Ceza Kanunu ve Yargıtay içtihatlarına göre, mağdurun vücuduna isteği dışında ve cinsel amaçla dokunma tacize girer mi? Cinsel suçlar bağlamında en fazla merak edilen sorulardan birisi olan bu konu ile ilgili Yargıtay’ın yerleşmiş birçok kararı bulunmaktadır.
Failin mağdurun bedenine temas etmeden gerçekleştirdiği söz ve davranışlar TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçu oluşturur. Cinsel taciz suçu işleyenler ağırlaştırıcı nedenler yoksa mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adlî para cezası, fiilin çocuğa karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Cinsel amaçla işlenen bir eylemin cinsel taciz suçunu oluşturması için, failin, sürtünme, dokunma veya herhangi bir şekilde mağdurun vücuduna temas etmemesi gerekir. Aksi takdirde, yani mağdurun bedenine fiziksel temasta bulunulur ise duruma göre basit veya nitelikli cinsel saldırı suçu oluşacaktır.
Bu nedenle Yargıtay kararları ışığında mağdurun vücuduna isteği dışında ve cinsel amaçla dokunma tacize girer demek mümkün değildir. Yukarıda da değinildiği gibi bu eylem cezası daha ağır olan cinsel saldırı suçunu oluşturur.
Yargıtay Kararlarına göre Dokunma Tacize Girer mi?
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2013/12902 sayılı kararı, Sanığın mağdurenin eteğini kaldırarak kalçasına dokunması şeklinde gelişip mahkemecede oluşa uygun olarak bu şekilde kabul edilen eyleminin bedensel temas içermesi nedeniyle TCK.nın 102/1. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/5717 sayılı kararı, mağdurenin aşamalardaki anlatımları, savunma, tanık beyanları ile … Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulunun 23.03.2012 günlü, 4309 sayılı raporu nazara alındığında, sanığın baldızı olan yirmidokuz yaşındaki mağdureye karşı bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda cinsel içerikli sözler söyleyip ilişki teklifinde bulunduğu, mağdurenin olumsuz yanıt vermesi nedeniyle olay günü evine gittiği ve aynı şekilde teklifini tekrarlayan sanığın aldığı olumsuz yanıt üzerine saldırıp vurarak yere yatırdığı mağdurenin göğüsleri ile cinsel organına dokunup alt kıyafetini çıkartmaya çalıştığı sırada mağdurenin bağırarak karşı koyması nedeniyle olay yerinden kaçtığı tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından sanığın cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi yerine beraatine hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2019/10042 sayılı kararı, sanığın, olay günü katılan mağdureye yönelik bedensel temasta bulunmaksızın “sen ne güzel bir kızsın” diyerek sarılmaya çalıştığı eylemde, mağdurenin bağıracağını söylemesi şeklindeki karşı koymasının aşılabilir bir engel olması ve mevcut haliyle sanığın, mağdureye dokunmaktan gönüllü olarak vazgeçip, o ana kadar meydana gelen eylemin 5237 sayılı TCK’nın 105. maddesinde düzenlenen cinsel taciz suçunu oluşturması karşısında bu suçtan hüküm kurulması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek basit cinsel saldırı suçundan mahkumiyet kararı verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2018/5887 sayılı kararı, sanığın mağdurenin vücuduna dokunarak kendini tatmin etmesi şeklindeki bedensel temas içeren eyleminin, 5237 sayılı TCK’nın 102/1. maddesinde düzenlenen basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2014/9826 sayılı kararı, Sanığın mağdura karşı değişik zamanlarda birden fazla defa ahlak temizliğine aykırı ve cinsel içerikli konuşma şeklindeki eylemlerinin TCK.nın 105/1 ve 43. maddeleri kapsamında zincirleme biçimde cinsel taciz suçunu oluşturduğu, yine farklı zamanda işlediği mağdurun cinsel organına dokunma şeklindeki bedensel temas içeren eyleminin ise TCK.nın 103/1-b maddesi kapsamında çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturur.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2014/5675 sayılı kararı, Mağdurenin sıcağı sıcağına alınan soruşturma aşamasındaki beyanında, yolda yürümekte iken sanığın bisikleti ile yanaşarak cinsel bölgelerine dokunmak üzere elini uzattığı, mağdurenin kaçması üzerine eylemini tamamlayamayarak yanından uzaklaştığı, hemen akabinde yine dönüp üzerine gelerek ellemeye çalıştığı, mağdurenin bağırması üzerine olay yerinden kaçması şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın basit cinsel saldırıya teşebbüste bulunduğunun anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/1741 sayılı kararı, manav dükkanı işleten sanığın, kayden 08.12.1997 doğumlu olup suç tarihi dönemde onbeş yaşını tamamlamayan ve ara ara yanına yardıma gelen katılan mağdureye bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde saçını okşamak, omuzlarını sıkmak ve göğüslerine dokunmaya çalışmak suretiyle çocuğun basit cinsel istismarı suçunu ve 23.01.2012 günü manava alışverişe gelen tanık …’e hitaben mağdureyi göstererek “kız taze” demek suretiyle cinsel taciz suçunu işlediği tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, atılı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmesi yerine oluşa uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2019/9959 sayılı kararı, Katılanın aşamalardaki beyanları, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın, katılana yönelik omzuna dokunma şeklindeki eylemini cinsel amaçla gerçekleştirdiği hususunda cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek basit cinsel saldırı suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/9783 sayılı kararı, sanığın farklı zamanlarda iki kez mağdurenin göğüslerine dokunmak suretiyle bedensel temas içermesi nedeniyle basit cinsel istismarı suçunu oluşturan eylemleri dışında, yine farklı zamanlarda; ”Berat ile öpüşün, ben ona söylerim sevişin, göğüslerin küçükmüş, Berat göğüslerini ellesin, biraz büyüsün, Berat ile sevişiyor musunuz, öpüşüyormusunuz”, şeklinde bedensel temas içermeyen cinsel içerikli sözlerinin ise zincirleme şeklinde cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek bu suçtan da mahkûmiyetine karar verilmesi yerine, eylemlerin bir bütün olarak çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğunun kabulü ile yalnız bu suçtan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2014/892 sayılı kararı, olay tarihinde sanığın bisikletle giderken yolda yürümekte olan mağdurenin arkasından gelerek mağdurenin kalçasına onun iradesini açıklamasına olanak tanımadan ani hareketle dokunması şeklinde gerçekleşen olayda; eylemin TCK.nın 103/1-b maddesinin yollamasıyla aynı Kanunun 103/1. maddesindeki çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2016/7901 sayılı kararı, Mağdurenin aşamalardaki anlatımları ile tüm dosya içeriğine göre, tam tarihi belli olmamakla birlikte 2015 yılı Kasım ayında bir gün okuldan evine belediye otobüsüyle dönmekte olan mağdurenin yanında oturan sanığın, önce dayanak demirinden tutan mağdurenin eline dokunmasının ardından onun otobüsten inmesi üzerine takip ederek oturduğu binaya girip asansöre beraber bindikten sonra yüzüne dokunarak telefon numarasını istediği, anlaşıldığından, mevcut haliyle sanığın eylemlerinin kül halinde sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek 5237 sayılı TCK’nın 103/1-c.2. maddesine göre cezalandırılması yerine yazılı şekilde cinsel taciz suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2017/4826 sayılı kararı, 12.06.2012 gününden yaklaşık bir buçuk ay önce sanığın, müştekinin arkasından yaklaşarak kalçasına dokunma şeklinde gerçekleştirdiği bedensel temas içeren eyleminin sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun basit cinsel istismarı suçunu ve 12.06.2012 günü müştekiye öpücük atmasının ise cinsel taciz suçunu oluşturduğu gözetilerek sanığın TCK’nın 103/1-b ve 105/1. maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılması yerine, suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek zincirleme şekilde cinsel taciz suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Neden Cinsel Suçlar Avukatı ile Çalışmalıyım?
Cinsel suçların hepsinin cezaları birbirinden farklıdır. Bu nedenle farklı mahkemelerde duruşmaları yapılır. Mesela, cinsel taciz suçu ve sarkıntılık suçu asliye ceza mahkemelerinde görülürken, cinsel saldırıya ağır ceza mahkemesinde bakılmaktadır.
Cinsel davranışların, suç oluşturup oluşturmadıkları ya da hangi suçu oluşturacağını belirlemek fail açısından çok önemlidir. Bu tespit yapılırken olay örgüsü mantık silsilesi çerçevesinde aktarılmalı ve lehe olabilecek deliller adli makamlara eksiksiz sunulmalıdır.
Bu itibarla, cinsel suçlarda, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasında ve yine yargılama sürecinde gerek şüpheli ve sanık, gerekse mağdur yönünden yasal haklarının tecrübeli bir ağır ceza avukatı olarak savunulması büyük önem taşır.
Cinsel suçlar ve dokunma tacize girer mi? konularıyla ilgili her türlü hukuki probleminizde Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.