Yargıtay içtihatlarına göre, bir kişiye reddetmesine rağmen ısrarlı evlilik teklifi suç oluşturur. Yargıtay, müştekinin evlilik teklifini reddetmesine rağmen ısrarlı evlilik teklifi yapan kimsenin cinsel taciz suçunu işleyeceğini belirtmiştir.
Nitekim Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/9641 sayılı kararına göre,
evli olan sanığın sürekli müştekiyi takip etmesinin ve müştekinin işyerinde olumsuz yanıt almasına rağmen ısrarlı evlilik teklifi ile cinsel taciz suçunun oluşmuştur.
Benzer şekilde Yargıtay 18. Ceza Dairesi de 2016/2996 sayılı kararında, sanığın, ilgi duyduğu müştekinin istemediğini ve kabul etmediğini belirtmesine rağmen, ısrarlı evlilik teklifi ile aşık olduğunu ve sevdiğini söylemesinin, bunu da elektronik posta yoluyla icra etmesinin, zincirleme cinsel taciz suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Yargıtay’a göre somut olayda kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay ısrarlı evlilik teklifi gibi ısrarla randevu teklifinde bulunulmasının da cinsel taciz suçunu oluşturacağına işaret etmiştir. Nitekim Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2014/3822 sayılıkararına göre, sanığın, evlilik teklifini kabul etmeyen müştekiyi sürekli takip edip ısrarla randevu teklifinde bulunması kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu değil cinsel taciz suçunu oluşturmaktadır.
Israrlı Evlilik Teklifi Suçu Cezası Ne Kadardır?
Yukarıda, Yargıtay’a göre, bir kişiye ısrarla evlilik teklifi suç oluşturacağı ifade edilmişti. Bu eylem nedeniyle hakkında cinsel taciz suçundan dava açılan bir kişi TCK’nın 105. maddesine göre, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak ısrarla evlilik veya randevu talebinde bulunarak cinsel taciz suçunu gerçekleştiren bir kişi bu eylemi aynı maddenin 2. fıkrasında sayılan durumlardan biriyle işlerse hakkında verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Dolayısıyla sanığın kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin ya da aile içi ilişkinin sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan faydalanarak veya posta veya elektronik haberleşme araçları vasıtasıyla ısrarla evlilik veya randevu talebinde bulunması halinde alacağı ceza yarı oranında arttırılacaktır.
Bu eylemin TCK’nın 105/2 maddesinde sayılan durumlardan birisi ile işlenmesinin cezanın miktarı yanında diğer önemli etkisi de suçun takibinin şikayete tabi olmaktan çıkmasıdır. Bu itibarla örneğin bir kişi elektronik haberleşme araçları vasıtasıyla ısrarla evlilik veya randevu talebinde bulunur ve mahkeme bu eylemin cinsel taciz suçunu oluşturduğuna karar verirse mağdurun şikayetten vazgeçmesinin bir anlamı kalmayacaktır.
Bir kişinin istememesine ve reddetmesine rağmen kendisine ısrarla evlilik teklifinde bulunan kişiye karşı, işlem başlatılmasını sağlamak için 6 aylık süresi bulunmaktadır. Bu sürenin kaçırılması durumunda eğer cinsel taciz suçu TCK 105/2 maddesinde sayılan durumlardan birisi ile işlenmemiş ise savcılık işlem yapmayacaktır.
Yargıtay kararları ile açıklamaya çalışıldığı üzere ısrarla evlilik teklifi suç oluşturur. Ancak bu eylemin cinsel taciz boyutuna erişmesi gerekmektedir. Bu nedenle gerek mağdur gerekse şüpheli ve sanık açısından eylemin doğru bir şekilde nitelendirilmesi hak kaybına uğramama adına önem taşımaktadır.
Cinsel suçlarla ilgili hukuki sorunlarınızda Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile temasa geçebilirsiniz.