“Hakaret Suçu Memuriyete Engel Mi” yani bu durumda memuriyetin devam edip etmeyeceği, Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinde devlet memuru olacak ve bu görevi sürdürecek kişilerin hangi şartları taşımaları gerektiği tek tek sayılmıştır. Yasaya göre, kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmuş kişiler devlet memuru olamazlar. Bunun doğal sonucu olarak memuriyetleri esnasında bir yıl ve daha fazla hapis cezası alan kişilerin memuriyetleri de sona erer.
Türk Ceza Kanununun 45. maddesine göre, suç karşılığında uygulanan yaptırımlar, hapis ve adlî para cezalarıdır. Bununla birlikte 50. maddede, kısa süreli hapis cezasının, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre adlî para cezasına çevrilebileceği ifade edilmiştir.
Bu itibarla mahkeme kararı ile suç işlediği tespit edilen bir kişi hakkında hapis, doğrudan para cezası veya kısa süreli hapis cezasından çevrili para cezası şeklinde üç cezaya hükmedilebilir.
Devlet Memurları Kanununda açık bir şekilde bir yıl ve daha fazla hapis cezası mahkûmiyetinin memuriyete engel olduğu ifade edildiğinden bir yıldan daha az hapis cezası ya da doğrudan veya hapis cezasından çevrili para cezaları memuriyetin sona ermesine neden olmazlar.
Bir memur farklı suçların her birinden 1 yılın altında hapis cezası alır ve toplamda aldığı ceza 1 yıl hapis cezasını geçerse ne olacaktır? Bu durumda memur kişinin aldığı cezalar birbirinden bağımsız olarak düşünülecektir. Yani tek tek bir yılın altında hapis cezası alan memurun toplamda bu suçlardan bir yıldan fazla hapis cezası çıksa dahi memuriyetine devam edebilecektir.
Hakaret Suçundan Ceza Alan Memurun Memuriyeti Devam Eder Mi?
Hakaret suçundan bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmuş kişilerin memuriyeti sona erer. Ancak yukarıda da açıklandığı üzere, hakaret suçunu işleyen memur bir yıldan daha az hapis cezası veya miktarı ne kadar olursa olsun para cezasına çarptırılmışsa bu durum memuriyeti açısından bir sıkıntı meydana getirmez. Bu kişi memuriyetine devam eder.
Bu hususta dikkat edilmesi gereken husus memurun hakaret eyleminin hangi hakaret suçunu (Basit Hakaret, Kamu Görevlisine Hakaret veya Cumhurbaşkanına Hakaret) oluşturduğunun net olarak ortaya konulmasıdır. Zira memurun eylemi basit hakaret değil de Kamu Görevlisine Hakaret veya Cumhurbaşkanına Hakaret şeklinde nitelendirilir ve memur bu suçlardan ceza alırsa alacağı ceza muhtemelen bir yıldan daha uzun süreli hapis cezası olacağı için alacağı cezaya bağlı olarak memuriyeti de sona erecektir.
Bu nedenle hakaret suçlarının soruşturma aşamasından başlayarak bu hususta tecrübeli bir ceza avukatı ile çalışılması hak kaybı yaşanmaması adına çok önemlidir. Dolayısıyla memuriyeti açısından herhangi bir sıkıntı yaşamak istemeyen hakaret suçu sanıklarının yargılamanın her aşamasında dikkatlice kendini savunmaları ve beraat kararı almaya çalışmaları lehlerine olacaktır.
Eylemin Hakaret Suçunu Oluşturup Oluşturmadığı Nasıl Anlaşılır?
Hakaret suçu, somut bir fiil veya olgu isnat edilmesi suretiyle ya da sövmeyoluyla yani soyut nitelikteki söz ve eylemlerle kişinin şeref ve saygınlığının zedelenmesidir.
Fail mağdurun, belli bir zamanda, belli bir kişinin malını çaldığını söylerse mağdura yönelik somut olgu isnadında bulunmak suretiyle hakaret suçunu işlemiş olur. Ancak, mağdura yönelik, herhangi bir isnat içermeyen, genel nitelikte, eleştiri amacı taşımayan ve onurunu zedeleyici sözlerin sövme olarak kabulü gerekir.
Hakaret suçunun oluşturan söz ve eylemlerin tek tek kanunda belirtilmesi mümkün olmamakla birlikte, Yargıtay içtihatları doğrultusunda kaba ve nezaketsiz söz ve davranışlar (Terbiyesiz, saygısız, defol git gibi) ile beddua niteliğindeki sözlerin hakaret suçunu oluşturmayacağı kabul edilmektedir.
Sosyal medya kullanımının hızla yaygınlaşması ile birlikte hakaret suçu; instagram, facebook, twitter, whatsapp gibi uygulamalar aracılığıyla ya da elektronik posta göndererek internet üzerinden işlenir hale gelmiştir. Hakaret eylemi bu yöntemlerle işlenir ise yine fail TCK’nın 125. maddesi uyarınca cezalandırılır.
Herkes hakaret suçunun mağduru olabilir ancak kamu görevlisine hakaret edilmiş olması TCK’da suçun ağırlatıcı nedeni olarak gösterilmiştir.
TCK’nın 6. maddesinde, “Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” olarak tanımlanmıştır. Kişinin kamu görevlisi olması için, gördüğü işin bir kamusal faaliyet olması yeterlidir. Kamusal faaliyetin yürütülmesine katılan kişilerin maaş, ücret veya sair bir maddî karşılık alıp almamalarının, bu işi sürekli, süreli veya geçici olarak yapmalarının bir önemi yoktur. Bu nedenle, avukat ve noterin yanında adli süreçte yer alan bilirkişi, tercüman ve tanıklar kamu görevlisi sıfatına sahiptir.
Askerlik yapan kişiler de kamu görevlisi sayılırlar. Bu itibarla bir tutuklu veya hükümlünün sevkini gerçekleştiren jandarma subay veya erleri de, kamu görevlisidirler.
Kamu görevlisine hakaretin TCK 125/3-a maddesi gereğince cezayı arttırıcı neden olabilmesi için hakaret suçunun kamu görevlisinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenmiş olması gerekir. Bu nedenle, hakaret eyleminin mağdurunun kamu görevlisi olması tek başına yeterli değildir.
Hakaret Suçunun Cezası
TCK’nın 125. maddesine göre, Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır,
Ancak hakaret suçunun, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Ayrıca, kamu görevlisine yönelik hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.
Cumhurbaşkanına Hakaret Memuriyete Engel Mi?
Yukarıda yaptığımız açıklamalar cumhurbaşkanına hakaret suçu açısından da geçerlidir. Dolayısıyla cumhurbaşkanına hakaret suçunu işleyen bir kişi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmuş ise devlet memuru olamaz. Bunun yanında devlet memuru olan bir kişinin bu suçtan bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası alması durumunda memuriyeti sona erer.
Türk Ceza Kanununun 299. maddesine göre, Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak bu suçun alenen işlenmesi hâlinde, verilecek ceza altıda biri oranında artırılır.
Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanan bir kişinin bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezası alma ihtimali diğer hakaret suçlarına göre daha fazladır. Cumhurbaşkanına hakaret suçundan ceza alınması durumunda memuriyetin sona ermesi veya memur olunamaması daha olasıdır.
Hakaret Suçundan Hapis Cezası Alıp Hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilen Kişinin Memuriyeti
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB), hakkında hapis veya para cezasına karar verilen sanığın belli bir süre kasıtlı suç işlememesi ve yükümlülüklerine uygun davranması durumunda verilen cezanın ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine etki eden bir karardır. Bu karar hukuk sisteminde sonuç doğurmaz çünkü mahkeme tarafından açıklanmış bir karar yoktur.
Hukuk sisteminde etki edecek ve sonuç doğuracak bir karar sayılmadığı için hakaret suçundan ceza alan ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen ceza nedeniyle memurun memuriyeti sona ermez. Ancak hakkındaki ceza HAGB ile ertelenen memur sanık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlerse ne ceza alırsa alsın hükmü açıklanması ertelenen karar açıklanacak ve bu durumda memuriyeti sonlanacaktır.
Eğer memur hakkında hakaret suçundan ceza verilir ve hükmün açıklanması geri bırakılır buna rağmen memuriyeti sonlandırılır ise bu şahsın idare mahkemesine iptal davası açması gerekir.
Hakaret Suçunda Neden Ceza Avukatı ile Çalışmalıyım?
İnternetin ve sosyal medya platformlarının kullanımının hızla yaygınlaşması ile hakaret suçu da daha sık ve kolay işlenir hale gelmiştir. Hakaret suçuna ilişkin eylemlerin internet aracılığıyla işlenmesi durumunda hem kullanılan ifadelerin suç oluşturup oluşmadıklarının hem de faillerinin tespiti teknik bir takım bilgi sahibi olmayı ve bu anlamda bazı işlemler yapmayı gerektirmektedir.
Bu nedenle fail tarafından kullanılan sözlerin, suç oluşturup oluşturmadıkları ya da hangi suçu oluşturacağını belirlemek fail açısından çok önemlidir. Bu tespit yapılırken Ceza Avukatınezaretinde olay örgüsü mantık silsilesi çerçevesinde aktarılmalı ve lehe olabilecek deliller adli makamlara eksiksiz sunulmalıdır.
Bu itibarla, hakaret suçunda, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasında ve yine yargılama sürecinde şüpheli ve sanık yönünden yasal haklarının Ceza Avukatı ile birlikte savunulması büyük önem taşır.
Hakaret Suçlarında Mesleki Tecrübe Ceza Avukatı İçin Önemli Midir?
Avukatların küçük bir kısmının sadece ceza davalarına baktıkları ve dolayısıyla bu alanda uzmanlaştıkları görülmektedir. Elbette hukuk sistemimizde her avukatın her türlü davaya bakması mümkündür. Ancak takdir edilecektir ki kendini belli alanlarda geliştiren ve daha ziyade aynı davalar ile ilgilenen avukatların hem teorik hem de uygulama aşamasında olumlu netice alma ihtimalleri daha yüksek olmaktadır.
Hakaret suçları gibi hangi durumlarda suçun oluştuğunun Yargıtay içtihatlarının yanı sıra Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları bağlamında incelenmesi gereken davalarda Ceza Avukatının tecrübeli olması hak kaybı yaşanmaması adına büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle ceza davaları açısından avukat tercih edilme sürecinde, düşünülen avukatın öz geçmişi tecrübesinin sınanması adına önemli bir göstergedir.
Bu itibarla çalışılması düşünülen Ceza Avukatının hangi yılda ve hangi fakülteden mezun olduğu yanında kaç yıllık tecrübesi olduğu ve ceza alanında ne tür çalışmalar yaptığının doğru bir şekilde değerlendirilmesi gerekir.
Hakaret Suçları ve “Hakaret Suçu Memuriyete Engel Mi” konusuyla ilgili Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.