Hakaret davasında savunma nasıl yapılır? Failin beraat etmesi veya daha az bir ceza alması yönünde yapılan savunma büyük önem taşır. Hakkında mağdura hakaret ettiği iddia olunan fail, bu eylemi hiç işlemediği yönünde savunma yapabileceği gibi söylenen sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağı veya somut olayın karşılıklı hakaret şeklinde gerçekleştiği şeklinde bir ifade ile kendisini savunabilir.
Hakaret davasında savunma nasıl yapılır sorusunun cevabını yazımızın devamında ayrıntılı ve Yargıtay içtihatları bağlamında aktarmaya çalıştık.
Hakaret Suçunun Cezası Ne kadardır?
Hakaret suçu, somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle ya da sövme yoluyla yani soyut nitelikteki söz ve eylemlerle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesidir.
Fail mağdurun, belli bir zamanda, belli bir kişinin malını çaldığını söylerse mağdura yönelik somut olgu isnadında bulunmak suretiyle hakaret suçunu işlemiş olur. Ancak, mağdura yönelik, herhangi bir isnat içermeyen, genel nitelikte, eleştiri amacı taşımayan ve onurunu zedeleyici sözlerin sövme olarak kabulü gerekir.
TCK’nın 125. Maddesine göre, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Bu suç aleni işlenirse, aleniyet nedeniyle hakaret suçunun cezası 1/6 oranında arttırılır.
Sosyal medya kullanımının hızla yaygınlaşması ile birlikte hakaret suçu; instagram, facebook, twitter, whatsapp gibi uygulamalar aracılığıyla ya da elektronik posta göndererek internet üzerinden işlenir hale gelmiştir. Hakaret eylemi bu yöntemlerle işlenir ise yine fail TCK’nın 125. maddesi uyarınca cezalandırılır.
Tek Başına Müştekinin Soyut Beyanları Sanığın Cezalandırılması İçin Yeterli Değildir
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/9492 sayılı kararı, Sanığın aşamalardaki savunmalarında üzerine atılı hakaret suçunu kabul etmemesi, katılanlar ile arasında husumet bulunması ve katılanların iddialarının tanık beyanı veya başkaca bir delil ile desteklenmemesi karşısında, sanığın hakaret suçunu işlediğine dair katılanlar … ve …’in soyut beyanları dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın hakaret suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/8776 sayılı kararı, Müştekilerin aşamalardaki beyanlarında sanığın “şerefsiz köpekler” şeklinde hakarette bulunduğunu ifade ettikleri somut olayda, sanığın hakaret suçlamasını kabul etmemesi, hakaret ettiğinin bağımsız tanık beyanları ile de doğrulanmaması karşısında, müştekilerin soyut beyanları dışında şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmaması nedeniyle sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2020/752sayılı kararı, Sanığın tüm savunmalarında atılı suçu işlemediğine ilişkin savunmasının aksine, katılan …’ın soyut beyanları dışında, sanığın cezalandırılmasına yeter kuşkuyu aşan kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay İçtihatlarına Göre Nezaketsiz ifadeler, Beddua ve Ağır Eleştiri Hakaret Suçunu Oluşturmaz
Yargıtay kararlarında da ifade edildiği üzere, hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemektedir. Sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Hakaret oluşturan sözleri tek tek belirlemek mümkün olmamakla birlikte, Yargıtay’ın beddua niteliğindeki sözleri, eleştiri amacıyla söylenen sözleri, kaba hitap ve nezaket dışı kelime ve sözleri hakaret kabul edilmeyen sözler kapsamında değerlendirdiği görülmektedir.
Bu itibarla, “Hakaret Sayılmayan Sözler” başlıklı yazımızda da belirttiğimiz gibi Yargıtay kararlarından hangi sözlerin kaba hitap veya beddua niteliğinde olduğu dolayısıyla hakaret kabul edilmediği yönünde bir kanaat edilmesi mümkündür.
İddia ve Savunma Dokunulmazlığı Kapsamında Söylenen Sözler Hakaret Suçunu Oluşturmaz
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/29296sayılı kararı,
TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen ve Anayasanın 36. maddesiyle de güvence altına alınan iddia ve savunma dokunulmazlığı; şahısların yargı mercileri veya idari makamlar nezdinde, serbestçe ve hiçbir endişenin etkisi altında kalmaksızın haklarını özgürce iddia edebilmeleri veya kendilerini savunabilmeleri imkanının sağlanmasını ifade eder. Eğer böyle bir hak olmazsa, iddia ve savunma serbestçe yapılamayacak ve söylenmesi gereken, cezai yaptırıma maruz kalma korkusuyla ifade edilemeyeceğinden, yapılan yargılama sonucunda hedeflenen, “gerçeğe ulaşma” ve “adaletin gerçekleşmesi” de söz konusu olamayacaktır.
Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere; iddia ve savunma hakkının kullanılması bağlamında, kişiler açısından somut isnat ifade eder nitelikte maddi vakıaların ortaya konulması ya da kişilerle ilgili olumsuz değerlendirmelerde bulunulması mümkündür. Bu somut isnatlar veya olumsuz değerlendirmeler, iddia ve savunma hakkının kullanılmasıyla ilişkilendirilememesi durumunda, hakaret ve hatta iftira suçu oluşturur.
İddia ve savunma kapsamında, kişilerle ilgili olarak bulunulan somut isnatların yapılan olumsuz değerlendirmelerin uyuşmazlıkla ilişkili olması lazımdır ancak, uyuşmazlığın çözümü açısından faydalı olması aranmamalıdır. Uyuşmazlıkla bağlantılı olmayan isnatlar gerçek olsa bile iddia ve savunma dokunulmazlığının varlığından bahsedilemez.
İncelenen somut olayda; sanığın, boşanma davasında mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde katılana yönelik yazdığı sözlerin bir bütün halinde TCK’nın 128. maddesinde düzenlenen iddia ve savunma dokunulmazlığı kapsamında kalması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Haksız Fiil Nedeniyle Veya Karşılıklı Hakaret Durumunda Ceza Vermekten Vazgeçilebilir.
TCK’nın 129. Maddesine göre,
1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi halinde, kişiye ceza verilmez.
3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/27555sayılı kararı, TCK’nın 129. maddesi uyarınca hakaretin karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi halinde, CMK’nın 223/4-c maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilmesi gerekirken “ceza verilmesinden vazgeçilmesine” şeklinde karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/11232sayılı kararı, TCK’nın 129. maddesinin uygulanabilmesi için hakaret eyleminin karşılıklı gerçekleştirilmesi ya da kasten yaralama veya haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi gerektiği, somut olayda katılanın sanığa yönelik bir hakareti veya kasten yaralamaya yönelik bir eylemi olmadığı gibi, haksız fiil olarak değerlendirilebilecek eyleminde bulunmadığı anlaşılmakla sanığın mahkumiyeti yerine yerinde olmayan gerekçeyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2021/11232sayılı kararı, Hakaret suçunun karşılıklı ve haksız bir fiile tepki olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, TCK’nın 29. maddesine göre özel hüküm olan ve daha lehe düzenleme içeren aynı Kanunun 129. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
Özellikle sosyal medya platformlarının yaygınlaşmasıyla hakaret suçu daha sık işlenir duruma gelmiştir. Hangi sözlerin hakaret sayılıp sayılmadığı kanunda tek tek sayılmış değildir. Bu anlamda Yargıtay içtihatları uygulayıcılara yön göstermektedir. Bunun yanında hakaret suçunu oluşturduğu iddia edilen ifadelerin hangi bağlamda kullanıldıkları da yargı makamları nezdinde ortaya konulmalıdır.
Bunun yanında, kullanılan ifadeler Ceza Kanununa ve Yargıtay’a göre suç teşkil etmese dahi maddi ve manevi tazminat davası açılması mümkündür.
Bu itibarla, “Hakaret Davasında Savunma Nasıl Yapılır” başlıklı yazımızda da işaret etmeye çalıştığımız gibi, hakaret suçunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin ifade özgürlüğü kapsamında verdiği kararlara vakıf tecrübeli ceza avukatının yardımı hak kaybı yaşamamak adına önem taşımaktadır.
Hakaret suçu ilgili her türlü hukuki probleminizde Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.