Eşler arasında hukuka aykırı delil çekişmeli boşanma davalarında hükme esas alınamaz. Boşanma davasında taraflar tarafından ileri sürülen bir delilin mahkemece kabul edilmesi için, o delilin hukuka aykırı olarak meydana getirilmemiş olması ve hukuka aykırı biçimde elde edilmemesi gerekir.
Boşanma davalarında taraflarca elde edilen delillerin elde ediliş biçimi, mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınır ve eşlerden birinin itirazı olmasa dahi eşler arasında hukuka aykırı delil karara esas kabul edilmez.
Boşanma Davasında Eşler Arasında Hukuka Aykırı Delil Sunulması Yargıtay Kararları
Çekişmeli boşanma davalarında sonuç alınabilmesi için eşlerin sundukları delillerin hukuka uygun yöntemler kullanılarak temin edilmesi gerekir.
Daha önceki yazılarımızda, “Çekişmeli Boşanma Davasında Neler Delil Olabilir?” ve “Boşanmada Zinanın İspatı Yargıtay Kararları” ile ilgili ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı. Bu yazılara linkten ulaşabilirsiniz.
Bu yazımızda ise “Eşler Arasında Hukuka Aykırı Delil” konusu boşanma davaları açısından ele alınacağı gibi, boşanma davasına delil oluşturmak amacıyla eşlerin birbirleri hakkında temin ettikleri özel hayatlarına ilişkin verilerin suç oluşturup oluşturmayacağı da örnek Yargıtay kararları üzerinden aktarılmaya çalışılacaktır.
Özel Hayatın Gizliliği İhlal Edilerek Elde Edilen Cd Boşanma Davasında Delil Olamaz
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2020/3302 sayılı kararı, Mahkemece davacı-karşı davalı kadın tarafından dosyaya delil olarak sunulan CD hükme esas alınarak davalı-karşı davacı erkeğe sadakatsiz davrandığı vakıası kusur olarak yüklenilmişse de, CD’nin erkeğin “Özel hayatının gizliliği” ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı delil hükme esas alınamaz. CD’nin hukuka aykırı delil niteliğinde olması sebebiyle davalı-karşı davacı erkeğe sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış vakıasının kusur olarak belirlenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
Hukuka Uygun Olarak Temin Edilen Masaj Kayıtları Boşanma Davasında Delil Olarak Kullanılabilir
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2021/2440 sayılı kararı, Bölge adliye mahkemesi, davacı-davalı erkeğin dosyaya sunduğu ses ve mesaj kayıtlarının hukuka uygun şekilde elde edildiğinin kanıtlanamadığından ve kayıtların hukuka aykırı delil olduğundan bahisle, erkeğin boşanma sebebine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Davalı-davacı kadın erkeğin dosyaya sunduğu kayıtların hukuka aykırı olarak elde edildiğini ispatlayamamıştır. Mesaj kayıtlarının elde edilişi hukuka uygun olduğu gibi, zinanın varlığı dosya kapsamındaki tanık beyanları ve diğer delillerle de sübut bulmuştur. Öyleyse, erkeğin zinaya dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir.
Gizli Ses Kayıtları Boşanma Davasında Kullanılamaz
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2016/4800 sayılı kararı, Mahkemece, davacı-davalı erkek ağır, davalı-davacı kadın ise az kusurlu kabul edilerek davacı-davalı erkeğin boşanma davası kabul edilmiş ise de, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davacı erkek tarafından sunulan ses kayıtlarına ilişkin CD’nin kadının “özel hayatının gizliliği” ihlal edilmek suretiyle hukuka aykırı yolla elde edildiği anlaşılmaktadır. Hukuka aykırı delil, hükme esas alınamaz. Davalı-davacı kadının boşanmayı gerektirecek başkaca kusurlu bir davranışı ise kanıtlanamamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olan davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/9685 sayılı kararı, mahkemece davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının reddine, davacı-davalı kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; hükme esas alınan ses kaydı hukuka aykırı delil niteliğinde olup kusur belirlemesinde hükme esas alınamaz.
Eşin Telefonuna Yüklenen Program İle Elde Edilen Görüşme Kayıtları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/5112 sayılı kararı, Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda davalı-karşı davacı kadın ağır kusurlu bulunarak her iki tarafın davasının kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin eşinin telefonuna yüklediği program ile elde edilen görüşme kayıtlarının hukuka aykırı delil olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında bu delil hukuka aykırı nitelikte olduğundan kusur belirlemesinde dikkate alınamaz ve kadına kusur olarak yüklenemez. Öyleyse, boşanmaya sebep olan olaylarda, mahkemece taraflara yüklenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışların yanında, davacı-karşı davalı erkeğin eşinin telefonuna gizlice program yükleyerek eşinin özel hayatının gizliliğini ihlal ettiği anlaşılmakla, erkeğin kadına göre daha fazla kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu husus nazara alınmadan, kadının ağır kusurlu kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Casus Yazılım İle Ele Geçirilen Görüşmeler Boşanma Davasında Delil Olamaz
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2018/4706 sayılı kararı, davalı-karşı davacı kadına ait bir sosyal paylaşım sitesi hesabında yer alan görüşmelerin casus yazılım ile elde edildiğinin ve hukuka aykırı delil niteliğinde olan bu görüşmelerin kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağının ancak dosyada mevcut diğer delillere ve özellikle kadına ait telefon iletişim kayıtlarına göre de, davalı-karşı davacı kadının güven sarsıcı davranışlarının ispatlandığının anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
Banka Hesaplarının Boşanma Davası Açan Eş Tarafından Öğrenilmesi
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2014/16617 sayılı kararı, evli olan katılan ve sanık hakkında henüz resmi olarak verilmiş bir boşanma ya da ayrılık kararı bulunmadığı 10.03.2008 tarihinde, katılanın bir bankada açtırdığı şahsi vadesiz mevduat hesabına ait geçmiş aylara ilişkin hesap hareketlerini içeren raporun, 17.09.2008 tarihinde katılan aleyhine boşanma davası açan sanık tarafından, ilgili banka çalışanından, 05.11.2008 tarihinde temin edilip, boşanma davasının görüldüğü mahkemeye delil olarak sunulduğu olayda;
Şikayete konu 05.11.2008 tarihli raporu, gerektiğinde belge aslını temin edebilecek olan mahkeme dışında, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, katılanın ekonomik durumunu delillendirerek, ilgili mahkeme tarafından, katılanın ödeme gücü ile orantılı şekilde nafakaya hükmedilmesini sağlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığı kabul edilemeyeceğinden, atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanık hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Nafaka Davasında Eşlerin Birbirlerinin Maaşlarını Sorgulamaları
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2014/19493 sayılı kararı, evli olan sanık ile katılanın boşanmalarını müteakip, katılana yoksulluk nafakası ödemeye başlayan sanığın, katılanın annesinin ölümüne bağlı olarak babasından dolayı aldığı yetim aylığında yükselme olabileceğini düşünüp, katılana ait T.C. kimlik numarası ve diğer kişisel bilgileri kullanarak, Sosyal Güvenlik Kurumunun internet sitesine giriş yapıp, katılanın emekli aylık bilgisini sorguladığı ve sorgulama sonucunda elde ettiği internet çıktısını yoksulluk nafakasının kaldırılması talebiyle katılan aleyhine açtığı dava dosyasına delil olarak sunduğu iddia ve kabulüne konu olayda;
Şikayete konu internet çıktısını, gerektiğinde belge aslını temin edebilecek olan mahkeme dışında, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, katılanın ekonomik durumunu delillendirerek, ilgili mahkeme tarafından, yoksulluk nafakasının kaldırılmasını sağlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davrandığı kabul edilemeyeceğinden, atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanık hakkında CMK’nın 223/2-a maddesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Boşanma Davasına Sunmak Üzere Sahibinin Rızası Dışında Elde Edilen Fotoğraflar
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2017/5900 sayılı kararı, Sanık …’ın resmi nikahlı eşi olan…. tarafından sanık aleyhine açılan boşanma davasının devam ettiği ve adı geçenlerin müşterek çocukları olan ….’in babasının evinde kaldığı esnada, evde misafir olarak bulunan katılan …’in eşyaları içerisindeki bazı fotoğraf ve el yazısı ile yazılmış notları gizlice alıp, annesi olan sanığa verdiği, önceki boşanma davasının reddedilmesinin ardından bu defa sanık tarafından eşi aleyhine boşanma davası açıldığı ve sanığın, eşi ile katılan arasında eşcinsellik olarak tanımlanan ilişkinin mevcut olduğuna dair iddialarına delil olarak söz konusu fotoğraf ile notları boşanma davasının görüldüğü mahkemeye sunduğu olayda;
Dosya kapsamına göre; sanığın, kendisine ve aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırı altında ve başkaca şekilde ispatlanması mümkün olmayan bir hal içerisinde iken, kaybolma olasılığı bulunan delillerin muhafazasını sağlayıp, boşanma davasına sunarak, aile içi geçimsizliğin kaynağının, eşinin güven sarsıcı olumsuz tutum ve davranışları olduğunu ispatlama amacını taşıyan eyleminde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle davranmadığı gözetilerek, sanık hakkında yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle CMK’nın 223/2-a madde, fıkra ve bendi gereğince beraat kararı verilmesi gerekirken, yasal ve yeterli olmayan yazılı gerekçelerle sanığın TCK’nın 136/1. madde ve fıkrasındaki verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Boşanma Davasına Sunulmak Üzere Gizli Görüntü ve Ses Kayıtlarının Temin Edilmesi
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2014/14175 sayılı kararı, resmi nikahlı eşi olan katılan …’in her akşam saatlerce temizlik yaptığını, tuvalete girdikten sonra yarım saat çamaşır suyuyla tuvaleti temizlediğini, öğrencilerinin yazılı kağıtlarını dahi eldivenle tutup okuduğunu, oğlunun kazara yere bir yemek dökmesi halinde ona şiddet uyguladığını, hatta oğlunun küçükken büyük tuvaleti geldiğini söylediğinde, bazı zamanlar, “bu akşam yapılmayacak” diyerek onun tuvaletini yapmasına engel olduğunu, sonuçta, oğlunda, “Çölyak” olarak adlandırılan sindirim sistemi rahatsızlığının oluştuğunu, ayrıca, doktorlar tarafından, eşine, “Obsesif Kompulsif Bozukluk” tanısı konulmasına rağmen eşinin tedaviyi reddedip, kendisine verilen ilaçları kullanmadığını, eşinin aşırı titiz ve kuralcı davranışlarından dolayı evlilik birliğinin ve müşterek hayatın çekilmez hale geldiğini iddia eden sanık …’in, katılanın, ortak konutta, gündelik yaşantısına dahil olan hareketlerini ve iddialarını destekler nitelikteki katılanın konuşmalarını gizlice cep telefonuna kaydedip, bu şekilde elde ettiği görüntüleri içeren CD’leri, daha sonra açılan boşanma davasına, delil olarak sunduğu olayda,
Kişinin, bir daha kanıt elde etme olanağının bulunmadığı ve yetkili makamlara başvurma imkanının olmadığı ani gelişen durumlarda, örneğin; kendisine karşı işlenmekte olan (cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi) bir suç söz konusu olduğunda ya da kendisine veya aile birliğine yönelen, onurunu zedeleyen, haksız bir saldırıyı önlemek için, kaybolma olasılığı bulunan kanıtların kaybolmasını engelleyip, yetkili makamlara sunarak güvence altına almak amacıyla, saldırıyı gerçekleştiren tarafın bilgisi ve rızası dışında, özel hayata ait bilgileri okuma, konuşma ve haberleşme içeriklerini veya özel hayata ilişkin ses ve görüntüleri dinleme, izleme ya da kaydetme, kişisel verileri kaydetme, ele geçirme ve yayma eylemlerinin hukuka aykırı olduğunu kabul etmek mümkün olmadığı gibi, hallerde, kişinin hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket ettiğinden de söz edilemeyeceği nazara alındığında,
Katılana özel görüntüler ile onun aleni olmayan konuşmalarını içeren kayıtları, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı ve/veya çoğaltarak dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği anlaşılmıştır.
Boşanma Davaları ve Eşler Arasında Hukuka Aykırı Delil konusuyla ilgili olarak Boşanma Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.