Yargıtay kararları incelendiğinde uyuşturucu suçunda alüminyum folyo parmak izi önemli bir delil değerine sahip olduğu görülmektedir. Türk Ceza Hukuk Sisteminde olduğu gibi birçok hukuk sisteminde uyuşturucu davalarında parmak izinin hem suçlunun kimliğinin tespitinde, hem de suçun ispatında kullanılan önemli bir delil aracı olduğu görülmektedir.
Uyuşturucu ticareti gibi suçların tanık beyanı gibi ispat vasıtalarıyla ortaya çıkarılması her zaman mümkün olmamaktadır. Bu itibarla olay yerinde bulunan biyolojik veya parmak izleri somut olayın aydınlatılmasına önemli katkılar sağlamaktadır.
Bu nedenle olay yeri inceleme ekipleri tarafından uyuşturucu ticareti vakalarında, özellikle olay yerinden elde edilen alüminyum folyo parmak izi araştırması yapılmaktadır.
Bununla birlikte şu hususun altını da önemle çizmek gerekir ki, Yargıtay’a göre, olay yerinde bulunan parmak izinin her zaman tek başına failin uyuşturucu suçunu işlediğine dair kesin kanıt oluşturmadığı görülmektedir. Bu itibarla somut olayın seyri, bütün deliller nazarında değerlendirilmelidir.
Yazımızda olay yerinden elde edilen alüminyum folyo parmak izi önemi Yargıtay kararları doğrultusunda incelenmiştir.
Alüminyum Folyo Parmak İzi Yargıtay Kararları
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2019/4582 sayılı kararı, Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü’nce düzenlenen 26.08.2015 tarihli ekspertiz raporunda; hakkında mahkûmiyet hükmü kesinleşen … ve …’da suç tarihinde ele geçen uyuşturucu maddelerin sarılı olduğu alüminyum folyo parçaları üzerinde Adana Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından parmak izlerinin AFİS veri tabanında yapılan sorgulaması neticesinde; materyaller üzerindeki 3 adet parmak izinin sanığın sağ el serçe ve sol el baş parmak izi ile aynı olduğunun tespit edildiği, ancak sanığın aşamalardaki savunmasında ele geçen uyuşturucu maddeler ile ilgisi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanığın yeniden parmak izi örneği alınıp uyuşturucu maddelerin paketlenmesinde kullanılan alüminyum folyo parmak izi ile karşılaştırılması yapılarak, alüminyum folyo parçaları üzerindeki parmak izlerinin sanığa ait olup olmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi veya uzman bir kurum ya da kuruluştan rapor alınması, daha sonra tüm deliller tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, AFİS sistemine kaydedilen parmak izleriyle yetinilerek düzenlenen uzmanlık raporuna itibar edilerek hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2017/671 sayılı kararı, Olay yeri inceleme uzmanlık raporuna göre alüminyum folyo parmak izi çıkan …’ın duruşmaya çağrılarak beyanına başvurulması, gerektiği takdirde hakkında suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2019/2205 sayılı kararı, Sanık …’ın soruşturma aşamasında alınan ifadesinde ele geçirilen sentetik kannabinoid ve metamfetamin … isimli birinden aldığını söylediği,14.09.2017 tarihli parmak izi raporuna göre bu maddelerin sarılı olduğu aluminyum folyolarda …’ın parmak izinin tespit edildiği, ayrıca olayda sanık …’ın üzerinde bulunan telefonlardan birinde telefon kimliği olarak … isminin kayıtlı olduğunun tespit edildiği, bu tespitlerden sonra sanık …’ın 26.12.2017 tarihli celsede sentetik kannabinoid ve metamfetamini …’dan aldığını söylediği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde şartları oluşmadığı halde sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2020/1363 sayılı kararı, 06/10/2013 tarihli olay tutanak içeriğine ve tutanağı doğrulayan tutanak imzacısı tanık …’ın anlatımına göre, ihbar üzerine olay yerine giden ekiplerce ele geçirilen ve kova tabir edilen uyuşturucu maddelerden AM-2201 etken maddesini içeren sırma ibareli ağız kısmında isli delikli alüminyum folyo bulunan şişe ile sanıkların uyuşturucu madde kullandıkları ve atılı suçu işledikleri anlaşıldığı halde, mahkûmiyetleri yerine eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2020/855 sayılı kararı, haklarında uyuşturucu madde ticareti yaptıkları konusunda istihbari bilgi bulunan sanıklar…ve…’in suç tarihinde hakimiyetlerinde bulunan… plaka sayılı araçta ve sanıkların üstlerinde yapılan aramada; metamfetamin ile 5CI-ADB ve 5F-ADB etken maddelerini içerir sentetik kannabinoidlerin ele geçirilmesi üzerine uyuşturucu maddelerin sarılı bulunduğu materyaller üzerinde yaptırılan parmak izi incelemesi sonucunda düzenlenen 15.10.2018 tarih ve 1994 sayılı raporda 8 adet parmak izinin sanık …’e ait olduğunun belirtilmesi, sanık …’ün aşamalardaki tüm savunmalarında sanık …’tan 80 TL karşılığında jamaika ve Serhat’ın ikram etmesiyle bir miktar metamfetamin aldığını ve…ile uyuşturucu takasında bulunmadığını beyan etmesi, 08.10.2018 tarihli olay tutanağı uyarınca sanık …’ın sağ çakmaklık cebinden çıkan 3 parça metamfetamin ve 2 parça sentetik kannabinoid içerir maddelerin sarılı bulunduğu alüminyum folyo parçaları üzerinden elde edilen 16, 17 ve 18 nolu parmak izlerinin sanıkların hiçbirine ait olmadığının belirtilmesinin sanık …’ün savunmalarını doğrular şekilde olduğunun görülmesi karşısında;
Sanık …’ün 22.04.2019 tarihli beyanı ile 13.05.2019, 16.07.2019 ve 01.08.2019 tarihli temyize ilişkin dilekçelerinde sanıklar…ve…’i Kayseri narkotik şubede görevli bulunan 0 554 … .. .. nolu telefon hattını kullanan T…. komiser aracılığıyla yakalattığını belirtmesi nedeniyle sanığın beyanlarında geçen kolluk görevlisinin tespiti ile bulunması halinde, tanık olarak dinlenilerek sonucuna göre yukarıda açıklanan tüm hususlar değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
yasaya aykırıdır.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2019/2433 sayılı kararına göre, Dosya kapsamından sanığın, tanık A…. ile birlikte para koyarak satın aldığı bir parçadan ibaret uyuşturucu maddeyi kullandıkları sırada yakalandıkları, arama sonucu ele geçirilen alüminyum folyonun uyuşturucu kullanımına ilişkin olması karşısında, sanığın uyuşturucu madde ticareti yaptığına ilişkin kanıt bulunmadığı, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu oluşturduğu, sanık hakkında da kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan TCK’nın 191/2 maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmedildiği de gözetilerek, sanığın uyuşturucu madde ticareti suçundan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay içtihatlarıyla da ortaya konulduğu üzere, uyuşturucu ticareti suçunda, olay yerinden elde edilen alüminyum folyo parmak izi suçun sanık tarafından işlenip işlenmediği noktasında önemli bir delil olarak kabul edilmektedir.
Ancak alüminyum folyo parmak izi her durumda tek başına suçun fail tarafından işlendiği anlamına gelmeyebilir. Bu itibarla, hakkında uyuşturucu ticareti suçunu işlediği ve olay yerinde parmak izinin bulunduğu yönünde iddia olan kişilerin tecrübeli ceza avukatı nezaretinde savunmalarını oluşturmaları ve dosya içerisinde yer alan tüm delilleri bütün halinde ortaya koymaları büyük önem taşımaktadır.
Uyuşturucu Avukatı Ağır Ceza Davalarında Neden Önemlidir?
Uyuşturucu ticareti suçunun niteliği itibariyle ağır cezalık suçlardan olması ve yüksek hürriyeti bağlayıcı yaptırımlar ile cezalandırıldığı göz önüne alındığında tecrübeli ağır ceza avukatı ile birlikte çalışılması ve sürecin tüm aşamalarında birlikte hareket edilmesi suçlamaya ile muhatap olan kişi açısından büyük öneme sahip olduğu şüpheden varestedir.
Bu itibarla, uyuşturucu suçlarında, emniyet ve jandarma gibi kolluk makamlarından, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasına ve yine tüm yargılama sürecine kadar olan aşamalarda, şüpheli ya da sanık yönünden, tecrübeli ağır ceza avukatının hukuki desteği önem taşımaktadır.
Uyuşturucu ticareti ve olay yerinden elde edilen alüminyum folyo parmak izi konularında, Uyuşturucu Suçları Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.