Fiili Livata Suçu

Fiili Livata Suçu anüs yoluyla gerçekleştirilen ve nitelikli cinsel saldırı olarak kabul edilen bu itibarla yüksek hapis cezası olan bir eylemdir.

Aynı mağdura karşı fiili livata suçunun bir kez işlenmesine akut livata, aynı ya da farklı fail ya da failler tarafından birden fazla işlenmesi haline ise kronik livata denmektedir.

Türk Ceza Kanunun (TCK) 102-105 maddelerinde “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar“ düzenlenmiştir. Bu suçlar,

Basit Cinsel Saldırı Suçu,  

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu (Halk arasında tecavüz olarak bilinen suç)

Sarkıntılık Suçu,

Cinsel İstismar Suçu (18 yaşından küçüklerin bedeni üzerinde gerçekleştirilen cinsel suçlar)

Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu (15-18 yaş aralığında yer alan çocuklarla, rızalarıyla cinsel ilişkiye girilmesi)

Cinsel Taciz Suçudur.

Fiili Livata eylemi vücuda organ sokulması suretiyle gerçekleştirildiği için yetişkinlere yönelik yapılması halinde, Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu, 18 yaşından küçük kişilere karşı ve onların rızaları dışında işlenmesi halinde Nitelikli Cinsel İstismar Suçu, 15-18 yaş aralığındaki küçüklerin rızasıyla işlenmesi durumunda ise Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu meydana gelecektir.

Fiili Livata Suçunun İspatı

Sanık, kanunen suçsuz kabul edilen bir kişi kabul edilmesi nedeniyle şüphe giderilemediğinde sanık beraat edecektir. Bu itibarla sanığın mahkum edilebilmesi için suçunun ispat edilmiş olması gerekir.

Ceza muhakemesi sistemimizde “delil serbestliği” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre, hakimin ceza verebilmesi için, ceza yargılamasında fiilin işlenip işlenmediği, işlenmişse fail tarafından işlenip işlenmediği hususunda hukuka uygun araçlarla, yargılama makamının tam bir vicdani kanaate sahip olması gerekmektedir.

İspatlanması gereken olgu ve olayların belirlenmesi kadar, bunun hangi delillerle ve nasıl ispatlanacağı meselesi de önem taşımaktadır. Genellikle her suç için delil olma özelliği taşıyan ispat araçları olduğu gibi somut suç tipine göre sıklıkla kullanılan ve vicdani kanıya sahip olunmasını sağlayan ispat yöntemleri de bulunmaktadır.

Fiili Livata Suçu vücuda organ sokma suretiyle işlendiği için en önemli delil elbette Adli Tıp Kurumunun raporu olacaktır.

Cinsel suçlarda çok fazla tanık olmadığı göz önüne alındığında aşamalarda verdiği istikrarlı ifadeleri mevcutsa ve yalan söylemesini gerektirir bir durum söz konusu değilse mağdur beyanı da önemli bir delil kabul edilmektedir.

Bunun yanında fiili livata suçunun işlendiğini ortaya koyan ve hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş her türlü delil de (kamera ve ses kaydı, tanık ifadesi, HTS kayıtları, telefon mesajları, parmak izi) gerek mağdur gerekse şüpheli veya sanık tarafından ceza yargılamasında ileri sürülebilir. Bu aşamada hangi ispat araçlarının mahkemeye sunulması gerektiği ve sunulan delillerin hukuka uygun olup olmadığı noktasında tecrübeli bir cinsel suçlar avukatı ile çalışılması olası hak kayıplarının önüne geçilmesini sağlayabilecektir.

Fiili Livata Suçunun Cezası

photorealistic lawyer environment 23 2151151878 1

Yukarıda da ifade edildiği üzere, fiili livata eylemi mağdurun kaç yaşında olduğu ve rıza ile gerçekleşip gerçekleşmediğine göre farklı suçlara neden olabilir.

18 Yaşından Büyüklere Yönelik Fiili Livata Suçunun Cezası

Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

 Suçun;

a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,

b) Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,

d) Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,

e) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

İşlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilen cezalar yarı oranında artırılır.

18 Yaşından Küçüklere Yönelik Fiili Livata Suçunun Cezası

Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on altı yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza on sekiz yıldan az olamaz.

Suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından,

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,

işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

Fiili Livata Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

yargitay 1643800 9 1

Daha önceki yazılarımızda,

Cinsel İftira Mağdurları Hangi Hukuki Hakları Sahiptirler?”

Cinsel Suçlarda Mağdurun Çelişkili Beyanları”,

Cinsel Suçlarda Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi”, emsal Yargıtay kararları üzerinden açıklanmıştı.

Bu yazımızda ise Yargıtay ilgili ceza dairelerinin “Fiili Livata Suçu”ile ilgili vermiş oldukları örnek kararlara üzerinden konu aktarılmaya çalışılacaktır.

Fiili Livata Yoluyla Cinsel İstismara Uğradığına Dair Bir Bulguya Rastlanılmaması

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2014/14574 sayılı kararı, 04.05.2011 günü ailesiyle birlikte yaşadığı evden kaçan mağdurenin 07.05.2011 günü bulunarak karakolda alınan ilk beyanında bir süredir arkadaşlık ettiği M. S. isimli şahısla kaçtığını, bu süreçte aralarında herhangi bir cinsel ilişki yaşanmadığını belirttikten sonra fiili livata raporunun aldırılması için gönderildiği doktora muayene olmayı reddetmesi üzerine 09.05.2011 günü tekrar alınan ifadesinde bu defa annesiyle gayriresmi birlikte yaşayan sanığın yaklaşık bir yıl önce kendisine yönelik olarak fiili livata yoluyla gerçekleştirdiği nitelikli cinsel istismar eyleminden söz edip şikayetçi olması, …. Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesince mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair raporun düzenlenmesi sırasında yapılan görüşmede ve 21.10.2011 tarihli celsede ise kendisini çok sıkıp döven sanığa kızarak iftira attığını bildirmesi, evden kaçtığı sırada kendi el yazısıyla yazıp bıraktığı notta “…çok hapis ettiniz, …. amcanın suçu yok, bana iyi davrandı, istediğimi de aldı…” biçiminde ifadelerin yer alması, 09.05.2011 günü …… Doğum ve Çocuk Hastanesi tarafından mağdurenin fiili livataya maruz kalıp kalmadığına ilişkin düzenlenen raporda “1 yıl önce bir erkekle iki kez anal bölgeye ilişkiye girilmiş, üç gün önce evden kaçmış fakat kimseyle birlikteliği olmamış” şeklinde dipnot bulunması, sanığın aşamalarda istikrarlı bir şekilde suçlamaları kabul etmemesi ve nihayet mağdurede fiili livata yoluyla cinsel istismara uğradığına dair bir bulguya rastlanılmaması karşısında, mağdurenin aşamalarda değişen soyut iddialarından başka, mahkûmiyete yeterli her türlü şüpheden uzak kesin hukuka uygun delil bulunmadığından, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Doktorun Muayene Esnasında Fiili Livata Suçunu İşlediğine İlişkin İddia

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2010/200 sayılı kararı, 37 yaşında ve prostat rahatsızlığı bulunan mağdur M….’in olay tarihinden önce 3 ayrı kez sanığın muayenehanesine gittiği, basit muayeneler sonunda ilaç tedavisinin uygulandığı, olay günü sanık doktor tarafından kendisine tatbik edilen tuşe rektal ve prostat masajının yapılış tarzı konusunda önceden yeterli bilgisinin bulunmaması halinde ve bunun biraz da hoyratça gerçekleştirilmesi durumunda bu tedavi yöntemini farklı yorumlamış, onurunu kıran bir hal olarak algılamış ve tepki göstermiş olabileceği,

Mağdurun kollukta sanığın iki elinin omuzunda olduğundan bahsetmemesi, yargılama aşamasında ise sanığın cinsel organını görmediğini söylemesi,

Muayenehanede olay anında başka hasta kişilerin de bulunduğu, muayene odasının kapısının kilitli olmadığı ve kapı açıldığında dışarıdan muayenenin yapıldığı yerin görülebildiği, böyle bir ortamda soyunan doktor sanığın, reşit ve erkek mağdura livatada bulunduğunu kabul edebilme, olanağının bulunmadığı,

Sanığın, tepki gösterip şikayet edeceğini söyleyerek muayenehaneyi terk eden mağdurun peşinden giderek onu bundan vazgeçirmeye çalışması, hatta para bile teklif etmesinin böyle bir olayın dedikodu olarak duyulması halinde dahi statüsünü etkileyebilecek bir durum olması nedeniyle bundan bir şekilde kurtulma gayreti olarak yorumlanması gerektiği,

Mağdurun yaşı, gelişimi ve tedavisi sırasında anüs bölgesine kaydırıcı krem sürüldüğü de nazara alındığında, olay akabinde bu bölgede hiçbir bulgunun meydana gelmemesinin gerektiği, bu itibarla da eşinin, kocasının kilotunda kan gördüğüne ilişkin beyanının inandırıcı bulunmadığı,

Nitekim olay sonrasında düzenlenen 07.10.2003 tarihli raporda da olayı ve iddiayı doğrulayan bir olgunun saptanamadığı, sanığın bu raporu düzenleyen doktorla görüştüğüne ve raporun da bunun sonucunda gerçek dışı olarak düzenlendiğine ilişkin iddianın da doğrulanmadığı,

Bu rapordan ve olaydan üç gün sonra mağduru muayene eden Adli Tıp Kurumunun anüs bölgesinde saptadığı bulguların, ileri sürülen livata eylemi ile irtibatının kurulamadığı, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda saptanan bulguların yapılan tuşe rektal ve prostat masajı sonucunda meydana gelmiş olabileceği,

37 yaşında ve evli mağdurun, anüsüne erkek cinsel organının sokulması ve üzerine abanılıp ileri geri hareket yapılması durumunda bunun ne anlama geldiğini derhal farketmesi gerektiği halde fark edemediğine ilişkin anlatımlarının diğer kanıtlar karşısında inandırıcı bulunmadığı ve mahkemenin beraat kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır.

Kendisini Terk Eden Sevgili Hakkında Fiili Livata Suçundan Şikayetçi Olunması

depression collage concept 23 2150700114 1

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2014/14915 sayılı kararı, Mağdurenin, kollukta ve kovuşturma aşamasındaki ilk duruşma beyanında sanığın zincirleme surette fiili livatada bulunduğunu ifade etmesine karşın, 28.03.2014 tarihli şikâyetten vazgeçtiğine ve böyle bir olayın meydana gelmediğine ilişkin yazılı beyanı ile bu beyan sonrası alınan duruşmadaki, sanığın kendisini terk etmesi nedeniyle bu şekilde isnatlarda bulunduğuna ilişkin anlatımı, mağdurenin fiili livataya maruz kalıp kalmadığı hususunda maddi bir delilin bulunmadığına ilişkin suç tarihinden yaklaşık iki yıl sonra alınan Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin raporu, sanığın mağdureyle arkadaş oldukları süre içerisinde cinsel ilişkiye girmedikleri ancak zaman zaman öpüştükleri yönündeki savunması ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın mağdureye fiili livatada bulunup bulunmadığı hususunda tereddüt hasıl olduğu, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği sanık savunması da dikkate alındığında sanığın eyleminin zincirleme surette çocuğun basit cinsel istismarı suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Mağdurun Farklı Tarihlerde Fiili Livata Suçuna Maruz Kalması

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2014/11750 sayılı kararı, Mağdurun soruşturma aşamasındaki samimi görülen beyanları, sanıkların savunmaları ve tüm dosya kapsamına göre, 2006 yılı içerisinde sanık …’ın ders çalışmak için mağduru evine çağırdığı, mağdurun bu eve gitmesi üzerine sanıklar … ve…’un mağdurun elini ve kolunu iple bağladıktan sonra sanık …’ın, daha sonrada sanık …’un mağdura zorla fiili livatada bulundukları, bu olaydan 1,5 ay kadar sonrada aynı sanıkların mağdurun evine gidip yine sırasıyla mağdura fiili livatada bulundukları, bu olaydan 15 gün sonrada mağdurun markete gittiği sırada sanıklar… ve …’ın, sanık …’in sevk ve idaresindeki araçla mağdurun yanına geldikleri, sanıklardan …ve…’un mağduru zorla araca bindirip alıkoyduktan sonra onu götürüp bir ağaca bağladıkları, sanık …’in etrafı gözetlediği sırada diğer sanıkların yine mağdura fiili livatada bulundukları, bu eylemler sonucunda mağdurun Adli Tıp Kurumu 6. İhtisas Kurulundan alınan raporlara göre ruh sağlığı da bozulduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında cinsel istismar suçundan 6545 sayılı Kanundan önce yürürlükte ve lehlerine olan TCK.nın 103/2,3,4,6 ve 43. maddeleri, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise aynı Kanunun 109/2, 3-b-f ve 5. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları yerine delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Eşe karşı Fiili Livata Yoluyla Cinsel Saldırı Suçu

young child getting physical abuse from parent 23 2150248248

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2013/3541 sayılı kararı, Katılanın aşamalardaki istikrarlı ve samimi beyanlarında, eşi olan sanığın cebir ve tehditle 5-6 kez fiili livatada bulunduğunu belirtmesi, sanığın da aşamalardaki savunmalarında, mağdurenin kabul etmemesine rağmen ısrarları sonucu mağdure ile 2-3 kez fiili livata suretiyle cinsel ilişkiye girdiklerini, hatta 06.06.2007 tarihinde meydana gelen fiili livata suretiyle cinsel ilişkileri sırasında mağdurenin bayıldığını belirtmiş olması karşısında, sanığın cebir ve tehdit ile eşi olan mağdureye fiili livata suretiyle zincirlemeli olarak nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediği sabit olduğu halde, atılı suçtan mahkûmiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Fiili Livata İddiasında Adli raporlar Arasında Çelişki Olması

istanbul adli tip kurumu 3 1

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2012/685 sayılı kararı, Mağdurun beyanlarında geçen ve suçun işlendiği iddia olunan yerlerde mağdur da refakate alınıp keşif yapılarak, bu yerlerin çevreye uzaklığı, çevreden görülüp görülemeyeceği, seslerin duyulup duyulamayacağı, halkın kullanımına açık ve sanığın eylemlerini gerçekleştirmeye elverişli yerler olup olmadığı ve ayrıca sanığın evinin özelliklerinin mağdurun beyanıyla uyumlu olup olmadığı hususlarının araştırılmasından, fiili livata eylemiyle ilgili olarak da Konya Adli Tıp Şube Müdürlüğünce verilen raporda “akut ya da kronik fiili livatanın maddi delillerine rastlanmadığı” belirtilmesine karşın, mahkemece atanan adli tıp uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda “anüs sfinkter tonusu azalmış, anüs mukozası dış kısmında pilillerin düzleşmiş olduğu ve mevcut tıbbi bulguların kronik fiili livatanın delilleri olduğu” tespitlerinin yapıldığının anlaşılması karşısında, her iki rapor arasında oluşan çelişkinin Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulundan alınacak raporla giderilmesinden sonra iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

Fiili Livata Yoluyla Cinsel Saldırıya Teşebbüs Suçu

depressed woman with cracked glass effect 53876 129468 1

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2017/648 sayılı kararı, Mağdurun aşamalardaki beyanları ile fiili livata bulgusu olmadığına dair raporu dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuk …’in mağdurun anüsüne cinsel organını soktuğuna dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, ancak suça sürüklenen çocukların mağdura fiili livatada bulunmaya çalışmalarına rağmen gerek mağdurun direnmesi gerekse tanık ….’ın gelmesinden dolayı eylemlerini tamamlayamamaları nedeniyle atılı suçun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun tamamlandığı kabul edilerek hükümler kurulması yasaya aykırıdır.

Yaşı Küçük Mağdurun Rızayla Fiili Livata Yoluyla İlişkiye Girmesi

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2019/11753 sayılı kararı, Mağdurenin dosya kapsamı ile çelişen beyanları, savunmalar, tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamına göre suç tarihinde on altı yaşı içerisinde bulunan mağdure ifadelerinde eski erkek arkadaşı …’la konuşmak için okul bahçesinden ayrılmasının ardından sanık …’nin aracına diğer sanık … ve suça sürüklenen çocuk tarafından bindirildiğini, … içinde çocuk oyun parkı da bulunan spor kompleksinin yanına giderek yol kenarında aracı park ettikten sonra zorla fiili livata yoluyla cinsel ilişkiye girdiğini, sonrasında araçla sanık … ile suça sürüklenen çocuğun yanlarına döndüklerini, burada …’ın araca binerek kendisine zorla fiili livatada bulunduktan sonra cinsel organını zorla ağzına soktuğunu ve bu arada araca binen suça sürüklenen çocuğun kapıyı kilitleyip, arkadaşlık teklif ederek saçını okşadığını beyan etmiş ise de, …’ın mağdurenin rızaen cinsel organını ağzına alarak kendisini tatmin ettiği yönündeki savunması, mağdurenin ifadesinde …i’nin yaptıklarımız aramızda kalacak, kimseye söyleme diye ısrar edince ne olduğunu anlamadan fiili livata yoluyla ilişkiye girdiklerini belirtmesi, …’nin eylemini gerçekleştirdiği bildirilen yerin konumu, suç tarihi olan 1 Mayıs günü olayın yaşandığı ….. ilçesinde insanların yoğun olarak dışarıda bulunması ve tüm dosya içeriği nazara alındığında söz konusu eylemlerin cebir, tehdit veya hileyle gerçekleştiğine dair mağdurenin soyut beyanı dışında delil bulunmayıp, mevcut haliyle cinsel ilişkilerin rızayla gerçekleşmesi nedeniyle sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 104. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu gözetilerek hükümler kurulması ve anılan nedenlerle on altı yaşındaki mağdurenin hukuken geçerli rızasıyla sanıklar ve suça sürüklenen çocukla birlikte gittiğinin anlaşılması karşısında kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatlerine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet kararları verilmesi yasaya aykırıdır.

Yargıtay 14.Ceza Dairesinin 2014/1376 sayılı kararı, Suç tarihinde on altı yaşı içerisinde bulunan mağdurenin rızasıyla sanık ile iki defa fiili livata yoluyla cinsel ilişkiye girdiği ve sanıktan şikâyetçi olduğu anlaşıldığı halde, sanık hakkında TCK.nın 104/1. maddesinde düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, aynı Kanunun 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçundan bereatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Neden Cinsel Suçlar Avukatı ile Çalışmalıyım?

front view blurry lawyer working 23 2151202429 1

Cinsel suçların hepsinin cezaları birbirinden farklıdır. Bu nedenle farklı mahkemelerde duruşmaları yapılır. Mesela, cinsel taciz suçu ve sarkıntılık suçu asliye ceza mahkemelerinde görülürken, cinsel saldırı suçunda ağır ceza mahkemeleri görevlidir.

Bu nedenle cinsel davranışların, suç oluşturup oluşturmadıkları ya da hangi suçu oluşturacağını belirlemek fail açısından çok önemlidir. Bu tespit yapılırken Cinsel Suçlar Avukatı nezaretinde olay örgüsü mantık silsilesi çerçevesinde aktarılmalı ve lehe olabilecek deliller adli makamlara eksiksiz sunulmalıdır.  

Cinsel Suçlar ve Fiili Livata Suçu ile ilgili olarak Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.