlerle sanığın, katılan tarafından kendisine karşı işlenmekte olan ve ani gelişen bir suç bulunmadığı halde, kaybolma olasılığı bulunan mevcut delilin muhafazasını sağlamak için değil, önceden hazırlıklı ve planlı şekilde, katılanın özel yaşam alanına girdiğinde kuşku bulunmayan konuşmalarını, onun bilgisi ve rızası dışında kaydetmesi nedeniyle sanık hakkında TCK’nın 134/1. maddesinde tanımlanan görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı mahkumiyet hükmü kurulması gerekirken, dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçelerle sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Akrabası Olan Mağdura Karşı Cinsel Taciz Davasındaki İddiayı İspatlama Amacını Taşıyan Gizli Ses Kaydı Delil Olarak Kullanılabilir

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2015/6859 sayılı kararı, Suça sürüklenen çocuk ile katılanın akraba oldukları, suça sürüklenen çocuğun, katılan ile ortak akrabaları olan İ…. isimli akrabasına karşı cinsel tacizde bulunduğunu öğrenmesi üzerine katılanı telefon ile arayarak görüşmek istediğini beyan ettiği ve katılan ile buluştukları, konuşma sırasında suça sürüklenen çocuğun, katılana ortak akrabaları İ…. ile ilgili iddiaların doğru olup olmadığını sorduğu, katılanın söylenenlerin doğru olmadığını beyan etmesi üzerine, suça sürüklenen çocuğun, katılana “İ….’in iddialarını kabul edeceksin aksi takdirde seni yaşatmam bir şekilde bunu hesabını sorarım aile içinde rezil ederim ayrıca ağabeyim ve arkadaşları vasıtası ile seni dövdürürüm” diyerek tehdit ettiğinin iddia edildiği ve katılan ile aralarındaki konuşmayı katılandan habersiz olarak elinde bulunan cep telefonuna kayıt ettiği, bu konuşmaların, katılanın cinsel istismar suçundan sanık olarak yargılandığı … Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına delil olarak sunulduğu olayda,

Kayda alınan haberleşme ve konuşma içeriklerini, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, katılanın sanık olarak yargılandığı ve akrabası olan mağdur İ….’e karşı cinsel taciz davasındaki mağdurenin iddiasını ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmakla, sanığın eylemlerinin anılan suçları da oluşturmayacağı gözetilerek atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.

Üniversitede Hocasının Cinsel Taciz Eylemini İspat İçin Kalem Kamerayla Gizli Kayıt Alınması

Yargıtay 12. Ceza Dairesinin  2014/26252 sayılı kararı, öğrenim gördüğü üniversitede derslerine giren ve sınıf danışmanı olan katılan …’in cinsel tacize varan tutum ve davranışlarla kendisini rahatsız ettiğini 22.04.2009 tarihli dilekçesiyle okul idaresine bildiren sanık …’ye, delille desteklenmeyen soyut iddialarına dayalı olarak katılan hakkında idari işlem yapılamayacağının şifai olarak söylenmesinin ardından, katılanın daveti üzerine 29.04.2009 tarihinde katılanla beraber üniversite yakınlarındaki bir piknik alanına giden sanığın, “kalem kamera” tabir edilen bir cihazla, katılanın kendisine karşı sergilediği tavrı ve konuşmaları gizlice kayda alıp, bu kaydı içeren kalem kamerayı, aynı gün, okul idaresine teslim ettiği ve katılan hakkında başlatılan idari soruşturma sonunda katılana aylıktan kesme cezası uygulandığı olayda,

Kayda alınan görüntü ve konuşma içeriklerini, konuyla ilgisi bulunmayan üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığına ilişkin hakkında bir delil bulunmayan sanığın, kendisine haksız bir saldırıda bulunulduğu düşüncesine kapılmasının ardından ve başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken katılanla olan görüşmelerini kaydettiği anlaşılmakla,
Sanığın, katılanın kendisine cinsel tacizde bulunduğuna ve kendisinin de bu eylemlerin mağduru olduğuna ilişkin iddiasını ispatlama ve kaybolma olasılığı bulunan delilin muhafazasını sağlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığı kabul edilemez.

Cinsel taciz gizli ses ve görüntü kaydıyla ispatlanabilir mi sorusuna verilecek yanıt sanık hakkında verilecek beraat veya ceza kararına dayanak oluşturacaktır.

Bu itibarla tecrübeli cinsel suçlar avukatı nezaretinde savunmanın yapılması ileride yaşanması olası hak kayıplarının önüne geçilmesi açısından önem taşımaktadır.

Cinsel suçların oluşma şartları, hangi delillerle ispatlanabileceği, hangi eylemlerin cinsel suçları oluşturacağı gibi her türlü sorununuz ile ilgili olarak Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.