Yağma Suçunda Delil Yetersizliği

Yağma suçunda delil yetersizliği durumunda, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince, olayın faili hakkında beraat kararı verilmesi gerekmektedir. Ceza muhakemesinin amacı usul kurallarının öngördüğü ilkeler doğrultusunda maddi gerçeğin her türlü şüpheden uzak biçimde kesin olarak belirlenmesidir.

Maddi gerçeğe ulaşılmasında kullanılan araç delillerdir. Ceza Muhakemesi Kanununun “Delilleri takdir yetkisi” başlıklı 217. maddesinin ikinci fıkrasındaki; “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir” şeklindeki hükümle, ceza muhakemesinde kullanılacak delillerin hukuka uygun bir şekilde elde edilmesi gerektiği açıkça belirtilmiş ve “Delillerin Serbestliği” ilkesine de vurgu yapılmıştır. Buna göre bütün deliller hukuka uygun olarak elde edilmeli ve değerlendirilmelidir.

Ceza muhakemesinde bir hususun hangi delille ispat olunacağı konusunda sınırlama bulunmayıp, yargılamayı yapan hâkim, hukuka uygun şekilde elde edilen delilleri kullanmak suretiyle, sanığın aleyhine olduğu kadar lehine delilleri de araştırıp değerlendirerek, her türlü şüpheden arınmış bir neticeye ulaşmalıdır.

TCK’da düzenlenen diğer suçlar açısında geçerli olduğu gibi yağma suçunda delil yetersizliği söz konusuysa ve hakim vicdani kanaat açısında cezalandırmaya yeter delil bulunmadığını düşünmekteyse şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmesi gerekmektedir.

Nitekim aşağıda işaret edilen Yargıtay içtihatlarında da yağma suçunda delil yetersizliği durumlarında ilk derece mahkemeleri tarafından verilen ceza yönündeki kararların bozulduğu görülmektedir.

Yağma Suçunda Delil Yetersizliği Yargıtay Kararları

yargitay aa 2095963 2 1

Daha önceki yazılarımızda, “Yağma Suçundan Tutuksuz Yargılanmak Mümkün Müdür?

“Yağma Suçunun İspatı Nasıl Yapılabilir

Zorla Senet İmzalatma Nasıl Kanıtlanır” konularına ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı. Bu yazılarımıza linkten ulaşabilirsiniz.

Bu yazımızda ise yağma suçunda delil yetersizliği Yargıtay ceza dairelerinin örnek kararları üzerinden aktarılmaya çalışılacaktır.

Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2017/177 sayılı kararı, mağdur …’in yasal yönteme uygun olarak aşamalarda Cumhuriyet Savcılığı’nda ve Kapatılan … Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde alınmış “cep telefonunun yağmalanması eyleminin gerçekleştiğine, ancak bu eylem faillerinin SSÇ’ler olmadığına, bu konuda emin olmadığına, saat ve yer itibarıyla ortamın karanlık olduğundan şahısları net görmediğine” ilişkin beyanları ile şikâyet ve teşhis beyanları ile olaydan kısa bir süre (yarım saat kadar) sonra yine gece koşullarında yakalanan SSÇ’ler üzerinde mağdurun yağmalanmış cep telefonunun çıkmaması karşısında; dosyamız mağduru …’e yönelik yağma eylemini gerçekleştiren şahısların SSÇ’ler … ve … olduğunun, şüpheden uzak, kesin ve tutarlı bir şekilde sübuta ermediği yönünde vicdani kanaat oluştuğundan, önceki kararda direnilmek suretiyle SSÇ … ve SSÇ …’ın atılı suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verilmesi gerekmektedir.

Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2017/321 sayılı kararı, Sanık .. hakkında; mağdur .. yönelik yağmaya teşebbüs suçu yönünden, Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık .., mağdur .. olan alacağını alamaması üzerine daha önceden tanıdığı sanık .. vasıtasıyla mağdurun yerini tespit ve alacağını tahsil etme amacıyla sanık . ulaştığı ve bu hususta kendisine yardımcı olmasını sanıktan istediği, bunun üzerine sanık . yönetmiş olduğu silahlı suç örgütünün üyesi konumunda olan sanık S.. İ..’nun da mağdurun işyerini tespit ettiği ve olay günü yanında bulunan diğer suç örgütü üyeleri sanıklar .,.,. ile birlikte söz konusu yere giderek atılı suçları işledikleri olayda; sanıkların mağdura yönelik yağmaya teşebbüs suçlarını bağlı oldukları silahlı suç örgütünün yöneticisi olan sanık .. bilgisi veya talimatı dahilinde işlediklerine ilişkin her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2016/10345 sayılı kararı,  Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı yağma suçunu kabul etmemesi, diğer sanık …’ nin savunmasında söz konusu cep telefonunu yol kenarında gördüğünü, karşı gruptan birinin düşürmüş olabileceğini ve sahibini çevredeki insanlardan araştırdığını ancak bulamadığını beyan etmesi, mahkemece tanık olarak dinlenen …, … ve …’ un beyanlarında sanık …’a benzeyen bir kişinin elindeki cep telefonunu kendilerine gösterdiğini ve söz konu cep telefonunun kendilerine ait olup olmadığını sorduğunu belirtmeleri, 24.11.2014 tarihli kolluk tutanağında belirtildiği üzere olay yerini gösteren kamera sisteminin bulunmadığı, 23.11.2014 tutanakta belirtildiği üzere sanık …’ ın söz konusu cep telefonunu görevlilere
kendisinin teslim etmesi,
mahkemece dinlenen tanık …’ ın beyanında olay günü katılan ile beraber olduklarını ancak yanlarında ….. isimli kişilerin bulunmadığını beyan etmesine karşın katılanın mahkemece alınan beyanında olay günü yanında … olduğunu beyan etmesi suretiyle tanık ile katılan beyanlarının çelişkili olması, tanık …. beyanında cep telefonunun alınmasını bizzat görmediğini beyan etmesi, tanık … de beyanının bu doğrultuda olması karşısında suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı yağma suçunu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak kesin, somut ve inandırıcı delilin bulunmaması ve mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemesi karşısında tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Yağma Suçunun Cezası

middle aged man spending time jail 23 2149098142 1

Yağma suçu (Gasp Suçu), gündüz vakti, silah kullanılmadan, failin kendisini tanınmayacak hale koymadan, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılmadan, tek başına, herhangi bir suç örgütüne yarar sağlamak maksadı taşımadan işlenirse altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Yağma eylemi 149. maddede sayılan şekillerde yani, silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, birden fazla kişi tarafından birlikte, yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde, beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, ya da gece vaktinde, işlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yağma Suçunda Ağır Ceza Avukatının Önemi

closeup shot person writing book with gavel table 181624 57173 2 1

Yağma suçunda dosya kapsamında yer alan tüm delillerin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi, özellikle tanık beyanları arasındaki çelişkilerin ortaya konulması, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş deliller mevcutsa bu durumun yargılama esnasında adli makamların önüne sunulması ve özelikle şüpheden sanık yararlanır prensibi gereğince yağma suçunda delil yetersizliği durumunda beraat kararı verilmesi yönünde mantıklı ve hukuki gerekçelere dayanan savunmanın yapılaması gerekmektedir.

Aksi takdirde, mağdur açısından kendisine karşı işlenen yağma suçu takipsiz kalabileceği gibi, sanık açısından ise işlemediği ve Türk Ceza Kanununda çok ağır cezai yaptırımlar öngören bir suç isnadı nedeniyle haksız yere ve uzun yıllar ceza evinde yatmak zorunda kalması sonucunu doğuracaktır.

Yağma suçu ve özelinde yağma suçunda delil yetersizliği ile ilgili her türlü hukuki probleminizde Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.