Kasten yaralamaya azmettirme durumunda suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanununun 38. maddesinde düzenlenen “Azmettirme” ye ilişkin kanun gerekçesine göre,
Azmettirme, belli bir suçu işleme hususunda henüz bir fikri olmayan bir kişinin başkası tarafından bu suçu işlemeye karar verdirilmesidir. İzlenen suç politikasının gereği olarak, azmettirenin suçun kanundaki cezası ile cezalandırılacağı kabul edilmiştir.
Maddenin ikinci fıkrasında, üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme halinde, azmettirenin cezasının belli bir oranda artırılması uygun görülmüştür. Ancak, çocukların suça azmettirilmesi durumunda, bu fıkra hükmüne göre cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmayacaktır. Bu durumlarda azmettirenin cezasında artırım öngörülmesinin hukuki dayanağı, ayrıca, azmettirme olgusunun tek başına bir haksızlık ifade etmesidir.
Üçüncü fıkrada, ceza soruşturması ve kovuşturmasının amacına hizmet eden bir hükme yer verilmiştir. Buna göre, azmettirenin belli olmaması halinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında verilecek cezada indirim yapılabilecektir. Bu durumda indirim yapılması hususunda hakim takdir yetkisine sahiptir. Bu hükmün uygulanabilmesi için, kişiliğe ilişkin olarak verilen bilginin maddi gerçeğin ortaya çıkmasını sağlaması gerekir.
Kasten Yaralamaya Azmettirme Yargıtay Kararları
Daha önceki yazılarımızda, “Kasten Yaralamada Haksız Tahrik”, “Karşılıklı Kavga Cezası ve Hukuki Sorumluluk”, “Yaralamada Savunma Nasıl Yapılır” ve “Bıçakla Yaralama Cezası” konularına ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştı.
Bu yazımızda ise, “Kasten Yaralamaya Azmettirme” konusuna ilişkin Yargıtay ceza dairelerinin çeşitli tarihlerde verdiği kararlar üzerinden mesele aktarılmaya çalışılacaktır.
Kasten Yaralamaya Azmettirme Suçunun Sabit Olması
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2017/3838 sayılı kararı, Müşteki …’in olayın akabinde kollukta alınan ifadesinde kendisine hırsızlık yaptırmak isteyen sanık … ile aralarında hırsızlık yapmaması nedeniyle husumet bulunduğunu, olay günü … plakalı siyah renkli … marka araçtan inerek kendisini silahla ateş ederek yaralayan eşgalini verdiği kişiyi azmettirenin sanık … olduğunu belirtmesine, tanıklar … ve …’in bu araca ait plakayı polise bildirmelerine, sanıkların yakalanması amacıyla yapılan takipte belirtilen aracı kullanan şahsın sanık … olduğunun tespit edildiğine dair tanıklar … ve …’un anlatımlarına ve 08.06.2008 tarihli tutanak içeriğine göre, sanık …’in müştekiyi kasten yaralamaya azmettirme suçunu işlediği sabit olduğundan ve mahkemece delilleri gösterilerek mahkumiyet hükmü kurulduğundan, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Sanığın Müştekinin Öldürülmesini İsteyerek Kasten Yaralamaya Azmettirme Suçunu İşlemesi
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2015/28321 sayılı kararı, Olay tarihinde müştekinin sanık H.. P.. ile karşılaştığı, sanık H.. P..’ın yanındaki diğer sanıklara müştekiyi işaret ederek “onu öldürün, bana bırakmayın” şeklinde hitap etmesi üzerine diğer sanıkların ellerindeki sopalar ile müştekilere saldırdıkları, iddialarıyla olay nedeniyle sanık hakkında tehdit suçundan dava açıldığı, yargılama sırasında sanığa yaralamaya azmettirme suçundan ek savunma verilmek suretiyle sanığın eyleminin kasten yaralamaya azmettirme suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, sanık hakkında tehdit ve yaralamaya azmettirme suçlarından iki ayrı hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Sanığın Damadını Dövdürerek Kasten Yaralamaya Azmettirme Suçunu İşlemesi
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 2018/13766 sayılı kararı, Sanığın, kızı ile müşteki damadı arasında yaşanan anlaşmazlığı öğrenerek, yanında oğlu olan diğer sanıkla birlikte, müştekinin evine giderek bu hususu konuştukları esnada çıkan tartışmada, sanığın, müştekiyi kast ederek ” öldürün bu pisliği zaten sakat” şeklindeki sözleri üzerine oğlu olan diğer sanık …’ın ele geçirilemeyen bir çakı bıçağı ile müştekinin karnına saplamak üzere saldırarak basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığının iddia ve kabul olunduğu olayda, eylemin kasten yaralamaya azmettirme suçunu oluşturulup oluşturmadığı tartışmadan yazılı şekilde karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Kasten Yaralamaya Azmettirme Eyleminin Sabit Olmaması ve Beraat kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 2016/26 sayılı kararı, Sanık … hakkında müşteki Kenan’ı kasten yaralamaya azmettirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın atılı suçu kabul etmemesi, olay tarihinde müşteki Kenan ve diğer sanık …’nun yanlarında kim oldukları kesin olarak belirlenemeyen kişilerle birlikte sopa, bıçak ve tabancalarla, sanık tarafından işletilen restauranta saldırılması üzerine dışarı çıkan sanığın ateşli silahla yaralandığı, bilahare babası sanık …’in yaralandığını gören diğer sanık …’in av tüfeğini alarak ateş etmesi sonucu müşteki Kenan’ın yaralandığının anlaşılması karşısında, dosya kapsamındaki delillere göre sanığın oğlu olan diğer sanık …’i müşteki Kenan’ı yaralaması hususunda azmettirdiği sabit olmadığı halde yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Öldürme Kastı Varsa Kasten Yaralamaya Azmettirme Suçu Uygulanamaz
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2014/3177 sayılı kararı, sanık Adem’in, 1 yıl kadar önce işlediği kasten yaralama suçunda mağdur İdris ve onun kardeşi Yunus’un kendisini azmettirdiği yönünde ifade vermesi nedeni ile bu suçtan yargılanıp kardeşi Yunus ile birlikte beraat eden mağdur İdris ile aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık Adem’in mağdur İdris’e tabanca gösterdiği, mağdurun bu tabancayı sanığın elinden aldığı, bunun üzerine sanık Adem ve onun hem halasının oğlu hem kayınbiraderi olan sanık Umut’un birlikte İdris’i aramaya başladıkları, yolda mağduru gördüklerinde sanık Adem’in de diğer bir ruhsatsız tabanca ile yanında bulunduğu ortamda sanık Umut’un, av tüfeği ile 6 kez ateş ederek en az 3 isabetle göğüs bölgesinden pnömotoraksa, sağ akciğer yaralanmasına, sağ göğüs duvarında amfizeme, sağ temporal bölgede sıyrığa, boyun sağ alt bölge, skrotum, sol gluteal bölgede saçma yaralanmasına, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde mağduru yaraladığı olayda;
Sanıkların tam bir fiil ve irade birliği içerisinde hakimiyetleri altına aldıkları mağdura karşı eylemlerini gerçekleştirdikleri ve mağdurun hedef alınan vücut bölgeleri, yaralanmasının niteliği, atış mesafesi, atış sayısı bir arada değerlendirildiğinde sanıkların eylemleri ile ortaya çıkan kastlarının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından fail sıfatı ile cezalandırılmaları yerine yazılı şekilde kasten yaralama ve kasten yaralamaya azmettirme suçlarından hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Kasten yaralama suçunda emniyet ve jandarma gibi kolluktaki işlemlerden, Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma aşamasına ve tüm yargılama süreçlerinde, gerek şüpheli ve sanık, gerekse mağdur yönünden hak kaybı yaşamamaları adına yasal haklarının savunulması açısından tecrübeli ceza avukatının hukuki yardımı çok önemlidir.
Kasten Yaralama ve Öldürme suçları ile Kasten Yaralamaya Azmettirme konusuyla ilgili olarak Ağır Ceza Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.