Uyuşturucu ticareti somut delil nedir sorusuna verilecek cevap soruşturma ve yargılama sürecini tümden etkileme potansiyeline sahiptir. Nitekim uyuşturucu ticareti eyleminin failinin cezalandırılabilmesi için uyuşturucu ticareti suçunun ispatı nasıl yapılabilir hususuna ilişkin somut delillerinin ortaya koyulması gereklidir.
Sanık, kanunen suçsuz kabul edilen bir kişi olması nedeniyle şüphe giderilemediğinde sanık beraat edecektir. Bu itibarla sanığın mahkum edilebilmesi için suçunun ispat edilmiş olması gerekir.
Ceza muhakemesi sistemimizde “delil serbestliği” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre, hakimin ceza verebilmesi için, ceza yargılamasında fiilin işlenip işlenmediği, işlenmişse fail tarafından işlenip işlenmediği hususunda hukuka uygun araçlarla, yargılama makamının tam bir vicdani kanaate sahip olması gerekmektedir.
İspatlanması gereken olgu ve olayların belirlenmesi kadar, bunun hangi delillerle ve nasıl ispatlanacağı meselesi de önem taşımaktadır. Genellikle her suç için delil olma özelliği taşıyan ispat araçları olduğu gibi somut suç tipine göre sıklıkla kullanılan ve vicdani kanıya sahip olunmasını sağlayan ispat yöntemleri de bulunmaktadır.
Yazımızda özellikle Yargıtay içtihatları doğrultusunda “uyuşturucu ticareti somut delil nedir” sorununa ilişkin hangi yöntemlerin kullanılabileceği inceleme konusu yapılacaktır.
Uyuşturucu Ticareti Somut Delil Nedir – Yargıtay Kararları
Yargıtay içtihatları incelendiğinde uyuşturucu ticareti suçunun ispatı hususuna ilişkin önemli ilkelerin benimsendiği ve bu kriterler doğrultusunda kararların verildiği görülmektedir. Yargıtay’a göre kamera görüntüleri, parmak izi, baz istasyonu sinyal bilgileri, sanığın ikrarı ve tanık beyanları uyuşturucu ticareti suçunun ispatı yönünde önemli deliller olarak kabul edilmektedir.
Tanık Beyanları Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2015/397 sayılı kararı, Sanığın, aracında ve Ballıca’daki işyerinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin miktarı ve çeşitliliği ile tanıkların beyanları dikkate alınarak, sabit olan eyleminin ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ancak, sanığın daha önce sattığı iddia olunan uyuşturucu maddelerin ele geçirilememiş olması karşısında TCK’nın 188. maddesi kapsamında uyuşturucu madde olup olmadığının belirlenememesi nedeniyle TCK’nın 43. maddesinin uygulanamayacağı gözetilmeden cezasının artırılması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2013/197 sayılı kararı, Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün “Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne Rapor” başlıklı, 07.01.2009 havale tarihli, K2 isimli memur tarafından düzenlenen belgede, açık kimliği bilinen muhbirin, K3 hakkında uyuşturucu madde pazarlayacağı yönünde bilgi verdiğinin belirtildiği anlaşıldığından; bu muhbirin kimliği ile adresinin ilgili kolluk biriminden sorularak, tanık olarak dinlenmesi gerekmektedir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2012/3370 sayılı kararı, Somut olayla ilgili olarak, beyanı hükme esas alınan Ahmet’in huzurda tanık olarak dinlenmesi ve sonucuna göre fiilinin “satmak için uyuşturucu madde bulundurma” ya da “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından hangisini oluşturduğu tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Hassas Terazi Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2021/10921 sayılı kararı, Sanığın 25/11/2019 tarihli eylemde yanındaki hassas teraziyi uyuşturucu madde alırken tartmak için kullandığını savunduğu, Apo isimli şahıstan … ile metamfetamin alırken …’ında aldığı maddeyi ele geçen hassas terazi ile tartığını beyan ettiği, ancak hassas terazi üzerinde esrar bulaşıklarının tespit edilmesine rağmen metamfetamin bulaşığının tespit edilmediği, 11/09/2019 tarihinde ise yine sanığın üzerinde hasas terazi ele geçirildiği sanık üzerinde esrar bulunmasına rağmen bu sefer hassas terazide metamfetamin kalıntılarının bulunduğunun tespit edildiği, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ve dosyada tanık olarak beyanına başvurulan … kollukta alınan müdafili beyanında sanıktan metamfetamin aldığını beyan ettiği, tutanak tanığının, …’ın yakalama sırasında sanıktan uyuşturucu madde aldığını söylediğini aktardığı ve bu hususun olay tutanağında da belirtildiği anlaşılmakla, olay tutanakları, tanık beyanları, sanığın kullanmak için aldığı uyuşturucu maddeleri tartmakta kullandığını iddia ettiği hassas terazilerde yakalama anında üzerinde bulunan uyuşturucu maddelerden farklı nitelikte madde bulaşıklarının bulunması, sanığın metamfetamin sattığının iddia edilmesi ile 11/09/2019 tarihinde metamfetamin bulaşıklı hassas terazinin ele geçmesi ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçu sabit olmakla tebliğnamedeki bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
İkrar Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2022/750 sayılı kararı, Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yaptığına dair bilgiler alınması üzerine, eşi K3 ve oğlu olan diğer sanık K1 ile birlikte ikamet ettikleri adreste yapılan aramada; ikamete girmeden önce bahçede oturan K3’nın çekyat üzerinden alarak yere attığı 3 adet ganyan kağıdına sarılı esrar maddeleri, evin ikametin yanındaki toprak yolda taşın altında 15 ./..adet ganyan kağıdına sarılı esrar maddeleri, ikametin içerisinde çeşitli yerlerde 2 adet cam kavanoz, 1 adet beyaz bez ve 9 adet ganyan kağıdında esrar maddeleri ile esrar kalıntısı olan hassas terazi ele geçirildiği olayda; sanığın uyuşturucu madde satışı yaptığına ve ikametin önündeki yolda taşın altında bulunan esrarların kendisine ait olduğuna dair delil bulunmadığı gibi, K3’nın polisleri görünce yere attığı ve sanık K2’a ait olduğunu beyan ettiği 3 adet ganyan kağıdına sarılı esrar maddesi dışında, sanığın K1 ve K3 ile birlikte yaşadığı ikamette ele geçen suç konusu uyuşturucu maddeler ve esrar kalıntısı olan hassas terazinin kime ait olduğunun bilinmediği aşamada, uyuşturucu maddeler ve hassas terazinin kendisine ait olduğuna dair ikrarıyla kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ve yardım ettiği anlaşıldığından, hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
Parmak İzi Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2010/3907 sayılı kararı, Suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği ve sanığın yakalandığı metruk bina ile binanın bulunduğu sokakta uyuşturucu madde satışı yapıldığına ilişkin ihbarlar üzerine, mahkemeden arama kararı alınarak, bahsi geçen yere gelindiği, içeri girildiğinde sanık ve tanık H.. K..’nın oda içerisinde görüldüğü, bu sırada odanın penceresinden dışarıya siyah bir poşet atıldığının görevlilerce fark edildiği, ancak poşeti atanın kim olduğunun görülemediği, bunun üzerine tanık Hasan’a poşeti atanın kim olduğu sorulduğunda sanık tarafından atıldığının beyan edildiği, söz konusu poşet kontrol edildiğinde, içerisinde 14 adet defter kağıdına sarılı esrar, 7 adet uyuşturucu nitelikli hap, 6 adet defter kağıdına sarılı JWH-210 aktif maddesini içeren uyuşturucu madde, 1 adet defter kağıdına sarılı 0,1 gram eroin, 10 adet peçeteye sarılı 0,4 gram kokain bulunduğunun anlaşıldığı, aramaya devam edilerek, bahçenin sonundaki oda içerisindeki koyun yünleri arasına gizlenmiş siyah poşet ile sanığın yakalandığı odanın karşısındaki boş odada 2 parça streç naylona sarılı ve kağıt içerisinde, dolabın üst kısmına serili şekilde bir miktar daha esrar ele geçirildiği, suç konusu uyuşturucu maddelerin bulunduğu materyallerden siyah renkli naylon ve kağıt üzerinde tespit edilen 3 adet parmak izinin sanığa ait olduğunun tespit edildiği olayda, sanığın olay yerinde yakalanması, suç konusu uyuşturucu paketleri üzerinde sanığa ait parmak izlerinin bulunması karşısında, sanığın ikrarının sonuca etkili olmadığı ve hakkında TCK’nın 192/3. maddesinde öngörülen etkin pişmanlık hükmünün uygulanamayacağının gözetilmemesi yasaya aykırıdır.
Kamera Kayıtları Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2014/13031 sayılı kararı, Diyarbakır Şehirlerarası Otobüs Terminali İşletmesi’nin kamera kayıtlarının incelenmesine ilişkin 06/04/2011 tarihli tutanakta; içerisinde suç konusu esrarların ele geçirildiği çantanın sanığın sırtında görüldüğünün belirtilmesine karşın, olayın gerçekleşme şekli ve sanığın savunması dikkate alındığında, kamera kayıtlarında suç konusu esrarların içerisinde bulunduğu çantayı taşırken görülen şahsın sanık olup olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespiti gerektiği gözetilmeden, eksik araştırmayla hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
HTS Kayıtları Uyuşturucu Ticareti Suçunun İspatı Açısından Kullanılabilir
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2010/11522 sayılı kararı, Yakalama ve el koyma tutanağı içeriği, ele geçirilen suça konu uyuşturucu madde esrarın 194 adet paket halinde net 194.105 gr. olması, diğer sanık Nurettin’in ehliyetinin bulunmamasına rağmen esrarı satın aldığı araçla İstanbul’a sanığa güvenerek nakli esnasında yakalanmış olması, 17.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda sanıkların her ikisinin de aynı GSM numaralı telefonlarla sürekli irtibat halinde bulunduklarının HTS raporu ile tespit edilmiş bulunması ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın sürücülüğünü yaptığı, diğer sanık Nurettin’e ait 06 … 5265 plakalı araçla suç konusu uyuşturucu maddenin naklini sağladığının anlaşılması karşısında; atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Uyuşturucu ticareti suçu ve uyuşturucu ticareti somut delil nedir konusunda Uyuşturucu Suçları Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.