Yazımızda hukuki açıdan cinsel iftira mağdurları hangi hukuki haklara sahiptirler ? Cinsel iftira suçu hangi durumlarda oluşur? Cinsel iftira atmanın cezası nedir? şeklinde sorulara Yargıtay kararları doğrultusunda cevap vermeye çalışacağız.
Cinsel istismar suçunun mağduru olmak her açıdan ne kadar kötü, yıkıcı ve istenmeyen bir durumsa bu eylemi işlemediği halde haksız bir iftiraya uğrayarak cinsel iftira mağdurlarından biri haline gelmek de bir o kadar onur kırıcı ve insan derinden üzen bunun yanında toplum nazarında ön yargılara neden olan bir husustur.
Ancak çeşitli sebeplerden hiç işlemediği halde hakkında cinsel istismar iftirası atılmış, bu nedenle cezai soruşturmalara maruz kalmış, ailesi ve yakın çevresi tarafından dahi dışlanmış kişilere daha sık rastlanır hale gelinmiştir. Bu itibarla, gerçek cinsel suç mağdurunun hakkını savunması ne kadar önemli ise cinsel istismar iftirası mağdurunun da bu anlamda haksız ve gerçeklerle bağdaşmayan haksız ithamlar karşısında masumiyetini ortaya koyabilmesi bir o kadar önemlidir.
Aksi halde yani gerçekleştirmediği bir cinsel suç açısından savunmasını doğru ve düzgün bir şekilde yapamamış ve bu nedenle masum olduğunu adli makamlar nezdinde tam bir açıklıkta ortaya koyamamış kişilerin çok ağır hapis cezalarına muhatap olmaları da gündeme gelebilecektir.
Dolayısıyla cinsel iftira mağdurlarından biri olunmak istenmiyorsa cinsel istismar iftirasının her dosyanın koşulları içerisinde ve hukuki argümanlar ile çürütülmesi gerekmektedir.
Yazımızda ilk olarak “cinsel iftira suçu hangi durumlarda oluşur” meselesine ilişkin kısa bir açıklama yapmak isteriz.
Cinsel İftira Suçu Hangi Durumlarda Oluşur?
Cinsel iftira suçu, failin, soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için, cinsel iftira mağdurlarına hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi ile oluşur. Yani bir kişiye, cinsel bir suç işlemediği halde sırf hakkında adli ya da idari işlem başlatılmak üzere haksız bir ithamda bulunulur ise bu kişi için cinsel iftira mağduru demek mümkündür.
Herkes tarafından işlenebilen cinsel iftira suçunda, hukuka aykırı fiil isnadının belli bir kişiye yönelik olması gerekir. Ancak isnada muhatap kişinin yapılacak bir araştırma sonucunda kimliğinin belirlenebilir olması yeterli olup isminin açıkça belirtilmesi zorunlu değildir.
Cinsel iftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir.
Öte yandan, cinsel iftira suçunun oluşabilmesi için, iftira suçu failinin, hukuka aykırı fiil isnat ettiği kişinin bu fiili işlemediğini bilmesi gerekmektedir. Bu açıdan, iftira suçu ancak doğrudan kastla işlenebilir.
Cinsel İftira Suçu Şikâyete Tabi midir? İftira Suçuna Hangi Mahkeme Bakar?
Cinsel iftira suçu şikâyete tabi değildir. Masum olmasına rağmen hukuka aykırı bir eylemle isnat edilen veya kendisi suç işlememiş olmasına rağmen suçta kimliği kullanılan kişiler hakkında savcılık bilgi sahibi olursa şikâyet olmasa dahi soruşturma başlar. Ayrıca iftira suçunun mağduru ilerleyen süreçte şikâyetinden vazgeçse dahi yargılama devam eder ve sanığın iftira suçunu işlediği anlaşılırsa cezalandırılır.
İftira suçu, olayın üzerinden 8 yıl geçtikten sonra zamanaşımına uğrar. Yanı savcılık 8 olayın üzerinden 8 yıl geçmedikçe soruşturma başlatabilir.
İftira suçuna, suçun işlendiği yerdeki asliye ceza mahkemesinde bakılır.
Cinsel İftira Atmanın Cezası Ne Kadardır?
Cinsel İftira suçunun en basit hali, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Sanık, delilleri de kendisi uydurarak iftira suçunu işlerse cezası yarı oranında arttırılır.
Haksız suçlamaya maruz kalan kişi hakkında atılan iftira nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa cezası yine yarı oranında arttırılır.
Haksız suçlamaya maruz kalan kişi iftira nedeniyle gözaltına alınır veya tutuklanırsa iftira atan kişi, iftira suçundan ceza alacağı gibi ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da cezalandırılır.
Cinsel İftira Mağdurlarının Hukuki Hakları
Cinsel iftira mağdurları elbette öncelikle haklarındaki cinsel istismar iftirasını çürütmek ve bu eylemi gerçekleştirmediklerini adli makamlar karşısında ortaya koymak zorundadırlar.
Cinsel istismar iftirasına uğrayan kişilerin savcılık ya da mahkeme aşamasından sonra masum oldukları anlaşılır ise bu kişiler sonrasında iftira suçunun işlendiği yerdeki Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunabilecekleri gibi iftira atan kişi ya da kişilere karşı maddi ve manevi tazminat davası da açabilirler.
Cinsel İftira Atmanın Tazminat Hakkı
Maddi tazminat davası ile cinsel iftira mağdurları, iftira nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin dolayısıyla maddi zararının giderilmesini talep edebilir. Manevi tazminat davasında ise iftiraya uğrayan, bu eylem nedeniyle yaşadığı üzüntü ve elemin neden olduğu manevi zararların giderilmesini isteme hakkına sahip olur.
Örneğin, bir şahıs kendisine atılan iftira nedeniyle tutuklanmış ve tutuklanma nedeniyle işini kaybetmiş ve eşinden boşanmış olabilir. Bu durumda iftira suçu mağduru işini kaybetmesi nedeniyle iftira atan kişiden madde tazminat talep edebileceği gibi, özellikle boşanma gibi yaşadığı ailevi problemlerin neden olduğu üzüntü nedeniyle manevi tazminat davası açma hakkına da sahip olacaktır.
Cinsel İftira Mağdurlarına Ödenecek Tazminat Miktarı Nasıl Belirlenir?
Mahkeme tarafından iftira tazminat davası esnasında manevi tazminat miktarı belirlenirken bir takım kriterler göz önünde bulundurulmaktadır.
Kişilerin mali durumları, meydana gelen manevi zararın büyüklüğü, olay tarihi itibariyle paranın satın alma gücü ve somut olayın kendine mahsus özellikleri iftira tazminat davası miktarı açısından mahkemece değerlendirilmektedir.
Ayrıca mahkeme tarafından iftira tazminat davası miktarı belirlenirken, tazminat ödeyecek kişiyi fakirleştirmeyecek, iftiraya uğrayan kişiyi de zenginleştirmeyecek bir bedele karar verilir.
Cinsel İftira Mağdurları Örnek Yargıtay Kararları
Daha önceki yazılarımızda,
cinsel suçlarda mağdurun çelişkili beyanları,
cinsel suçlarda şüpheden sanık yararlanır ilkesi,
cinsel saldırı suçunda şikâyetten vazgeçilmesi,
cinsel saldırıya teşebbüs cezası emsal Yargıtay kararları üzerinden açıklanmıştı.
Bu yazımızda ise Yargıtay ilgili ceza dairelerinin cinsel iftira mağdurları ile ilgili vermiş oldukları örnek kararlara üzerinden konu aktarılmaya çalışılacaktır.
Cinsel İftira Mağdurlarına Yapılan Cinsel İstismar İftirası
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 2016/729 sayılı kararı, sanık …’nun katılan ile aralarında herhangi bir cinsel birliktelik ve cinsel taciz olmadığını belirten savunması ve tanıklar …, …, … ile …’nin, katılanın para vermek istememesi üzerine sanık Mehmet’e cinsel istismarda bulunduğu şeklinde iftira attıklarını belirten beyanları ile katılan hakkında verilen 25.06.2010 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair karar ve tüm dosya kapsamına göre; sanıkların suçsuz olduğunu bildiği katılanın sanık …’e karşı basit cinsel istismarda bulunduğunu iddia etmek suretiyle, katılanın işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için hukuka aykırı fiil isnat ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılan sanıkların, sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan iftira suçundan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2016/729 sayılı kararı, Mağdur beyanları, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, sanığın 24.02.1995 doğumlu S.. K..’ı hürriyetinden yoksun bıraktığı iddiasıyla yürütülen soruşturma evrakı ve tüm dosya kapsamına göre; S.. K.., N..K.. ve Y.. K.. tarafından kaçırıldığını, dört ay boyunca hürriyetinden yoksun bırakıldığını, S.. K.. ve S.. K..’ın kendisine cinsel saldırıda bulunduklarını, para karşılığı erkeklere sattıklarını iddia ederek Cumhuriyet savcılığına müracaatta bulunan sanığın mağdurlar hakkında bu suçlardan soruşturma yapılmasına neden olup, işlemediğini bildiği halde haklarında kovuşturma ve soruşturma başlatılması amacıyla mağdurlara hukuka aykırı bir fiil isnat etmek suretiyle yüklenen suçu işlediği anlaşıldığından atılı suçtan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 2021/17878 sayılı kararı, somut olayda, sanığın, rızaen evlenmek için birlikte kaçtığı … kendisinin zorla kaçırıldığını ve 09.10.2013 tarihine kadar zorla alıkonulduğunu, yakınları olan diğer müştekilerin de ona yardımcı olduklarını iddiası ile kişiyi hürriyetinden alıkoyma ve cinsel saldırı suçlarından; müştekiler … ve … hakkında zorla kaçırıldığını söylediği halde …’a teslim ettiklerini belirterek şikayette bulunduğu ve bu suçlardan yürütülen soruşturmalar sonucu G….. Cumhuriyet Başsavcılığı‘nın ….. sayılı soruşturmalarda kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın iftira suçundan mahkumiyeti yerine beraatine hükmedilmesi yasaya aykırıdır.
Rıza ile Cinsel İlişkiye Girip Hamile Kalan Kadının Cinsel İstismar İftirasında Bulunması
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2014/9124 sayılı kararı, mağdur H.. D.. ile rızasıyla cinsel ilişkiye giren ve hamile kalan sanığın kolluğa müracat ederek adı geçen mağdurun kendisiyle zorla ilişkiye girdiğini iddia etmek suretiyle, mağdur H.. D..’ye işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını sağlamak için hukuka aykırı fiil isnat ettiği anlaşılan sanığın sübuta eren ve unsurları yönünden oluşan iftira suçundan mahkumiyeti yerine yazılı gerekçe ile beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Cinsel İstismar İftirası ve Anayasal Şikayet Hakkı
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 2015/2481 sayılı kararı, somut olayda; koyun otlatmaktan dönen … ile mağdur arasında tartışma çıkması üzerine …’nin mağdura taş atmaya başladığı, mağdurun da buna engel olmak için ayakkabı bağını çıkartarak …’nin ellerini arkasından bağlamak suretiyle yere yatırarak dizleri ile bastırdığı, etraftakilerin müdahalesiyle sonlanan olayın üzerinden bir müddet geçtikten sonra sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına giderek mağdurun kendisine istismarda bulunduğu yönünde şikâyette bulunması üzerine yapılan soruşturma sonucunda tanıklar… ve…’ın açık beyanlarına rağmen kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucunda da mağdurun cinsel istismarda bulunduğuna dair delil elde edilememesi nedeniyle eylemin kasten yaralama suçunu oluşturduğundan bahisle mahkûmiyet kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, …’nin eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikâyet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu ve kanıtlanamamasının iftira suçunun mevcudiyetine sebebiyet vermeyeceği de düşünülmeden kanuni unsurları itibariyle oluşmayan iftira ve buna bağlı olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Cinsel Suçlar Avukatı ile Çalışmak Neden Önemlidir?
Türk Ceza Kanununda düzenlenmiş bir çok cinsel suç bulunmaktadır. Bu nedenle, cinsel suçların cezaları da birbirinden farklı belirlenmiştir. Dolayısıyla bu suçların farklı mahkemelerde duruşmaları yapılır. Mesela, cinsel taciz suçu ve sarkıntılık suçu asliye ceza mahkemelerinde görülürken, cinsel saldırı suçunda ağır ceza mahkemeleri görevlidir.
Cinsel davranışların, suç oluşturup oluşturmadıkları ya da hangi suçu oluşturacağını belirlemek fail açısından çok önemlidir. Bu tespit yapılırken Cinsel Suçlar Avukatı nezaretinde olay örgüsü adli makamlar huzurunda düzgün bir şekilde aktarılmalı ve lehe olabilecek deliller adli makamlara eksiksiz sunulmalıdır.
Bunun yanında işlemediği halde cinsel istismar iftirasına uğramış birisi, cinsel bir suçun gerçek mağduru kadar yıpratıcı bir süreçten geçmek zorunda kalacaktır. Bu süreçte iftiraya uğrayan kişiler masumiyetlerini adli makamlar nezdinde kanıtladıktan sonra iftira atan kişilere hem suç duyurusunda bulunabilecek hem de tazminat davası açabileceklerdir. Dolayısıyla bu konularda tecrübeli bir ceza avukatının yardımı zaten yıpratıcı bir süreçten geçen iftira mağdurunun hak kaybına uğramaması adına önemli katkılar sağlayabilecektir.
Cinsel Suçlar , cinsel istismar iftirası ve cinsel iftira mağdurlarının hukuki hakları konusunda Cinsel Suçlar Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.