Yargıtay ceza daireleri çeşitli tarihlerde verdikleri kararlarda uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri hususunda temel ilkeleri ortaya koymuşlardır.
Uyuşturucu suçlarının niteliği itibariyle ağır cezalık suçlardan olması ve yüksek hürriyeti bağlayıcı yaptırımlar ile cezalandırıldığı göz önüne alındığında tecrübeli ağır ceza avukatı ile birlikte çalışılması ve sürecin tüm aşamalarında birlikte hareket edilmesi suçlamaya ile muhatap olan kişi açısından büyük öneme sahiptir.
Aşağıda sunduğumuz emsal nitelikte kararlardan da anlaşılacağı üzere, Yargıtay belli durumlarda uyuşturucu ticareti veya uyuşturucu kullanma suçuyla ilgili verilen cezaları bozmaktadır. Yargıtay, verdiği kararlarla belirlediği temel prensipler doğrultusunda uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri doğrultusunda sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine işaret etmektedir.
Sanığın Savunmasının Uyuşturucu Ticareti Açısından Önemi
Elbette her somut olay birbirinden farklıdır. Dolayısıyla herhangi bir uyuşturucu suçlaması yöneltilen kişi veya kişilerin özel durumlarının Yargıtay tarafından belirlenen uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri kriterlerine uyumlu olup olmadığının doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Aksi halde yapılacak genel bir savunma çoğu zaman kişilerin beraat etmesine yetmemekte ve yüksek cezalar ile muhatap olunması gündeme gelebilmektedir. Bu itibarla üst mahkemeler tarafından verilmiş uyuşturucu ticareti beraat kararları titizlikle incelenmeli ve somut olayın uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri kapsamında olup olmadığı ortaya konulmalıdır.
Uyuşturucu ticareti beraat gerekçeleri yanında, uyuşturucu bulundurmanın kullanma ya da ticaret amaçlı olup olmamasının cezayı ne denli değiştirdiği herkesin malumudur. Hak kaybına uğramamak ve çok daha az bir ceza ile kurtulmak ve hatta denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanmak mümkünken uyuşturucu ticareti suçundan ceza almak ihtimal dâhilindedir. Ayrıca bu suçta etkin pişmanlık ve teşebbüs hükümlerinin de değerlendirilmesi cezayı önemli ölçüde etkileyebilecektir.
Uyuşturucu Ticareti Beraat Kararları
Daha önceki yazılarımızda “Kullanma ve Ticareti Yönünden Metamfetamin Cezası”, “Uyuşturucu Ticaretinde Telefon Kayıtları”, “Uyuşturucu Ticareti Somut Delil Nedir”, “Metamfetamin Kullanım Sınırı”, “Uyuşturucu Fiziki Teknik Takip Delil Mi?” konularında Yargıtay kararları doğrultusunda açıklamalar yapılmıştı.
Bu yazımızda ise “Uyuşturucu Ticareti Beraat Gerekçeleri” konusunda mevzuat ve Yargıtay’ın uyuşturucu ticareti beraat kararları bağlamında açıklamalar yapılacak ve uyuşturucudan beraat edenlerin hukuki durumları ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Ele Geçirilen Maddeyle İlginin Kurulamaması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Ele geçirilen madde ile sanık arasında bir bağ olduğuna dair şüpheden arındırılmış, kesin ve yeterli delil bulunmaması durumunda beraat kararı verilmelidir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2020/2856 sayılı kararı, Kendisinde ve evinde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirilemeyen sanığın savunmasının aksine, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen tanık …’da ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgisi olduğuna ilişkin kuşkuyu aşan, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Uyuşturucu Suçlarında Telefon Görüşmeleri Her Zaman Kesin Delil Sayılamaz
Başkaca bir delil yoksa, içeriğinde uyuşturucu ticareti yapıldığına ilişkin görüşmelerin olmadığı ayrıca maddi gerçekler ile de örtüşmeyen telefon görüşmeleri uyuşturucu ticareti suçundan ceza vermek için yeterli kabul edilmemektedir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2017/3733 sayılı kararı, Sanığın savunmasının aksine, …. ………’de ele geçen uyuşturucu maddeyi sanığın temin ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen, telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Kesin Delil Bulunmaması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Uyuşturucu ticareti yapıldığına ilişkin kesin, yeterli ve inandırıcı delillerin bulunmaması halinde bu suçtan beraat kararı verilmelidir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2017/3956 sayılı kararı, Sanığın, olay tarihinde, haklarında ayrıca işlem yapılan diğer sanıklar ile birlikte … çay bahçesinin yakınlarındaki tarihi surların iç kısmında plastik su şişesinin çevresinde halka oluşturdukları sırada yakalandıklarında bong diye tabir edilen şişelerin ağız kısımlarının yanar vaziyette esrar, bong yanında bir miktar gazete kağıdına sarılı vaziyette esrar maddesinin ele geçirildiği şeklinde gerçekleşen olayda sanık uyuşturucu madde kullanmadığını savunduğu ve kendisinde uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçirilemediği ve uyuşturucu madde kullandığı da teknik yöntemlerle saptanamayan sanığın savunmasının aksine üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin kuşku sınırlarını aşan her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı nitelikte kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Uyuşturucu Suçuna İştirak Edildiğine Dair Delilin Bulunmaması
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2016/2873 sayılı kararı, Sanığın uyuşturucu madde ticaretine iştirak ettiğine dair, uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûm olan G….’nin soyut beyanı dışında savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Ele Geçirilen Maddenin Ticaret Değil Kullanma Amacıyla Bulundurulması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Uyuşturucu madde ele geçirilmiş olmakla birlikte ticaret değil kullanma amacıyla sanık tarafından bulunduruluyor ve bu durumun aksi ispat edilemiyorsa uyuşturucu ticareti suçundan beraat kararı verilmelidir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2017/3284 sayılı kararı, Haklarında mahkûmiyet kararları verilen diğer sanıklar…ve…’un …’e ait ikamette ve işyerinde uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına ilişkin muhbir aracılığı ile edinilen istihbari bilgi üzerine Adana 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin adlli arama kararı gereğince …’in ikametinde yapılan aramada ikametin dam kısmında bulunan kapısı kapalı odada sandalyede oturur vaziyette ve önünde şeffaf poşet içerisinde net 169 gram esrar bulunan, kan ve idrar tahlili ile uyuşturucu madde kullandığı da tespit edilen sanığın uyuşturucu madde kullanmak amacıyla orada bulunduğuna ilişkin savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan beraati yerine mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırıdır.
Kenevirin Ele Geçirilememesi Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2017/3284 sayılı kararı, Sanığa ait bir yerde ekili halde kenevir ele geçirilemediği, sanığın kenevir ektiğini belirttiği yerin tespit edilemediği, dolayısıyla da kenevir kökü veya hasat artığı gibi bir maddi bulgu elde edilemediği ve aradan geçen zaman nedeni ile elde edilmesinin de mümkün olamayacağı, bu durumlar karşısında sanığın atılı suçu işlediğine ilişkin, soyut beyanı dışında, kuşku sınırlarını aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı, şüpheden sanığın yararlanması gerektiği yolundaki genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Aramanın Hukuka Aykırı Olması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Arama kararının bulunmaması ya da adli arama işleminin hukuka aykırı olması halinde uyuşturucu madde ele geçirilmiş olsa dahi delil kabul edilemeyecek ve sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekecektir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2016/2404 sayılı kararı, Olay, yakalama ve muhafaza altına alma tutanağına göre; sanığın içinde bulunduğu .. plaka sayılı araç durdurularak herhangi bir arama kararı bulunmadan yapılan aramasında aracın torpido gözünde yeşil renkli poşet içerisinde suça konu esrar maddesinin ele geçirildiği, yapılan aramanın CMK’nın 119/4. maddesine aykırı olarak yapıldığı, Anayasanın 38/6. maddesinin “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez”, CMK’nın 217/2. maddesinin “yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.”, 206/2-a maddesinin “ortaya konulması istenilen bir delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse reddolunur” hükümlerine aykırı olarak gerçekleştirilen hukuka uygun olmayan arama işlemleri sonucunda elde edilen maddi delillerin hükme esas alınamayacağı, sanığın tüm aşamalarda uyuşturucu madde temin etmediği yönündeki suçu inkara yönelik savunmaları ve kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetlerine karar verilen sanıklar …, … ,.., .., …’in suç tarihinden çok sonra hastahaneye sevk edilip uyuşturucu kullandıklarının tespit edilmiş olması karşısında; hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirme dışı tutulması halinde, sanığın yüklenen suçtan cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Kullanma Sınırında Metamfetamin Maddesi ve Uyuşturucu Ticaretinden Beraat Edenler
Metamfetaminin ticaret amacıyla bulundurulduğuna dair sanığın savunmasının aksine delil olmaması durumunda uyuşturucu ticareti suçundan beraat kararı verilmesi gerekir.
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2020/9450 sayılı kararı, 02.06.2018 tarihinde, hakkında dosyamız kapsamında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan hüküm kurulan … ile sanık …’in bulunduğu sanığa ait olan ticari takside yapılan aramada, arka koltukta bulunan …’un üzerinde 3 ayrı poşette toplam net 11,172 gr metamfetamin, aracın ön koltuğundaki sigara paketinde 0,88 gr metamfetamin, 1 adet 5F-ADB içeren madde ve net 0,63 gr esrarın ele geçirildiği olayda; iletişimin tespiti çözüm tutanaklarına göre sanık … ile temyiz dışı sanık … arasında ./..telefon görüşmelerinin olduğu, olay tutanağına göre …’ın sanığın yakalandığı araca binerek bir müddet sonra indiğinin görüldüğü, uyuşturucu madde alışverişinin bu şekilde gerçekleştiğinin değerlendirildiği, …,…’ın beyanlarına göre olaydaki uyuşturucu alışverişinin kendi aralarında olduğu, araçta ele geçen maddelerin kullanım sınırında olduğu, sanık …’in … ‘a uyuşturucu madde verdiğine veya uyuşturucu madde temin etmesi için aracılık ettiğine, aracında ele geçen maddeleri ise kullanma amacı dışında bulundurduğuna dair sanığın savunmasının aksine her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Gereğince Uyuşturucudan Beraat Edenler
Uyuşturucu ticareti suçundan ceza verilmesi için dosyada yer alan delillerin her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir şekilde bu suçun gerçekleştiği yönünde mahkemeyi ikna etmesi gerekir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2016/4319 sayılı kararı, Sanık, savunmalarında başkalarının uyuşturucu almasına aracılık ettiğini beyan etmiş ise de; kendisinde ve uyuşturucu madde almasına aracılık ettiği kabul edilen kişilerde herhangi bir madde ele geçmediği dolayısıyla almalarına aracılık ettiği maddelerin uyuşturucu veya uyarıcı madde olup olmadığının belirlenmemesi karşısında yüklenen suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği anlaşıldığından, genel ceza hukukundaki “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 2016/7771 sayılı kararı, Kendisinde herhangi bir uyuşturucu madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklardan ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya diğer sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin muhbir görüşme tutanağı dışında her türlü şüpheden uzak yeterli ve kesin delil bulunmadığı, “Şüpheden sanık yararlanır” şeklindeki genel ceza hukuku ilkesi de gözetilerek sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
İçeriği Belli Olmayan HTS Kaydı Dışında Delil Olmaması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Telefon görüşmelerinin içeriği belli değil ve arama aranma kayıtları (HTS Kaldı) dışında uyuşturucu ticareti yapıldığına dair başka bir delil yoksa beraat kararı verilmesi gerekir.
Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 2019/3559 sayılı kararı, Sanık … ve hakkında mahkumiyet hükmü kesinleşen sanık … hakkında Adana’dan temin ettikleri yüklü miktarda uyuşturucuyu otobüs ile Niğde’ye getireceklerine dair alınan istihbari bilgi üzerine sanıkların,29.04.2013 tarihinde Niğde’ye girişte bulunan Sunpet petrol istasyonunda otobüsten indiklerinin tespit edildiği sanıkların yanında bulunan beyaz renkli kovada net 609 gram esrarın ele geçtiği somut olayda, kendisi olay yerinde bulunmayan sanık …’nin savunmasının aksine, diğer sanıkların suçuna iştirak ettiğine ilişkin, diğer sanık … ile yaptığı içeriği belli olmayan HTS kaydı dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Maddi Bulgularla Desteklenmeyen Telefon Görüşmeleri Dışında Delil Olmaması Nedeniyle Uyuşturucudan Beraat Edenler
Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 2016/3005 sayılı kararı, Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanıklarda ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisinin bulunduğuna veya bu sanıkların suçlarına iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Uyuşturucu Suçları ve “Uyuşturucu Ticareti Beraat Gerekçeleri” ile ilgili olarak Uyuşturucu Suçları Avukatı Harun Karadağ ile iletişime geçebilirsiniz.